Bir uçurtma yaptım. Semalara bıraktım.
Özgürlüğü yaşasın, banada bıraksın.
Bir kuş misali gökyüzünde uçuşurken.
Gözlerim hep uçurtmama takıldı.
Ne garip ki uçurtmam çok küçük.
Onu da ben yaptım, fazla büyük yapamadım.
İpi kırılır kayıp olur diye. Oda bana yeterdi.
Ama çok güzeldi. Oda bir uçurtmaydı.
Renk renk ipler bağladım. Güneşe doğru.
O güzellik hep onda oldu. Uçuşurken.
O bir uçurtmaydı. Kanat çırparak uçamazdı.
O benim uçurtmamdı. O bana yeterdi.
Eskiden çocuklar uçurtma yapardı.
Poşetlerle kâğıtlarla ipler bağlanırdı.
Gökyüzüne bırakırlardı uçsunlar diye.
Bazen uçmazdılar yürekleri dağlanırdı.
Rüzgâr olacaktı. Uçurtmalar uçacaktı.
Bazen olur du rüzgâr bazen olmazdı.
Kanadı kırık kuş misali gibi. Gökyüzüne bakardık.
Acaba ne zaman uçurtmaları uçurtacaktık.