Etiket: Önce

Büyükşehir’den arıcılara 55 ton arı yemi

Büyükşehir Belediyesince, bahar aylarında arıların beslenmesinde kullanmaları amacıyla 400 arıcıya yüzde 50 hibeli fondan şeker (arı yemi) desteği verildi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde yaygın olan arıcılığın geliştirilmesi ve bal rekoltenin artırılması amacıyla “Arıcılığı Destekleme Projesi” kapsamında, üreticilere yüzde 50 fondan şeker (arı yemi) desteğinde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi için hayata geçirdiği çok sayıda destek projelerle çiftçilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Üreticilere tamamı hibe mazot, yüzde 50 hibe yem bitkisi tohumu, gübre, meyve fidanı, modern sera ve tarımsal ekipman başta olmak üzere çok sayıda katkı sağlayan Büyükşehir, üreticilerin her zaman yanında oluyor. Daha önce arıcılığın desteklemesi çerçevesinde arıcılara yüzde 50 hibeli 3 bin kovan altlığı, 1200 ruşet kovan, bal ısıtma ve dinlendirme kazanı desteği veren Büyükşehir, bu sene de arıcıların yanında olmaya devam ediyor.

VERİMLİLİK ARTACAK

Bu doğrultuda, kırsal mahallelerdeki arı yetiştiricilerinin ihtiyaçlarını karşılayan Büyükşehir, arıların ilkbaharda nektar akımı dönemine güçlü kolonilerle girmesini sağlayarak, koloni kayıplarını azaltmak, arıcılıkta karlılığı ve verimliliği artırmak amacıyla üreticilere yüzde 50 hibeli arı yemi desteği veriyor.

DAĞITIMLAR SÜRÜYOR

Proje kapsamında 55 ton şekerin dağıtımı, Kocaeli’de Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı 400 aktif üreticiye teslim edilmeye başlandı. Talep üzerine, kovan sayısına göre tespit edilen arı yemleri, üreticiler tarafından, eski itfaiye binasının arkasında bulunan A Takımı’na ait hizmet binasından 28 Nisan Cuma günü mesai bitimine kadar teslim alınabilecek.

KOCAELİ, ARICILIKTA ÖNEMLİ POTANSİYELE SAHİP

Doğal florası, ekilen yem bitkileri ve diğer tarım alanları ile arıcılıkta önemli bir potansiyeline sahip olan Kocaeli, Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı 900 arı yetiştiricisinin, 72000 kovanla ürettiği ballar ve arı ürünleri, üreticiler için ciddi gelir kaynağı haline geldi.

YEMİN KALİTESİ YÜKSEK

Yapay tatlandırıcı ve koruyucu madde içermeyen, yüzde yüz şeker pancarından üretilen, arıların ihtiyacı olan tüm besinlere sahip olan, sindirimi kolay, doyurma ve kuvvetlendirme özelliği bulunan fondan şeker, kalitesi ve verimi ile üreticiler tarafından sık tercih ediliyor.

ÜRETİCİLER MEMNUN

Arı yemlerini teslim alan üreticiler, verilen destekten dolayı memnuniyetlerini ifade ederek, üreticinin her zaman yanında olan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Soyer: 14 Mayıs’tan sonra radikal adımlar atacağız

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dirençli bir kent yaratmak için fikir alışverişinde bulunmak üzere sivil toplum örgütleri ile buluştu. Ortak aklı inşa ederek yol almak istediklerini bir kez daha yineleyen Başkan Soyer, “14 Mayıs’tan sonra bütün yapı stokunun olabilecek en kısa sürede yenilenmesi için çok radikal adımlar atacağız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Afet, Kriz Yönetişimi ve Geleceğin İnşası” toplantısında sivil toplum örgütleri ile buluştu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da katıldı. Sivil toplum örgütleri, olası afetlerden önce ve sonra yapılması gerekenler konusunda görüşlerini paylaştı. Başkan Soyer de gelen önerileri tek tek not alarak, çalışmaların ortak akıl ile daha sağlıklı şekilde yürütüleceğini söyledi.  

“Daha fazla önemsenmesi gerektiğini anladık”

Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi için depreme dirençli kent yaratmak en temel önceliğimiz. Yaşanan büyük deprem felaketinden ve İzmir depreminden önce de biz hep dirençli bir kent yaratmanın gerekli olduğunu düşündük. Ama gerek iklim krizinin sonuçlarının her gün daha somut ve daha ağır şekilde varlığını ortaya koyması, gerek 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaket… Bütün bunlar bunun daha fazla  önemsenmesi gerektiği, daha fazla öne alınması gerektiği noktasında bizi netleştirdi” dedi.

“Doğal afetlerden öncelikli meselemiz yok”

Deprem, sel ve diğer doğal afetlerde yapılması gereken çalışmaları hızlandırmak için çabaladıklarının altını çizen Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “Hem faturanın ağır olmaması için neler yapabiliriz hem de bizden sonraki kuşakların, çocuklarımızın, torunlarımızın bu şehirde güvenle yaşamaya devam etmesi için uzun vadeli projeksiyonlarda neler yapmamız gerektiğini öncelikli meselemiz olarak kabul ediyoruz. Bundan daha öncelikli meselemiz yok. En temel meselemiz bu şehrin depreme dirençli hale getirilmesi.”

“Yaşadığımız sorunlar demokrasi eksikliğinden kaynaklı”

Tüm bu çalışmaları sivil toplum örgütleri ile yürütme konusunda net olduklarını da vurgulayan Soyer, “Ortak aklı inşa etmeden, birlikte birbirimizin enerjisini, gücünü büyütmeye gayret etmeden o hayalini kurduğumuz geleceği inşa etmemiz mümkün değil. O nedenle birlikte çözüm üretmek zorundayız. Hani ‘eser siyaseti yapmak’ deniyor ya. Büyük yatırımlar yapmaktan bahsediliyor. Ben de siyasetin en sürdürülebilir ve kalıcı olanının demokrasiyi inşa etmek olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız sorunların her birinin demokrasinin eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Demokrasiyi inşa etmek de ancak sivil toplumla yerel yönetimlerin, merkezi otoritenin işbirliği içerisinde çalışmasından geçiyor” dedi.

“Yaşam hakkından öncelikli bir şey yok”

İzmir’in de Türkiye’nin de fay hatları üzerinde olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Bu gerçek onlarca yıldır biliniyor. Ama bunlar deprem olduğunda konuşulan meseleler. Bizim sadece şehir olarak değil ülke olarak önceliğimizin bu olması gerekiyor. Şehir olarak bütün önceliğimiz depreme dirençli bir kent yaratmak. Aynı şeyi Türkiye için de söylemek gerekiyor. Depreme dirençli bir ülke yaratmak.

Fay hatları üzerinde yaşayan ülke olduğumuzu biliyoruz ama eğitim müfredatında bu konu yok. Depremden depreme televizyona çıkan uzmanlardan bilgi alıyoruz. O an merakımız uyanıyor ama sonra yine unutuyoruz. Oysa fay hatları konusunda detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Eğitim müfredatının içerisine girmeli. Böyle olmadığı için bir gün bir hükümet ‘İmar barışı yapıyorum’ diyebiliyor. Bütün millet de alkışlıyor. Kısacası bütün bu hikayenin hükümet, devlet düzeyinde de önceliklendirilmesi gerekiyor” dedi.

Soyer’den “değişim” vurgusu

Yapı stokunun değişmesini sağlamak zorunda olduklarını ifade eden Başkan Soyer, “İzmir’in mevcut yerleşim alanlarının dışında çözümler üretmek zorundayız. Fay hatlarını, tarım alanlarını, sulak alanları, tarihi ve doğal korunacak alanları kırmızı çizgimiz kabul ederek, bunun dışında kalan alanlarda yeni yapılaşma alanları açmak mecburiyetindeyiz. Bu da ciddi kaynak demek. Bunun mevzuatının ve finansmanının temininde kolaylıkları hükümet vasıtasıyla sağlayabilirsek, uluslararası finansman kuruluşlarından da bunu destekleyecek kaynak bulabileceğimizi biliyoruz. Bütün bu büyük değişimi öngörüyoruz, buna hazırlık yapıyoruz. Bütün bu yapı stokunun olabilecek en kısa sürede yenilenmesi için çok radikal adımlar atacağız. 14 Mayıs’tan sonra. O aklı biz burada inşa edeceğiz. Çünkü yereli en iyi biz biliyoruz. Yerelin çözümlerini en i yi biz geliştireceğiz. Ondan sonra da hükümetten, devletten bu konuda ne tür düzenleme yapılması gerekiyorsa ne tür kaynak yaratmak gerekiyorsa bunu talep edeceğiz. Bütün bunları yapabilecek gücümüz olacak. Ondan sonra da hemen bu radikal dönüşümün ilk adımlarını atacağız” diye konuştu.

Birlikte çalışma kararlılığını yineledi

Başkan Soyer, toplantıya katılanlara teşekkür ederek konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Geleceğe dair yeni bir şey yapmaya çalışıyoruz. Bunun yolu birbirimizi dinlemekten ve samimiyetle ortak iş yapmaya gayret etmekten geçiyor. Bundan vazgeçersek 5 sene sonra yeniden aynı noktaya geliriz. Bu acı dersleri yeniden yaşamamak için bu yapıyı koruyup, güçlendirip, bu yapıdan ortaya çıkacak enerjiyi büyütmemiz gerek. Bunu yaparsak birçok şeyin çözümü peşi sıra gelecek. Ben bunları yapabileceğimize inanıyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ramazan Bayramı’nda çikolata alışverişini son ana bıraktık

Perakende sektörünün alışveriş datasını gerçek zamanlı olarak toplayan Trendbox, Ramazan Bayramı alışveriş verilerini açıkladı. Trendbox’ın verilerine göre 2023 yılında çikolata alışverişleri bayram sabahına bırakılırken, geçen yılın bayram dönemine kıyasla satışı en çok artan ürünler de sırasıyla ikramlık çikolata, ikramlık lokum, çay ve Türk kahvesi oldu.

 

Bakkal, büfe, küçük marketler gibi perakende sektörünün ölçümlenmesi zor noktalarında IOT (nesnelerin interneti) teknolojisi aracılığıyla Türkiye’nin dört bir yanından yapılan alışverişlerin verilerini gerçek zamanlı olarak toplayan ve analiz eden Trendbox, Ramazan Bayramı alışveriş istatistiklerini açıkladı. Trendbox’ın verilerine göre bu yıl Ramazan Bayramı’nda geçen yıla kıyasla satışı en çok artan ürün yüzde 17 yükselişle ikramlık çikolata olurken, onu yüzde 12 artışla ikramlık lokum, çay ve yüzde 9’luk artışla Türk kahvesi izledi. İkramlık çikolata kategorisinde en çok satış yapılan gün bayramın ilk günü olurken, ikramlık lokum satışları ise arife günü zirve yaptı.

Gençler çikolatayı, yaşlılar lokumu tercih ediyor

Ramazan Bayramı verilerini değerlendiren Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, “Trendbox’ın verilerine göre, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan Bayramı alışverişlerinde çikolata ve lokum öncelikli olarak yerini aldı. Ramazan Bayramı’nda yapılan alışverişler bir önceki hafta ile kıyaslandığında ise ikramlık çikolatada yüzde 60, ikramlık lokumlarda yüzde 48, kolonyada yüzde 36 artış gözlendi” dedi. Bu yıl ikramlık çikolata satışının en çok bayramın ilk günü sabah 07.00 ve 11.00 saatleri arasında, ikramlık lokum satışlarının ise arife günü 14.00 ve 17.00 saatleri arasında yapıldığına işaret eden Tezer, sözlerine şöyle devam etti: “Bayram sabahı yapılan çikolata satışları, arife günü ve bayramın ikinci günü yapılan çikolata satışlarının toplamını aştı. Verilerimiz bölgesel kırılımla incelendiğinde genç nüfusun yoğun olduğu bölgelerde çikolata satışlarının, 65 yaş üzeri bireylerin yaşadığı bölgelerde ise lokum satışlarının arttığını gözlemliyoruz. Gençler bayram alışverişini bayram sabahına bırakırken, 65 yaş üzere tüketicilerin ise alışverişlerini daha önce yaptıklarını gördük. Bu tüketici alışverişi trendinin gelecek bayramda da aynı şekilde gerçekleşeceğini öngörüyoruz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan V. Erkan Özkan Depremzede Vatandaşları Yalnız Bırakmadı

Depremzede ziyaretlerine ara vermeden devam eden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan bu sefer depremzedeleri yerinde ziyaret etti. Geçtiğimiz Şubat ayında büyük felaketi yaşadığımız 11 ilimizi etkileyen depremin üzerinden tam iki buçuk ayı aşkın süre geçti. O günden bu yana tüm il ve ilçe belediyeler gibi desteklerle bir gün olsun yalnız bırakmayan Menderes Belediyesi bugün yine Başkan V. Özkan aracılığı ile bu kez yerinde ziyaret ederek yalnız bırakmadı. Osmaniye’ye giden Menderes Belediye Başkanı Erkan Özkan, İlçe Başkanı Sezen Şen, CHP ‘li meclis üyeleri, Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerle depremzede vatandaşların yanında oldu.

Osmaniye’de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi

Özkan Menderes ilçesinde bulunan depremzedeleri yalnız bırakmadığı gibi bu seferde Osmaniye de bulunan depremzedelerin yanındaydı..

Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, Menderes Belediyesi Meclis üyeleri Erdoğan Yalçın ve Alper Sürücü, CHP Menderes ilçe başkanı Sezen Şen ve Kültür sosyal işler Müdürlüğü çalışanları ile birlikte önce Osmaniye’deki depremzedeleri, Osmaniye Ziraat Odası, CHP İl Başkanlığı, Kadirli CHP seçim ofisi,  İzmir Büyükşehir Belediyesi Osmaniye koordinasyon çadır kent merkezini ve esnafları ziyaret ettiler. Ziyaretlerine Kadirli ilçesinde bulunan esnaflarla başlayan heyet, esnafın derdini dinleyip sıkıntıları yerinde gördü ortak oldular. Ardından depremzede çadırlarını ziyaret ettiler.

Deprem mağduru vatandaşlar kırgın, öfkeli

6 Şubatta gerçekleşen toplam 11 ilimizi etkileyen 2 büyük depremin ardından yaraları vatandaşlar kendi kendilerine sarıyorlar. Başkan Özkan ;

“Ziyaret edip sohbet ettiği her yerden şikayet alan Özkan “ hep beraber çok acı bir sabaha uyandık, günlerce kendimize gelemedik, ama deprem mağdurları için çalışmaya devam ettik, bir nebze yaraları sarmak için gece gündüz demeden tüm çalışma arkadaşlarımız ile çalıştık. Burada gördüğüm manzara çok faklı depremzedeler öfkeli ve kızgın, zamanında arama kurtarma çalışmalarının yapılmadığı yollanan yardımların dağıtımının etkili bir şekilde yapılmadığını ve böylece mağduriyetlerine bir yenisinin eklendiğini söylüyorlar”.

Osmaniye’deki depremzede çadırlarına ziyaret

Depremzede çadırlarına ziyaret gerçekleştiren Menderes Belediyesi Başkan V. Erkan Özkan, depremzede mağduru vatandaşların şikayetlerini dinleyip, “acılarına ortak olduklarını, çok büyük bir yıkım ve kayıp yaşadıklarını belirterek, maddi manevi ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını” dile getirdi.

En büyük üzüntümüz çocuklarımız

Özkan depremzede çadırında bulunan çocukları unutmadı..

Depremzede çocuklarımızın yaşadığı şeylerin çok daha ağır olduğunu söyleyen Özkan“ çocuklarımızın bu acı günleri en kısa sürede unutmaları için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Hali hazırda Menderes Belediyesi bünyesinde bulunan psikologlar ile sahada depremzede mağdurlarına hizmet verdiklerini söyleyen Başkan V. Özkan; “ çocuklarımız bizim geleceğimiz umudumuz, onların yüzünü güldürmek geleceğe daha umutla bakmalarını sağlamak bizim boynumuzun borcu” dedi. Çocuklara çeşitli hediye ve oyuncaklar veren Erkan Özkan; “şu gördüğümüz manzara bu masum mutluluk bizi bir nebze olsun mutlu ediyor, yaptığımız yapacağımız her şey çocuklarımızın geleceği için” diyerek sözlerini sonlandırdı. Biz yine geleceğiz hem bölgemizdeki hem burada yaşamını sürdüren depremzede vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka’da Atalık Tohum Bereketi

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 6 ay önce hizmete açtığı Karşıyaka Tohum Bohçası – Şehit Muhittin ve Ayşe Dudu Sağıroğlu Atalık Tohum Merkezi’ni ziyaret etti. Karşıyaka Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı olan merkezde sürdürülen faaliyetler hakkında bilgi alan Tugay, ‘Tohum Ana’ olarak tanınan emekli polis Ayşe Dudu Sağıroğlu, ziraat mühendisi Tuba Dözova Salman ve gönüllülere özverili çalışmaları için teşekkür etti.

 

NELER YAPILIYOR?

Atalık Tohum Merkezi’nde 6 aylık süreçte 200 bin tohum paketlemesi yapılarak hem Karşıyakalılara hem de Türkiye’nin farklı yerlerindeki vatandaşlara ulaştırıldı. Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı içerisinde yer alan merkezde domatesten mısıra, biberden salatalığa kadar farklı türlerden 1500 civarında atalık tohum çeşidi bulunuyor. Bunlar sürekli ekilip çoğaltılıyor ve halkla ücretsiz şekilde paylaşılıyor. Tohumlardan fideler de üretilerek talepte bulunan vatandaşlara veriliyor.

 

DANIŞMANLIK DESTEĞİ

Ayrıca merkezden tohum alan kişilere doğru üretim yapabilmeleri için danışmanlık desteği sağlanıyor. Tohumların ekilmesi, çimlendirilmesi, hasat edilmesi ve çoğaltılması gibi noktalarda bilgilendirmeler yapılıyor. Vatandaşlar da üretim yaptıktan sonra tohumlarını çoğaltarak tekrar merkeze getiriyor ve tohum takası ile sürdürülebilir üretime katkı sağlıyor. İsteyenler paketleme çalışmalarına da destek verebiliyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’den Almanya’ya uzanan 60 yıllık müzik mirası: AŞK, MARK VE ÖLÜM, 29 Nisan’dan itibaren sadece MUBI’de

72. Berlinale Film Festivali’nde izleyici ödülü kazanan ve IndieLisboa Uluslararası Bağımsız Film Festivali’nden ödülle dönen Cem Kaya imzalı AŞK, MARK VE ÖLÜM, 29 Nisan’dan itibaren MUBI seyircisiyle buluşuyor.

Almanya’da yaşayan Türkiyeli göçmenlerin, çocuklarının ve torunlarının yaşattığı bağımsız müzik kültürünü, daha önce görülmemiş zengin arşiv kayıtlarıyla harmanlayan AŞK, MARK VE ÖLÜM, Almanya’da filizlenip büyüyen göçmen müzik kültürünün tüm renklerini izleyiciyle buluşturuyor. “Arabeks” ve “Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması” filmleriyle adından söz ettirmeyi başaran Cem Kaya’nın yönettiği filmin arşiv tarama, lisanslama ve çekimi de kapsayan hazırlık ve yapım süreci 2017 yılına kadar geri gidiyor. Almanya’nın iş gücünün belkemiğini oluşturan Türkiyeli göçmenlerin aidiyet ve kimliğe dair sorgulamalarını da ekrana taşıyan film, 1960’lar Almanyasına, eğlence kültürüne ve dönemin tarihsel ve toplumsal sorunlarına ışık tutuyor. 

29 Nisan’dan itibaren sadece MUBI’de yer alacak ve müzik, tarih ve belgesel tutkunlarını kucaklayacak olan AŞK, MARK VE ÖLÜM, Cem Karaca, Köln Bülbülü Yüksel Özkasap, Derdiyoklar, Cavidan Ünal, Muhabbet, Killa Hakan, Kabus Kerim, Erci E., Hatay Engin, Aşık Metin Türköz ve bağlama virtüözü İsmet Topçu gibi ünlü isimlerle müziğin kaset ve plaklarla şekillenen altın çağına doğru keyifli ve bir o kadar da duygu yüklü bir yolculuğa çıkartıyor. “Aşk”, “Mark” ve “Ölüm” olmak üzere 3 farklı başlığa ayrılan film,  “Aşk” bölümünde büyük bir umutla Almanya’ya göç eden işçilerin heyecanını ve memleket hasretini anlatıyor. “Mark” bölümü artık tedavülden kalkan bu para biriminin sembolik anlamına ve gurbetçilerin Almanya’daki lüks yaşam biçimlerine yer verirken, “Ölüm” bölümüyse Almanya-Türkiye arasındaki entegrasyonda gelinen son noktayı ve yaşanan trajik anları arşiv kayıtlarından ve ruhun derinlerine işleyen anlatım gücüyle müzikten yararlanarak aktarıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı