Etiket: Yıl

Konut Satışlarında Bir Önceki Yıla Oranla Artış

Lider gayrimenkul veri analitiği şirketi REIDIN’in Türkiye genelinde yaptığı satılık ve kiralık konut fiyatları raporu yayınlandı. Rapora göre 2023 Mart ayında bir önceki aya göre konut satışlarında %5,49, geçen yılın aynı dönemine göre %120,40 artış olduğu belirtiliyor.  Kiralık konut fiyatları bazında ise 2023 Mart ayında bir önceki aya göre % 8,99, geçen yılın aynı dönemine göre ise %144,85 artış olduğu gözleniyor.

2007 yılından buyana gelişmekte olan piyasalara odaklı, lider bir gayrimenkul veri analitiği şirketi olarak hizmet veren, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri için elde edilmesi zor verilere dayalı gayrimenkul fiyat endeksleri üreten REIDIN, Türkiye genelinde satılık ve kiralık konut fiyatları raporunu yayınladı. Raporda, 2023 Mart ayı ile bir önceki yılın Mart ayına ait satılık ve kiralık konut fiyatları karşılaştırıldı. 

Raporda sermaye kazancı ve brüt kira getirisinden oluşan toplam getiriye bakıldığında 2023 Mart ayında ülke genelinde aylık bazda %5,89, yıllık bazda ise %130,15 şeklinde gerçekleştiği görülüyor.   Amortisman süresi ülke düzeyinde 20,9 yıl olarak ölçüldüğünde konut yatırımının yıllık brüt getiri oranının ise % 4,9 olduğu kaydediliyor. 

Konut Satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir: Bitlis, En düşük olduğu şehir: Çankırı

Fiyatların en yüksek ve en düşük olduğu illere  de yer verilen araştırmada; 2023 Mart ayında Bitlis’te metrekare başına konut satış fiyatlarının %12,91 artış gösterdiği ve Bitlis’in satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir olduğu gözleniyor.  Çankırı’nın da metrekare başına konut satış fiyatlarının % 2,86  azalış ile satış fiyatlarının en çok düşük olduğu şehir olduğu belirtiliyor.  

Kira artış oranlarına bakılığında; 2023 Mart ayında Karaman’da metrekare başına konut kira değerleri %24,58 artış göstererek kiraların en çok yükseldiği şehir olduğu belirtiliyor. Hakkari de metrekare başına konut kira değerleri %3,42 azalış ile  kiraların en çok düştüğü şehir olarak gösteriliyor.  

Deprem bölgesinde konut fiyatları 

Raporda depremden etkilenen 11 şehirdeki konut fiyatları ile ilgili de değerlendirme yer alıyor. 11 il nezdinde 2023 Mart ayında Şubat ayına göre satılık konut fiyatları incelendiğinde ortalama %4,66, kiralık konut fiyatlarında ortalama %8,91 oranında artış gözleniyor. 2023 Şubat ayında Ocak ayına göre satılık konut fiyatlarında gözlenen ortalama değişim %4,46, kiralık konut fiyatlarında ise ortalama %4,81 artış olduğu da belirtiliyor. 

Üç Büyük İlde Konut Satış ve Kira Oranları 

Ankara, İstanbul ve İzmir illerine yönelik yapılan incelemeler doğrultusunda  satılık konut fiyatları 2023 Mart ayında Şubat ayına göre sırasıyla Ankara’da ortalama %7,73, İstanbul’da %5.00 ve İzmir’de % 5,51 düzeyinde artış gösterirken, kiralık konut fiyatlarında bu ortalamada  Ankara’da %17,81, İstanbul’da %5,33 ve  İzmir’de %8,87 artış gözleniyor.  

Ankara, İstanbul ve İzmir için 2023 Şubat ayında Ocak ayına göre satılık konut fiyatlarına bakıldığında gözlenen ortalama değişim ise sırasıyla %5,07, %4,82ve %6,04 iken, kiralık konut fiyatlarında bu sıralamada ortalama %8,99, %5,14 ve % 6,39artış olduğu belirtiliyor.  2023 Mart ayında konut satış değeri en fazla artış gösteren ilk 5 İstanbul ilçesi Çatalca, Adalar, Bağcılar, Çekmeköy ve Silivri olurken, konut kira değerinde en çok yükseliş görünen ilk beş ilçenin; Çatalca, Ümraniye, Başakşehir, Sancaktepe ve Gaziosmanpaşa olduğu belirtiliyor.

REIDIN CEO’su Mustafa Vardar konut satışlarının önemine ve bu konudaki resmi rakamlara değindi: “TÜİK Konut Satış Sayısı İstatistikleri’ne göre Türkiye genelinde Mart ayında toplam 105,476 adet konut satıldığını görüyoruz. Toplam konut satış sayısında 2023 Mart ayında bir önceki aya göre %31,79, geçen yılın aynı dönemine göre de %21,4azalış söz konusu. Depremden etkilenen 11 ilde Mart ayında satılan konut sayısı toplamı 9443 iken, ortalaması 858 adet. Şubat ayında toplam sayı 5132, ortalama ise 467 adet konut idi. Ülke genelinde farklı varlık sınıflarının yatırım getirileri incelendiğinde 2023 Mart ayında en yüksek aylık nominal getiriye sahip kalem 5.89% ile konut olurken, sıralamayı %3,77ile külçe altın ve %3,72 ile BIST-100 izliyor. Yıllık nominal getirilerde ise BIST-100 %144,45 ile en yüksek getiriye sahip yatırım aracı olarak ilk sırada yer alırken konut %130,15 ile ikinci, Devlet İç Borçlanma Senetleri(DIBS) ise %53,36 ile üçüncü sırada bulunuyor. 2023 yılı 2. çeyrekte, geçen çeyrek dönemine göre REIDIN Gayrimenkul Sektörü Güven Endeksi ‘ne göre %24,0 azalış göstererek %85,1). REIDIN Gayrimenkul Sektörü Fiyat Beklenti Endeksi ise aynı dönem için %11,7 azalış göstererek  %141,4 olarak ölçülmüştür.  ” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borusan Mannesman Çelik Boru Sektöründe İş’te Eşit Kadın Sertifikası Almaya Hak Kazanan İlk Şirket Oldu

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Mannesmann, çelik boru sektöründe bir ilke daha imza attı. Sektöründe bugüne kadar pek çok öncü çalışmayı hayata geçiren ve geçtiğimiz senelerde sektörünün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınlayan şirket, İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı almaya hak kazanan ilk çelik boru şirketi oldu. 

Türkiye çelik boru pazarının lideri Borusan Mannesmann, iş hayatında kadınlara eşit haklar ve fırsatlar sunan kurumların bağımsız bir şekilde denetlenmesiyle verilen İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı almaya hak kazandı. Sürdürülebilirlik Akademisi ve Intertek işbirliği ile gerçekleştirilen denetim ve sertifikalandırma sürecinde;  Yönetim Sistemi, İşe Alım ve Çalıştırma, İş Sağlığı ve Güvenliği, Tedarik Zinciri ve Sosyal Etki olmak üzere 5 ana başlıkta değerlendirilen Borusan Mannesmann, sertifikayı almaya layık görülen çelik sektörünün ilk şirketi oldu. 

Kurumlar bağımsız denetim sonrası sertifikalandırılıyor

İş hayatında kadınlara eşit haklar ve fırsatlar sunan kurumlar, Sürdürülebilirlik Akademisi ve Intertek işbirliği ile bağımsız bir denetim sonrası sertifikalandırılıyor. Sertifikaya hak kazanan özel şirketlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin eşitlikçi yaklaşımlarının bu yöndeki dönüşümü desteklemesi hedefleniyor. Bağımsız sertifikasyon denetimlerini 100’den fazla ülkede denetim, gözetim, test, kalite denetimi ve sertifikasyona kadar pek çok alanda hizmet veren İngiliz denetim şirketi Intertek gerçekleştiriyor. İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nın değerlendirme metodolojisine bakıldığında cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ayrımcılık yapılmaması, ayrımcılığa karşı etkin bir yönetim sistemi oluşturulması, güvenli çalışma koşullarının sağlanması, şiddet ve tacizi önleme mekanizmalarının oluşturulması, tedarik zincirinin politikalar doğrultusunda bilgilendirilmesi, cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi için sosyal etki oluşturulması ve tüm paydaşların çözüme katılımının sağlanması gibi çok katmanlı ve detaylı bir analiz göze çarpıyor.

“Tüm çalışanlarımız için en uygun iş ortamını sağlıyoruz”

İş’te Eşit Kadın Sertifikası ile sektörlerinde bir ilke imza atmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden Borusan Mannesmann İnsan, Kurumsal Gelişim, Çevre ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Nihan Alhan, “Borusan Mannesmann olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli adımlar atan bir kurumuz. Bu alanda çalışmalarımıza yön veren Borusan Eşittir ekibimiz liderliğinde pek çok farklı ve uzun denetim sürecinden sonra İş’te Eşit Kadın Sertifikası’nı almaya hak kazandık. Bu sertifika ile cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm çalışanlarımız için en uygun iş ortamlarını sağladığımızı ve böylece güçlü bir işveren markası olduğumuzu kanıtladık. Bizim için çok kıymetli olan bu sertifika, toplumsal cinsiyet eşitliği odaklı çalışmalarımıza devam etmemiz için bizi motive edecek. Eşit çalışma ortamları için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz“ dedi.

 Borusan Eşittir 

Borusan, Holding ve Grup şirketleri, iklim, insan, inovasyon olan sürdürülebilirlik odak noktaları içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kapsayıcı çalışmalara insan başlığı altında yer veriyor. Eşitlik odaklı ilk projesini 10 yıl önce hayata geçiren ve eşitliğe adanmış 10 yılda pek çok kişiye dokunan Borusan, toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını Borusan Eşittir Platformu altında yürütüyor. Borusan Eşittir yaklaşımını iş süreçlerine ve hayata geçirdiği tüm projelere entegre ediyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Yapı Sektörünün Zirvesi 45. Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul Kapılarını Açtı

50 ülkeden Yapı ve İnşaat Sektöründen satın alma profesyonelini İstanbul’da buluşturan 45. Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul dört gün boyunca devam edecek. 1,5 milyar Euro’ya yakın bir iş hacmi yaratması beklenen Yapı Fuarı- Turkeybuild, bölgedeki en etkili iş platformu olmasının yanı sıra, Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen fuarı olma özelliğini de taşıyor. 

26-29 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan fuar; Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgedeki en büyük, dünyada ise beş büyük yapı fuarından biri olma özelliğini taşıyor. İhracatta önemli bir payı bulunan Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul’un 1,5 milyar Euro’ya yakın bir iş hacmi yaratması bekleniyor.

Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile ICA Events tarafından düzenlenen fuar, güçlü küresel ağını inşaat sektörüne aktararak yeni iş olanakları, ortaklık ve satın alım fırsatları yaratmayı hedefliyor. Fuar kapsamında her yıl düzenlenen “VIP Alım Heyeti Programı” ile 50 ülkeden 300’ün üzerinde yabancı satın almacı ağırlanacak. Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’dan da alıcıların takibinde olan fuarda bu yıl Avusturya, Belarus, Çin, KKTC, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Endonezya, İtalya, Kazakistan, Katar, Romanya ve Rusya başta olmak üzere 17 ülkeden toplam 450’nin üzerinde yerli ve yabancı katılımcı yer alacak. 

Fuarın birinci gününde Zero Build tarafından organize edilen “Sıfır Enerji Binalar ve Kamu Yaklaşımı” başlığı ile gerçekleştirilen oturumun konuşmacıları arasında T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Murat Bayram, Bursa Valiliği Enerji Yönetimi Bölümü Enerji Yöneticisi Levent Yazıcı, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Enerji Verimliliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Doç. Dr. Selmin Ener Ruşen yer aldı. 

Bursa Valiliği Enerji Yönetimi Bölümü Enerji Yöneticisi Levent Yazıcı, konuşmasında kamuda ilk enerji yönetim birimi yazılımının Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yazıldığını belirtti.

Yazıcı sözlerine şöyle devam etti: “2021 yılında yenilik ve mali destek programında, Bursa Valiliği bünyesinde “kamu enerji yönetim merkezi” oluşturduk. Kamu enerji yönetim merkezi kamuya ait enerji faaliyetlerini düzenlemek amacıyla kuruldu. Ayrıca enerji verimliliği yazılımımız var. Milli Eğitim Müdürlüğünde 2015 yılından beri kullanılan ve 2021 yılından itibaren de tüm Bursa Valiliği ve yaklaşık 38 valiliğin de kullandığı enerji otomasyonunu yapıyoruz.” 

Yazıcı, konuşmasında bu yazılımı belediyeler, üniversiteler ve kamu kuruluşlarının kullandığını da belirtti. Ayrıca kamu kurumlarında ve okullarda ciddi bir ısı yalıtımı yaptıklarını belirten Yazıcı, çevre dostu okul projelerinde Zero Build konsepti ile Bursa’da renovasyonlar yaptıklarını anlattı.

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olan Kadıköy’ün enerji verimliliği konusunda yaptıklarını anlattı. 

Odabaşı konuşmasına, “Nefes aldığımız gezegene vefa ve saygımızı gösterebilmenin tek yolu özellikle, kamu kurumlarının adil, cesur politikalar geliştirmesine bağlı olduğuna inanıyorum” diyerek başladı. “Şehirlerin planlanması ve yönetilmesinde, sürdürülebilirlik hiç olmadığı kadar aciliyeti olan bir konu. Sürdürülebilir şehir, sürdürülebilir kentsel gelişme yeşil kent gibi hedefler de bu ihtiyaca çözüm üretme perspektifiyle stratejik planlarımız arasında” dedi. Kentsel dönüşümün ise diğer bir öncelikli konu olduğunu anlatan Odabaşı, “Kentsel dönüşüm kavramı çoğunlukla olası depremleri göz önünde bulundurarak mevcut yapıların depreme dayanıklı olarak dönüştürülmesine indirgenmekte. Oysa kentsel dönüşüm deprem gerçeğiyle birlikte başka bir doğa felaketi sayılan iklim değişikliğini de kapsayacak şekilde ekonomik sosyal ve çevresel boyutlarıyla sürdürülebilir şehir yaratma potansiyeli taşımaktadır” diye ekledi.

Odabaşı, “Kadıköy Belediyesi olarak sürdürülebilir enerji politikalarını destekleyen başkanlar sözleşmesine katıldık ve Paris İklim Anlaşması’nın da koyduğu hedefleri göze önünde bulundurarak 2018’de mecliste alınan karar ile 2030 yılına kadar emisyon salınımlarını %40 azaltmayı hedefleyen eylem planları hazırladık” dedi.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Murat Bayram, Sıfır enerjili binalara giden yolda yapılanlar ve planlananlar konusuna dikkat çekti. Bayram konuşmasında, “Kendi verdiğimiz zararları azaltabilmenin yollarını yine kendimiz bulmalıyız. Burada bulunma sebebimiz sıfır enerjili binalar. Bu binalar ile ilgili çok fazla farklı kavram tanım söz konusu. Fakat hepsinin gittiği yer aynı. Günün sonunda bir bina ihtiyaç duyduğu enerjiyi kendi üretecek ve kendi tüketecek, gelecekteki yapılarımız bu şekilde olacak” dedi.

Birinci gün “Sıfır Enerji Binalar ve Finansman” başlıklı panel ile devam etti. Oturumda, Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği-VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, OECD Türkiye Büyükelçisi ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği-YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin yer aldı. 

Kerem Alkin sözlerine, “Küresel iklim krizinin etkilerini Avrupa’nın önemli bir kısmında yaşanan kuraklık sorunuyla gözlemlemekteyiz” diyerek başladı. OECD çatısı altında son 2 yıldan beri özellikle Paris İklim Anlaşması, Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi çerçevesinde ele alınan konular noktasında, bir süreçten geçildiğini belirten Alkin, önümüzdeki dönemde iklim krizinin yönetimi ve havaya karbon salımınının  minimum düzeyde tutulabilmesi için enerji verimliliği konusunda gerek uluslararası gerekse ülkeler bazında nasıl daha çok iyileştirilebilir sorusuna yoğunlaşıldığını ve bununla ilgili yapı kimyasalları ve ürünleri noktasında ortaya konabilecek yenilikçi çalışmalara örnek raporlara dikkat çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Oturumun devamında Emre Alkin; enerjiyi verimli kullanmak ve alternatif enerji bulmanın önemine değindi. Alkin, enerjiyi uzaktan getirmek ne kadar mantıklı sorusuna cevap verirken; Enerji bakanlığından gelen verilerle Türkiye’de 2022 yılından beri yerli ve milli enerji kullanımının arttığını belirtti. Enerji verimliliğinde ustanın önemine de değinen Alkin, uygulayıcının doğru bir uygulamayla doğalgaz faturasının %50 oranında düşürülebileceğini söyledi.

Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul birbirinden önemli konuları masaya yatıracağı etkinlik programı ile 4 gün boyunca devam edecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Michelin 2050 Yılına Kadar Lastiklerini Yüzde Yüz Sürdürülebilir Malzemelerden Üretecek!

Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin, 2050 yılına kadar Michelin lastiklerinde yüzde yüz sürdürülebilir malzemeler kullanımı hedefi başta olmak üzere çevresel taahhüdünü açıkladı. 2010 ile 2030 yılları arasında CO2 emisyonlarının yüzde 50 azaltılması ara hedefiyle 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı planlayan Michelin, su tüketimini de 2030 yılı itibarıyla yüzde 30’dan fazla azaltma doğrultusunda aksiyonlar alıyor.

 

 

Michelin, Batı Avrupa’daki en büyük lastik fabrikası ve en modern tesislerinden biri olan İtalya’nın Cuneo kentindeki endüstriyel tesisinde “Uluslararası Medya Günü” organizasyonunu gerçekleştirdi. Sürücüler, üreticiler ve küresel ısınma açısından söz konusu olan yeni gereklilikler karşısında lastik pazarının gelişimini ve insanlara, teknolojiye ve çevreye ilişkin yeni zorluklar karşısında tesislerin dönüşümünün ele alındığı organizasyonda, Michelin, 2050 yılına kadar lastiklerinde yüzde yüz sürdürülebilir malzeme kullanımı hedefi olmak üzere çevresel taahhüdünü açıkladı.

 

Son birkaç yılda yaşanan gelişmeler sonucunda otomobil pazarlarının köklü bir değişim sürecine girdiğini, geçtiğimiz 30 yıl içerisinde ise dünyanın dört bir yanındaki tüketicilerin kullanım alışkanlarının ve ihtiyaçlarının büyük ölçüde değiştiğinin altını çizen Michelin, tüm bunları etkileyen faktörler arasında daha kişisel, daha konforlu ve daha güvenli araçların yükselişinin yanı sıra araç paylaşımı veya araç kiralama sektörünün gelişiminin yer aldığını vurgularken; küresel ısınma ve giderek katılaşan çevresel kısıtların birçok pazarda ciddi bir etkisi olduğunu belirtiyor.

 

Lastik Pazarının Ana Trendlerini Desteklemek Önem Taşıyor

 

Araçların gelişmesi ile genişleyen lastik ebatları son dönemde öne çıkan bir trend olarak görülüyor. Bu trendin küresel ısınma ve kaynak kıtlığı bağlamında tüketim ve CO2 emisyonları üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu aktaran Michelin, bu paradoksa teknolojiyi kullanarak yanıt verdiklerine örnek olarak Michelin ürünlerindeki yuvarlanma direncinin azaltıldığını gösteriyor. 2021 yılında lastiklerinin yaklaşık 3,4 milyar litre yakıt tasarrufu sunmasını ve dolayısıyla 2010 yılına kıyasla 8,7 milyon metrik ton CO2 salınımının önlenmesini sağlandığını belirten Michelin, bu enerji verimliliğini %10 oranında iyileştirerek 2030 yılında da çalışmalarına devam edeceklerini vurguluyor.

Bir başka trend olarak dört mevsim lastik segmentinin Avrupa’daki güçlü gelişiminin ele alındığı organizasyonda Michelin, sürücülerin uzun zamandır kullanmaktan kaçındığı dört mevsim lastiklerinin Avrupa’da ciddi bir başarı yakaladığı ve satışlarının son birkaç yılda üç katına çıktığının altını çiziyor. Dört mevsim lastik segmentinin özellikle Michelin tarafından gerçekleştirilen teknolojik atılımlarla göz alıcı performansı ve kullanım kolaylığı için tercih edildiği vurgulanıyor. Bu pazarda Grup, önümüzdeki beş yıllık süreçte %11’den daha yüksek oranda büyüme bekliyor. Bu alanda; Küresel ısınma, öngörülemeyen ve ani hava değişimleri, Avrupa yönetmeliklerindeki değişiklikler, yaz ve kış mevsimleri için iki ayrı grup lastik satın almak istemeyen tüketicilere sağlanan avantajlar ve Araç filoları ve kiralama iş kollarının gelişimi gibi faktörlerin katkıda bulunacağına işaret ediliyor.

Lastik pazarında bir başka trend olarak ise elektrikli araçların yükselişi ile lastiklerin ilgi odağı haline gelmesi gözlemleniyor. Araçların performansı ve kısıtları nedeniyle lastiklere ilişkin beklentiler arttığını vurgulan Michelin, elektrikli araçların performans gösterebilmesi adına lastiklerin hızlanma ve yavaşlama esnasında tork değerinin artması sebebiyle uzun ömürlülük, otonomi açısından temel faktör olan yuvarlanma direnci, akülerin ağırlığının taşınması açısından esas olan yük kapasitesi ve elektrikli araçların ürettiği gürültünün yüzde 70’inin motor kaynaklı değil sürüş kaynaklı oluştuğu için gürültü azaltma özelliklerine sahip olması gerektiğini aktarıyor. Tüm bu gereklilikler ise Michelin’in teknolojilerini ve bilgi birikimini tam anlamıyla kullanabilmesi için benzersiz bir fırsat olarak görülüyor.

Kapsamlı Bir Dönüşüm Geçiren Fabrikalar

Lastik pazarında yaşanan gelişmelere ve trendlere ek olarak mevcut durumda Grubun fabrikalarında gerçekleşen dönüşümlerinin de ele alındığı organizasyonunda son birkaç yıldır Michelin’in üretim tesislerinde insan, teknoloji ve çevre başlıkları olmak üzere üçlü değişiklik gerçekleştirildiği vurgulanıyor. Öyle ki, liderlik modelini temel alarak sorumluluk alma konsepti açısından iddialı bir iş dönüşümü başlattıklarını belirten Michelin, bu dönüşüm ile bugün büyük başarılar elde ediyor. Michelin, üretim ekiplerinin çalışmalarını iyileştirmek için 15 yıldır fabrikalarında bu çığır açan yönetimsel yenilik süreçlerini geliştiriyor. Bugün bu kapsamlı değişim, fabrikaların özellikle endüstriyel mesleklerin çekiciliğini artırma zorluğuna yanıt verme konusunda daha iyi ekonomik performans sergilemesine katkıda bulunuyor. 

Michelin ayrıca, dijitalleşme ve yapay zeka kullanımıyla sektörü de dönüştürüyor. Robotları yapay zeka ile bir araya getiren Factory 4.0, özellikle arızaların öngörülmesine, üretim kalitesinin ve esnekliğinin artırılmasına ve çalışma koşullarının ve çalışan niteliklerinin iyileştirilmesine olanak sağlayarak dönüşümün ölçeğini artırıyor.

Dünya genelinde 85’ten fazla tesiste faaliyet gösteren, yılda yaklaşık 200 milyona yakın lastik üreten ve sektördeki yaklaşık 81.000 kişiye istihdam imkanı sağlayan Michelin, 2005 ile 2019 yılları arasında fabrikalarının çevresel etkisini yarıya düşürdü. Grubun bundan sonraki süreçte 2010 ile 2030 yılları arasında CO2 emisyonlarının yüzde 50 azaltılması ara hedefiyle 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak yer alıyor. Bu hedefe ulaşmanın tek yolu, Grubun enerji tasarrufu ve yeşil enerjiye geçiş bağlamındaki çabalarını hızlandırması olarak görülüyor. Michelin yalnızca CO2 emisyonlarının etkisini azaltmakla kalmak istemiyor; Grup aynı zamanda su tüketimini de 2030 yılı itibarıyla yüzde 30’dan fazla azaltma doğrultusunda aksiyonlar alıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kariyernet ve Hepsiburada, Deprem Bölgesinde Afetten Etkilenenlerin İş Hayatına Dönüşlerine Destek Oluyor

Hepsiburada ve Kariyernet, deprem bölgesindeki işletmelere destek olmak amacıyla iş birliği yaparak, ücretsiz işe alım ilanları sunuyor. 

Türkiye’nin Hepsiburada’sı, deprem bölgesindeki iş ortaklarına, Kariyernet ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında işe alım ilanları konusunda destek veriyor. Deprem bölgesinin kalkınması için hayata geçirdiği “Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü” programı kapsamında gerçekleştirilen projeyle, kariyernet üzerinden Hepsiburada İşortaklarının verdiği ilanlar için herhangi bir ücret alınmayacak. Mevcut kariyernet üyesi iş yerleri ise ilan haklarından eksilmeden ilanlarını sistem üzerinden girebilecek. Türkiye’nin en büyük istihdam platformu Kariyernet ile yapılan bu iş birliği kapsamında deprem bölgesindeki iş verenler ile iş arayanlar bir araya gelerek bölgenin ekonomik olarak kalkınması için de bir adım daha atmış olacak.

 

Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Murat Büyümez, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık 1 ay önce açıkladığımız “Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü” programı kapsamında 2 yıl boyunca odağımızın bölgeye yapılacak faydalar üzerine olacağını kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz projelerden biri de Türkiye’nin en büyük istihdam platformu Kariyernet ile oldu. Bölgenin ayağa kalkması ekonomik olarak güçlenmesine dolayısıyla da istihdamın da artmasına dayanıyor. Bu kapsamda deprem bölgesindeki Hepsiburada iş ortaklarımızın iş ilanlarını kariyernet üzerinden ücretsiz vererek, süreci hızlı bir şekilde ilerletebilmelerini amaçladık” dedi. 

Afetzedeler için “Deprem İstihdam Seferberliği”

Kariyernet Ürün Yönetimi ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Kargan şunları söyledi: “Deprem felaketinden sonra bölgede yaşayanların hayatlarını yeniden kurabilmeleri için istihdamın kilit öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu amaçla depremden birkaç gün sonra “Deprem İstihdam Seferberliği”ni başlattık. Seferberlik kapsamında 3 binden fazla işverenimizin yayınladığı binlerce ilan ile 60 binden fazla vatandaşımızın işlere ulaşmasına aracılık ettik; ücretsiz teknoloji eğitimleri ve istihdam fuarları düzenledik. Şimdi de bu seferberliği Hepsiburada işbirliği ile daha farklı bir boyuta taşıyoruz. Afet bölgesinde yaşayan 13 bin Hepsiburada iş ortağının işlerini yeniden düzene koyabilmelerine destek olmak için çalışan ihtiyaçlarını karşılayacağız. Deprem İstihdam Seferberliği platformumuzda 13 bin işverenin ilanlarını ücretsiz yayınlayarak doğru adaylarla buluşmalarına aracılık edeceğiz. El birliği ile yaraları sarmak için çalışmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone Discover Genç Yetenek Programı’na Başvurular Devam Ediyor

Vodafone’un 2008’den bu yana sürdürdüğü Discover Genç Yetenek Programı’nda başvuru ve değerlendirme süreci devam ediyor. Programa Nisan sonuna kadar LinkedIn ve Kariyernet üzerinden başvuru yapılabiliyor. Her yıl binlerce başvurunun alındığı programla bugüne kadar 666 genç istihdam edildi.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, geleceğin teknolojilerine yön verecek genç yetenekleri bünyesine katmayı sürdürüyor. Vodafone’un 2008 yılından beri sürdürdüğü Discover Genç Yetenek Programı’nda yeni dönem başvuruları ve değerlendirme süreci devam ediyor. Programa Nisan sonuna kadar LinkedIn ve Kariyer.net üzerinden başvuru yapılabiliyor. Her yıl binlerce başvurunun alındığı programla bugüne kadar 666 genç istihdam edildi. 

Geleceğin liderleri olarak gördükleri genç yetenekleri keşfetmeyi ve organizasyonlarına katmayı önemsediklerini belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nazlı Tlabar Güler, şunları söyledi:

“Vodafone’un global ölçekte tüm ülkelerinde uyguladığı Discover Genç Yetenek Programı ile tam 16 yıldır şirketimizin genç ve dinamik yüzünün en büyük temsilcilerini ağırlıyoruz. Yüksek potansiyele sahip gençleri Vodafone’a kazandırarak, lokal ve global kariyer olanaklarından faydalanmalarına, eğitim-gelişim programları ile desteklenmelerine olanak tanıyor ve aynı zamanda Vodafone Türkiye’nin yetenek havuzunu genişletmeyi amaçlıyoruz. 16 yıl önce 3 kişi alarak başlattığımız bu program sayesinde her yıl artan bir ivmeyle istihdama olan katkımızı sürdürüyoruz. Bugüne kadar toplam 666 genci bünyemize kattık. Kariyerine Discover olarak başlayan ve şu an Vodafone Liderlik Ekibimizde yer alan çok sayıda çalışma arkadaşımız bulunuyor. Her yıl programın tasarımını gözden geçirerek iyileşme fırsatı olan tarafları paydaşlarımızın da görüşleriyle geliştiriyoruz. Her zaman olduğu gibi gelecekte de gençler bizim en büyük motivasyonumuz ve rehberimiz olmaya devam edecek.”

Geçen yıl 78 genç kabul edildi

Geçen yıl Türkiye’nin dört bir yanından 4 bini aşkın gencin başvurduğu Discover Genç Yetenek Programı’na 34 farklı üniversiteden 78 genç kabul edildi. Programa katılanların %63’ünü kadın çalışanlar oluşturdu. Genç Discover’ların %50’si ticari, %36’sı teknoloji, %14’ü de kurumsal ekiplerde kariyer yolculuklarına başladı.

Tüm Vodafone ülkelerinde uygulanıyor

Discover Genç Yetenek Programı; üniversite 4. sınıf öğrencileri, yeni mezunlar ve en fazla bir yıl tam zamanlı iş tecrübesi bulunanlar için özel hazırlanmış bir kariyer programı. Tüm Vodafone ülkelerinde uygulanan, adayların aynı standart işe alım sürecinden geçtiği bu global program kapsamında, Vodafone bünyesine katılan genç yetenekler için yoğun bir eğitim ve gelişim programı uygulanıyor. Gençler, ilk yıl farklı bölümlerde iki rotasyon yaparak hem teknoloji/telekomünikasyon sektörünü, hem de Vodafone’u yakından tanıma ve kariyerlerine daha bilinçli tercihler yaparak başlama imkânı buluyorlar. Vodafone içinde yayınlanan ilanlar aracılığıyla farklı lokal ve global fırsatları değerlendirebiliyorlar.

Tüm birimlerde çalışıyorlar

Genç Discover’lar, bakış açılarını ve dinamizmlerini organizasyonun tüm birimlerine yansıtmaları amacıyla şirketin neredeyse tüm fonksiyonlarında konumlandırılıyor. Buna göre, şirketin satış, pazarlama, teknoloji, finans, insan kaynakları fonksiyonlarında tam zamanlı çalışma imkânına sahip oluyor. Özellikle organizasyondaki dijital rollerde ve yeni iş kollarını oluşturan ekiplerde Discover’lara yer veriliyor. 

Beceri odaklı yaklaşım uygulanıyor

Discover Genç Yetenek Programı kapsamında son 3 yıldır beceri odaklı yaklaşım uygulanıyor. “Kendine yatırım yap, yeni fikirler üret, dene-yanıl, sorgula” anlayışına dayanan beceri odaklı yaklaşımla yarattığı uzmanlık patikalarının rotasyon ve eğitimlerle zenginleştiği bir program tasarlayan Vodafone, çalışanların kendilerini farklı açılardan geliştirebilmesi için zaten bildiklerinin üstüne yeni bilgiler ekleyebilecekleri eğitim programları, yeniden beceri kazanma ve beceride derinleşme patikaları sunuyor. Bu kapsamda bu yıl da yeni mezunların beceri kazanması için 7 patika içinde 7 farklı gelişim yolculuğu, bu yolculuk boyunca 2 farklı rotasyon sunulacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı