Etiket: Türkiye

Deprem Felaketinin İsimsiz Kahramanlarına ‘Üstün Fedakârlık Madalyası’

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen depremde yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Zeytinburnu Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (ZAK), Cumhurbaşkanlığı tarafından “Türkiye Cumhuriyeti Üstün Fedakârlık Madalyası’yla ödüllendirildi.  

6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilimizde büyük yıkıma yol açan depremlerde arama kurtarma çalışmalarında fedakârca görev yapan 55 bin kişilik ulusal ve uluslararası ekipler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye Cumhuriyeti Üstün Fedakârlık Madalyası ile ödüllendirildi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen ve Zeytinburnu Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (ZAK)’nin de aralarında yer aldığı ekiplere madalyaları il valileri tarafından takdim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marsh McLennan Türkiye Depremzede Kız Çocuklarının Eğitimine Destek Oluyor

Marsh McLennan Türkiye, deprem ve ekonomik sebeplerle eğitimi kesintiye uğrayan kız öğrencilere destek olmak üzere Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Komitesi’nin inisiyatifiyle yeni bir projeyi hayata geçiriyor.

AK Parti İzmir Milletvekili Kırkpınar, Aliağa’da vatandaşları telefonla arayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılacağı mitinge davet etti

14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan seçim öncesi saha çalışmalarına hız veren AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, 29 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleştirilecek olan İzmir Mitingine de ziyaret ettiği herkesi davet ediyor.

Seçim çalışmaları kapsamında Aliağa’yı ziyaret eden AK Parti İzmir Milletvekili ve 2. Bölge Milletvekili adayı Yaşar Kırkpınar, Seçim Koordinasyon Merkezi’nde vatandaşları telefonla arayarak mitinge davet etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumartesi günü Gündoğdu Meydanında İzmirlilerle buluşacağını söyleyen Kırkpınar, “Biliyoruz ki Aliağalı hemşerilerimiz Sn. Cumhurbaşkanımızı ve bizleri yalnız bırakmayacaklardır. Sizleri orada görmekten büyük mutluluk duyacağız” diyerek Aliağalıları mitinge davet etti.

Daha sonra esnaf ve kahvehane ziyaretleri yapan Kırkpınar, burada da hem miting davetinde bulundu hem de seçimlerin önemine değindi. 21 yıldan beri ülkeyi yönettiklerini ve bu süre zarfında tek gayelerinin millete hizmet olduğunu belirten Kırkpınar, “Bir yandan ülkenin ve milletin geleceğiyle ilgili hiçbir vizyonu, programı, projesi olmayan yedili koalisyon var. Diğer tarafta ise 21 yıllık eser ve hizmetlerini Türkiye Yüzyılı’yla taçlandırmak isteyen biz varız, Cumhur İttifakı var. Söz konusu kendimizin ve evlatlarımızın geleceği olduğunda diğer tüm değerlendirmeleri bir kenara bırakıp buraya odaklanmamız gerekiyor. Çünkü sandıkta verilen yanlış kararın telafisi çok ağır olur. Daha kendi aralarında anlaşmayı beceremeyenlere ülkenin güvenliğini, huzurunu, kalkınmasını teslim etmek ateşle barutu yan yana getirmekten farksızdır” diye konuştu.

“İZMİR’İ GÖRÜYORSUNUZ”

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun zaman zaman ‘Türkiye’yi İzmir gibi yöneteceğiz’ dediğini hatırlatan Kırkpınar, “İzmir’i görüyorsunuz. Bir de çıkıp demiyorlar mı? ‘Türkiye’yi İzmir gibi yöneteceğiz’ diye. İzmir’de her şey günden güne daha da kötüye gidiyor. Gittikleri her yerde bol keseden atıp tutuyorlar. Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile bekara karı boşamak kolay. Daha siz İzmir’in su, alt yapı, kanalizasyon, ulaşım ve kötü koku gibi sorunlarını çözemiyorsunuz. Gittiğimiz yer yerde vatandaşlarımızdan yol, su, alt yapı gibi belediyelerin rutin hizmetleri olan konularda birçok şikayet alıyoruz. Milletimiz artık bunların sözlerine inanmıyor. Ancak bunlar yalan söylemeyi adeta meslek edinmiş durumdalar. Hiç doğruları yok. Söyledikleri her şeyin içi boş. Onlar yaparız ederiz derken millet durup düşünüyor. Biz söylediğimiz de ‘Erdoğan ve adamları söylüyorsa’ yaparlar diyorlar. Allah’a hamdolsun bizim siyaset sebebimiz ülkemiz ve milletimizdir. Ama onlar makam ve mevki için teröristlerle bile iş birliği yapıyorlar” dedi.

Kırkpınar ilçede yaptığı esnaf ziyaretinin ardından şehit ailesi ve parti kurucularını da evlerinde ziyaret ederek hayır dualarını aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Türkiye’de 23 Milyon Hanenin Yüzde 80’İ Boşa Enerji Tüketiyor”

Sıfır Enerji Binalar alanında yılın en kapsamlı etkinliği olarak bu yıl “ZeroBuild Possible-Sıfır Enerji Mümkün” sloganıyla düzenlenen ZeroBuild Summit’23 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi, İstanbul’da başladı. 29 Nisan tarihine kadar sürecek zirvede, 17 oturumda 100’e yakın yerli ve yabancı konuşmacı yer alıyor. Zirvenin açılışında konuşan ZeroBuild Summit’23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, “Sıfır Enerji Binalar için artık adımlarımızı daha büyük atmalıyız” dedi. Günün önemli konu başlıklarından biri de ‘Sıfır Enerji Binalar’da Finansman’ oldu. VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, “Türkiye’de 23 milyon hanenin yüzde 80’i boşa enerji tüketiyor” açıklamasında bulundu. 

 

Enerji tasarrufunun yanı sıra, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından yapı ve inşaat sektöründe hızlı bir kentsel dönüşüm gündeme otururken, Avrupa Birliği’nde 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen Sıfır Enerji Binalar’a dönüşümü hızlandırmak ve tüm taraflar özelinde kamuoyu oluşturmak amacıyla düzenlenen ZeroBuild Summit’23, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde dün başladı. Zirvenin açılış konuşmasını; ZeroBuild Summit’23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, Baymak Kurumsal İletişim Direktörü Belgin Evcimen ve NP Betek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ Elazığ yaptı.  

 

ZeroBuild Summit’23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz; enerji tasarrufu sağlayan, çevreye dost ve afetlere dayanıklı yapılar olarak dikkat çeken; ısıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerji ihtiyacı olan ve bu ihtiyacını da tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden binalar inşa etmenin, mevcut konut ve hizmet binalarının yenileme çalışmalarında Sıfır Enerji’yi bir prensip olarak benimsemenin mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Toplam tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 30’unu sadece binalarda kullanıyoruz. Sıfır Enerji Binalar ile enerji verimliliğinin artırılması, fosil yakıt kullanımının minimuma indirilmesi ve aynı anda yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanılması, enerjide dışa bağımlı olmanın risklerinden korunmamızı sağlarken, bu prensibi benimsemenin gelecek nesillere daha yaşanır bir dünya bırakma sorumluluğumuza da büyük ölçüde katkı sunacağı inancındayız. Artık adımlarımızı daha büyük atmanın zamanı.”

 

“Önümüzdeki Yıl ZeroBuild Okulu’nu Açmayı ve Bilimsel Bir Kongre Hayata Geçirmeyi Hedefliyoruz”

Konuşmacı olarak yer aldığı açılış oturumunda toplumun artık Sıfır Enerji Bina’larla ilgili daha fazla bilgi sahibi olması gerektiğine dikkat çeken ZeroBuild Institute İcra Direktörü Doç. Dr. Ümit Ünver; ZeroBuild Institute olarak ilk hedeflerinin Sıfır Enerji Binalar konusunda insanları bilinçlendirmek olduğunu belirtti. Ünver, enstitü olarak hem ülkemizde hem de küresel ölçekte çok önemli çalışmalara imza attıklarını belirterek; “Google Akademik tarafından tanınan uluslararası bir dergi çıkarmaya başladık. Önümüzdeki yıl ZeroBuild Okulu’nu açmayı ve bilimsel bir kongre hayata geçirmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. 

 

“Eyleme Geçilmezse, Küresel Sıcaklık Artışının 1,5°C ile Sınırlandırılması Hedefi İmkansız Hale Gelecek”

Sürdürülebilir Yapılı Çevre için Uluslararası Girişim-ISBE İcra Direktörü Nils Larsson, enerji verimliliği açısından potansiyel olarak çok faydalı olabilecek bazı bina performansı kavramlarının görmezden gelindiğinin ya da kısmi olarak uygulandığının altını çizdi.

 

Bu noktada, enerji verimliliği yüksek binalar için dizayn sürecinin en önemli unsurlardan biri olduğunu belirten Larsson; “Birçok tasarımcı ve yatırımcı, ne yazık ki dizaynı görsel tasarım kriterleri üzerinden değerlendiriyor. Ancak binanın doğru dizaynı, iklimsel ve çevresel faktörlere göre tasarlanmasıdır. Burada ‘Entegre Dizayn Süreci’ (Integrated Design Process – IDP) kavramı öne çıkıyor. IDP, iklimsel ve yapısal ihtiyaçları tasarımın en erken sürecinden itibaren merkeze alıyor. Dünyadaki tüm örnekler gösteriyor ki; efektif bir uygulamayla soğutma, ısıtma, aydınlatma gibi sistemlerin enerji girdilerini sürekli kontrol ederek yüksek verim elde edebiliriz” dedi. 

 

Ayrıca konuşmasında karbon emisyonlarını azaltma ve önleme yollarına da değinen Larsson, Sinerji Alanı Konsepti’ni (Synergy Zone) de tanıtarak; “Bu konsept, farklı kullanım ve yapılandırmalara sahip bina kümelerinin bir araya gelerek termal enerji, yenilenebilir enerji çıktıları veya gri sudaki fazlalıkları ve eksikliklerin dengelenmesini sağlıyor. Ekonomik aktif termal transfere izin verecek şekilde tasarlanmış küçük kümeleri içeriyor ve binalar arasındaki enerji transferini kolaylaştırıyor” diye konuştu. Bu konseptin daha fazla uygulanması gerektiğini belirten ve 2025 yılına kadar karbon emisyonu kesintilerinin yüzde 15,5 oranında azaltılması gerektiğine dikkat çeken Larsson; eyleme geçilmezse, küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefinin imkansız hale geleceğini ve bu nedenle konuya acilen müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı.

 

Açılış oturumuna video mesajı ile katılım gösteren Aristotle University Thessaloniki Editor in Chief of International Journal of Sustainable Energy and Buildings Journal Prof. Agis M. Papadopoulos ise hem Yunanistan hem de Türkiye’de oldukça aktif fay hatlarının bulunduğunu hatırlatarak; “Türkiye’nin yaşadığı son büyük depremlerde gördük ki; depreme karşı son düzenlemelere göre inşa edilen binalar, kendileri hasar görseler dahi, bina sakinlerini koruyor. Ayrıca 2010’dan sonra inşa edilen binaların enerji verimliliği ve depreme dayanıklılık performanslarının da oldukça iyi olduğunu söyleyebiliriz. İki ülkenin de gelecek depremlere karşı bu binaların sayısını artırması hayati önem taşıyor” açıklamasında bulundu. 

 

“Kadıköy Belediyesi Olarak 400 m²’nin Üzerindeki Parsellere Sarnıç Zorunluluğu Getirdik”

Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen “Sıfır Enerji Binalar ve Kamu Yaklaşımı” oturumunda; Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Bursa Valiliği Enerji Yönetimi Bölümü Enerji Yöneticisi Levent Yazıcı ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Murat Bayram konuşmacı olarak yer aldı. 

 

Kadıköy Belediyesi’nde hayata geçirilen kentsel dönüşüm süreciyle ilgili bilgiler paylaşan Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı; kentsel dönüşümün depreme dayanıklılığa indirgendiğine, oysaki iklim değişikliğini de kapsayacak şekilde ekonomik, sosyal, çevresel, sürdürülebilir şehirler kurma ilkesi taşıması gerektiğine değindi. Belediye olarak; insan ve doğa bağının kurulması, toplu taşıma, bisiklet yolları, sosyal bütünleşme, kültürel değerlerin yaratılması gibi faktörlerin sürdürülebilir şehirleşmede ana hedefleri arasında yer aldığını belirten Odabaşı atılımlarını şöyle aktardı: “Su verimliliği ve yağmur suyu hasadına ilişkin planlamamız kapsamında; her ne kadar yürürlükteki imar yönetmeliğinde bin metrekarenin üzerindeki parsellerde yapılacak yeni binalarda sarnıç zorunluluğu getirilse de, Kadıköy Belediyesi olarak bu metrekareyi 400 metrekare olarak belirledik. Bu oran Kadıköy’ün yaklaşık yüzde 50’sinden fazlasını kapsıyor. Bununla birlikte, 2 bin metrekarenin üzerindeki parsellerde yağmur suyu toplama tankı projesinin yanında, gri su toplama tankına dair mekanik teçhizat projesi zorunluluğu da getirdik. Binaların dönüşümünde yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş panellerinin zorunlu tutulmasına ilişkin çalışma başlattık. Bu uygulamayı Kadıköy’ün bir bölgesinde sınırlı tuttuk. Yaklaşık bin adet yapının bulunduğu ve bu yapıların sadece yüzde 7’sinin yenilendiği sahil adası bölgesinde, bu değişiklik ile minimum 5 kilowatt gücündeki güneş panellerinin kullanımını iskân şartı haline getirdik.”

 

“Belediye Olarak Hedefimiz 2030 Yılına Kadar Kurum Binalarımızda Yenilenebilir Enerji Yatırımını 2,5 Megavata Çıkarmak”

İki uygulamanın da öncelikle Kadıköy Belediyesi hizmet binalarında ve parklarında uygulanmaya başlandığına dikkat çeken Odabaşı, “Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin çatısına kurduğumuz solar güneş panelleri ile enerji ihtiyacımızın yüzde 40’ını karşılar hale geldik. Hedefimiz; kurum binalarımızda kurulu gücü 1 megavat olan yenilenebilir enerji yatırımını 2024 yılı sonuna kadar gerçekleştirmek ve yaklaşık 700 ton karbondioksit emisyonunun azaltılmasını sağlamak. 2030 yılına kadar ise bu yatırımı 2,5 megavata çıkartmayı planlıyoruz. Karbon salınımlarının azaltılması için hedefimiz; ilçemizde karbon salınımlarının yüzde 40’ına neden olan binalarda enerji verimliliğini artırmak ve enerji performans sınıfının C’den B’ye yükseltilmesi. Kadıköy Belediyesi olarak inşaat metrekaresine bakılmaksızın tüm binalarda Neredeyse Sıfır Enerji Bina uygulanmasını zorunlu tutacağız” dedi.  

 

“Son 4 Ayda, 5 Binin Üzerinde Yönetmeliğe Uygun Neredeyse Sıfır Enerji Bina Yapıldı”

Türkiye’de T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın enerji verimliliği merkezinde yaptığı atılımları aktaran T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Murat Bayram, enerji verimliliği konusunun birçok farklı noktadan ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Şu an Türkiye’deki konutların ortalama enerji tüketimi metrekare başına 120 kilowatt. Bu bize, binaların enerji tüketimi, yalıtımı, ısıtma ve soğutma sistemleri gibi faktörlere göre değerlendirilerek enerji sınıfının belirlendiği Enerji Kimlik Belgesi sisteminin verdiği bir sonuç. Bu kilovatı süreç içerisinde sürdürülebilir bir şekilde düşürmek için çalışıyoruz. Bir bina, kabuğunun ihtiyaç duyduğu enerjiyi minimumda tutmalı. Bu minimum enerjiyi de yerinde ve yenilenebilir enerji ile karşılamalı. Yani bina, ihtiyaç duyduğunu kendi üretip kendi tüketecek; gelecekteki tüm yapılarımız da bu şekilde olacak. Bu yolculuğa 2023 yılında başladık, 2053 yılında hedefimiz artık tamamen net Sıfır Enerji Binalar’ın hayatımızda olması. Burada mühendis ve mimarların önemi ve değeri artıyor; çünkü bunlara karar verecek olan onlar” açıklamasında bulundu.

 

Sıfır Enerji Bina sürecinin ilk fazının Neredeyse Sıfır Enerji Bina sayısını artırmaktan geçtiğini belirten Bayram, “Bakanlık olarak NSEB ile ilgili çok ciddi bir çalışma yaptık; detaylı bir kılavuz hazırladık ve yol haritasını web sitemizden yayınladık. Son 4 aylık sürece baktığımızda, yaklaşık 5 bin tane bina NSEB tanımına uygun olarak yapıldı. Yeni yapılan binalarda, iskân aşamasından ruhsat aşamasına kadar tüm süreçlerde NSEB olup olmadığını takip edebiliyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızı desteklemek için enerji kimlik belgesi, NSEB’e yönelik renovasyonlar noktasında teşvik, destek, düşük faizli krediler gibi finansal destekler konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. 

 

“Sıfır Enerji Binalar İçin 2050’ye Kadar 23,6 Trilyon Dolara İhtiyaç Var”

Günün önemli konu başlıklarından biri de Sıfır Enerji Binalar’da finansman oldu. “Sıfır Enerji Binalar ve Finansman” başlıklı oturumda, Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği – VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin ve OECD Türkiye Büyükelçisi ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin konuşmacı olarak yer aldı.

 

OECD Türkiye Büyükelçisi ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, küresel iklim krizinin etkilerinin Avrupa’nın önemli bir kısmında yaşanan kuraklık kriziyle de gözlemlendiğini belirterek; “Önümüzdeki dönemde iklim krizinin yönetimi ve havaya karbon salınımının minimum düzeyde tutulabilmesi için enerji verimliliği konusunda uluslararası teşkilatlar çatısı altında ve ülkelerle bu süreçler nasıl iyileştirilebilir? Rusya Ukrayna savaşı başta olmak üzere, küresel riskler ve küresel tedarik zincirindeki yeniden yapılanma gündemde. Türkiye gibi yakın coğrafyadaki ülkelerden daha fazla ürün tedariki için izlenecek strateji konuşuluyor. Ülkelerin kendi kendilerine yetebilme kapasitelerinin artırılması ve bu bağlamda Çin ve Asya’ya olan bağlılığın azaltılmasıyla ilgili yeni çabalar söz konusu. Rüzgar, güneş, hidro, jeotermal, bio başta olmak üzere tüm yenilenebilir enerji teknolojileri ve kapasitesiyle ilgili olarak başta Türkiye olmak üzere, tüm OECD ülkelerinin attığı büyük adımlar için ülkelere her yıl minimum 1 trilyon dolar civarında yeni yatırım hamleleri planlanıyor. Her yıl düzenli olarak bu tutar ile devam etmesi gereken yenilenebilir enerji yatırımları hamlesi başta olmak üzere enerji verimliliği, yalıtım ve yenilenebilir enerji teknolojileri kapasiteleriyle ilgili yürütülecek olan süreçler ve bu kaynak nasıl sağlanacak? 2050 yılında kadar 23,6 trilyon dolarlık küresel finansman kaynağına ihtiyaç var” diye konuştu.    

 

“Kompozit Malzemelerin Doğru Kullanımıyla Doğalgaz Faturası Yüzde 50’ye Kadar Düşürülebilir

VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin ise, Türkiye’de tüketilen enerjinin yüzde 45’inin binalarda tüketildiğine dikkat çekerek, “Burada bir verimlilik açılımı yapmamız lazım. 23 milyon tescilli hanenin yüzde 80’i enerji verimliliğine haiz değil, boşa enerji tüketiyor” dedi.  

 

“Dört kişilik bir ailenin bir aylık geçinme maliyetine yani ortalama 25 bin TL’ye binayı verimsizlikten tecrit edebiliyoruz” diyen Emre Alkin, sözlerini şöyle tamamladı: “Fakat, bu kompozit malzemelerin doğru uygulanması gerekiyor. Böyle olursa doğalgaz faturası yüzde 50’ye kadar düşebilir. Her yıl 5-7 milyon dolar arasında enerji tasarrufu yapabiliriz. Bu yatırım, 3 yıl içerisinde amorti edilebiliyor. Burada en önemli konu; finansman. Ancak para kuruluşlarının hep imtina ettikleri bir konu bu. Finansmanın doğru kullanımı konusunda ortada bir güvensizlik de var. Demokrasiye yeni geçiş yapmış ülkelerin finansman sorununu çözmek lazım. Şartlara bağlanmış uluslararası bir finansman, öncelikli konu. Küresel standart belirlenerek bir fonlama sağlanarak adalet ve eşitlik içinde dağıtılması gerekiyor.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Batur: Muhtarlarımız her türlü övgüye layık

Konaklı muhtarlarla bir araya gelen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Konak’taki muhtarlarımız her türlü övgüye layık. Çok güzel işler yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz, birlikte çalışacağız” diye konuştu. Buluşmaya CHP’nin birinci bölge milletvekili adayları Ednan Arslan ve Devrim Barış Çelik de katıldı.

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak bölgesi muhtarlarıyla bir araya geldi. Buluşmaya CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili adayları Ednan Arslan, Devrim Barış Çelik ve CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından da katıldı. Batur, muhtarların mahallelerde yaşanan sıkıntıları ve vatandaşların taleplerini aktardığı buluşmada söylenenleri tek tek not ederken, milletvekili adayları Arslan ve Çelik de CHP iktidarında yapılacak muhtarlık çalışmalarını aktardı.

Başkan Abdül Batur, Konaklı muhtarları Aydın Erten Rekreasyon Alanı’nda ağırladı. Ednan Arslan ve Devrim Barış Çelik’in de katıldığı buluşmada muhtarların belediyenin mahallelerdeki gözü kulağı olduğunu ifade eden Batur, Konaklı muhtarların çok çalışkan olduğunu vurguladı.

“14 Mayıs ülkenin geleceği”

Konaklı muhtarlarla uyum içinde çalıştıklarını belirten Batur, “Muhtar kardeşlerimiz mahallesine, bölgesine hâkim; ne istediğini, ne yapılması gerektiğini, önceliklerini bilen arkadaşlarımız. Konak’taki muhtarlarımız her türlü övgüye layık.  Yaptığınız çalışmalar nedeniyle hepinize çok teşekkür ediyorum. Çok güzel işler yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz, birlikte çalışacağız” diye konuştu. 14 Mayıs’ın Türkiye’nin varoluş seçimi olduğunu söyleyen Batur, “14 Mayıs, bu ülkenin geleceği. Sizlere de büyük görevler düşüyor. Sizlere inanıyor, güveniyoruz” dedi.

“Muhtarların iş yükü çok fazla”

CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Ednan Arslan ise muhtarlığın büyük özveriler istediğini söyleyerek, “Mahallenin her türlü sorunuyla kendi derdiniz gibi ilgileniyorsunuz, sizlere çok teşekkür ediyorum. Günümüz şartlarında çok zor bir iş yapıyorsunuz, büyük sıkıntılarınız var. Muhtarlarımızın iş yükü çok fazla. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da söylediği gibi muhtarlarımızın çalışma koşullarını mutlaka düzelteceğiz. Kentin yönetimine muhtarları katacağız. Muhtarların belediye meclisinde, mahalleleriyle ilgili konularda hem söz hem oy hakkı olmasını sağlayacağız” dedi. Arslan, Türkiye’nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmesi gerektiğini belirterek, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine uygun bir yönetimle idare edilmemiz gerekiyor. Bu ülkeye hesap veren bir iktidar öneriyoruz. Bizim mütevazı, içimizden olan, bizim gibi olan, boğazından kul hakkı geçmemiş bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Ülkemiz bunu fazlasıyla hak ediyor. Öyle bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Atatürk’ün Çankaya Köşkü’ne çıkacak, herkese eşit mesafede hizmet götürecek, ülkenin birliği, beraberliği huzuru için çalışacak” diye konuştu.

“Desteğiniz çok önemli”

CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Devrim Barış Çelik de CHP iktidarında muhtarlıkla ilgili yapılacak çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Muhtarlık yasası hazırlanacağını söyleyen Çelik, “Bu yasadan sonra yeniden teşkilatlanma sağlayacağız. Muhtarlarımız kendi yasalarını, sınırlarını, yeterliliklerini, haklarını bilecek. Bütçesiyle özel alanını yönetmeye başlayacak. Mahalleyle ilgili kararlar için belediye meclislerine katılacak” dedi. Yönetmeyi kolaylaştırmak adına muhtarların yardımcı personele sahip olmasını sağlayacaklarını da söyleyen Çelik, muhtarlar birliği kurulacağını da sözlerine ekledi. Çelik, seçim sürecinde muhtarların sağlayacağı desteğin çok önemli olduğunu da vurguladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Balıkesir’e Dünyanın En Büyük Rüzgar Türbinlerinden Biri Geliyor

Türkiye’nin öncü özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim, yatırım planlarında önceliklendirdiği rüzgar enerjisi alanında yeni bir karasal türbin modelinin prototip kurulumu için öncü Alman rüzgar türbin üreticilerinden biri olan ENERCON ile anlaşma imzaladı. ENERCON’un yeni geliştirdiği E-175 EP5 adlı yeni türbin modeli Türkiye’de ilk kez kurulacak.

Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji hedefleri açısından stratejik öneme sahip olan rüzgar enerjisi yatırımlarını sürdüren Enerjisa Üretim, ENERCON ile yeni bir anlaşmaya imza attı. ENERCON’un geliştirdiği ve 175 metre ile dünyada en büyük rotor çaplı türbinler arasında yer alan E-175 EP5 modeli 6 megavat ve artırılabilir kapasitesiyle enerji üretimi yapacak ve Türkiye’de Enerjisa Üretim’in belirlenen sahalarında kurularak test edilecek. Böylece ENERCON, yeni geliştirdiği türbinler için yurtdışında yaptığı test çalışmalarını ilk kez Türkiye’de de sürdürmüş olacak.

Yeni Türbinler Balıkesir ve Bandırma’ya Kurulacak

Prototip olarak üretilecek yeni model E175 EP5 türbinler, Enerjisa Üretim’in Bandırma Enerji Üssü ve Balıkesir Rüzgar Enerji Santrali’nde kurulacak. Türbinler ticari olarak satışa çıkmadan önce, Enerjisa Üretim santrallerinde test edilecek.

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, “Türkiye’nin hem ekonomik hem de çevresel hedefleri açısından yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmaya ihtiyacı var. Biz de Enerjisa Üretim olarak ülkemizin yenilenebilir enerjideki güçlü potansiyelini kullanmak üzere rüzgar ve güneş yatırımlarımızı hızla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Yatırımda ve üretimde sektöre öncülük eden bir konumda olmakla birlikte sektörün gelişmesi için elimizi taşın altına koymaya ve her türlü desteği vermeye hazırız. Tüm ekosisteme fayda sağlayacak bu iş birliği ile sektörümüzde hem teknolojinin gelişmesine hem de insan kaynağının gelişimine sürdürülebilirlik açısından katkı sağlamayı hedefliyoruz. ENERCON ile imzaladığımız anlaşma ile dünyada en büyük rotor çaplı türbinler arasında yer alan E175 EP5 yeni türbinleri test etmek ve gelişimine katkı sağlamak için ev sahipliği yapacağız. Yeni türbinlerin Türkiye’de Enerjisa Üretim santrallerinde test edilecek olması bizim ve ülkemiz için çok önemli. Yatırımlarımızı hep en yeni teknolojilerle hayata geçirdik ve henüz piyasaya sunulmayan bu türbinleri de inşallah başarılı geliştirme süreci sonrasında yeni sahalarımızda da göreceğiz.” dedi.

ENERCON CEO’su Dr Jürgen Zeschky, “Yeni türbin tipimiz ile Enerjisa Üretim ile güvene dayalı iş birliğimizi sürdürmekten mutluluk duyuyoruz” dedi. ENERCON, önümüzdeki üç yılda Enerjisa Üretim için Türkiye’de 1.000 MW karasal güç kuracağımız YEKA RES 2 projesinin rüzgar türbinlerinin tedarikçisi konumunda. Yeni E-175 EP5’in teslimatı ile ortaklığımızın bir sonraki bölümünü başlatıyoruz.’’ dedi.

Geçtiğimiz Ekim ayında Enerjisa Üretim ve ENERCON arasında yapılan anlaşma kapsamında Enerjisa Üretim’in toplam 1,2 milyar dolar yatırımla hayata geçireceği yerli ve yenilenebilir santral yatırımları, Türkiye’nin şebekesine 1.000 megavat ek kapasite kazandırma imkanı tanımıştı. 5 yıl içerisinde Çanakkale, Aydın, Balıkesir ve Muğla’da üretime başlayacak santrallerin hem yatırımını hem de işletmesini üstlenen Enerjisa Üretim, yatırımların hayata geçmesiyle Türkiye’nin en büyük temiz enerji üreticisi konumunu güçlendirmeye devam edecek.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı