Etiket: İstanbul

Yenilenebilir Enerji Sektörünün ve E-Mobilite’nin Devleri İstanbul’da Buluşuyor

Sektörün tek güneş enerjisi ve enerji depolama fuarı Solar+Storage NX ve elektrikli araç şarj altyapısı ile E-Mobilite endüstrisinin gereksinimlerini odağına alan NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi,    31 Ağustos – 02 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul’da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Fuarlar ve zirvenin uluslararası enerji yatırımcılarının yeni buluşma noktası olması hedefleniyor.

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED), Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD)’ın destekleri ile Solis Fuarcılık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından ilk kez düzenlenecek Solar+Storage NX Fuarı ve NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi, Wyndam Grand İstanbul Levent Otel’de düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Toplantıya GENSED Başkanı Halil Demirdağ, GENSED Asbaşkanı Tolga Murat Özdemir, TEHAD Başkanı Berkan Bayram, Solis Fuarcılık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Feraye Gürel ile sektör temsilcileri katıldı.

 

Sektörün Tek Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Fuarı 

İlk kez düzenlenecek fuarlar ve zirve hakkında bilgi veren Solis Fuarcılık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Feraye Gürel, “Solis Fuarcılık olarak GENSED ve TEHAD ile güçlerimizi birleştirip iki önemli sektörü aynı çatı altında buluşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sektörün Tek Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Fuarı Solar+Storage NX’de 12 ülkeden 100’ün üzerinde katılımcı firmamız yer alacak. 51’i aşkın ülkeden 10.000’den fazla ziyaretçi katılımı bekliyoruz. Alım Heyeti Programımız kapsamında CIS Ülkeleri: Özbekistan, Kazakistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Rusya (Belirli Bölgeleri), Makedonya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Romanya, Bulgaristan, Kuzey Afrika: Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Libya, Sudan, Sahra Altı Afrika: Güney Afrika Cumhuriyeti, Botsvana, Zimbabve, Zambiya ve Doğu Akdeniz: Ürdün ve Lübnan’dan profesyonel satın almacılar Solar+Storage NX’de olacaklar. Ayrıca; başta Çin, Japonya, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Lübnan, Ürdün, Yunanistan, İtalya, İspanya, Almanya gibi ülkelerin ticari ataşelikleri ile birebir görüşmeler gerçekleştiriyoruz ve bu görüşmeler sonucunda dünyanın dört bir yanındaki kanaat önderlerini fuarda bir araya getiriyoruz.” dedi. 

 

Dünyanın Önde gelen elektrikli araç markaları bu fuarda olacak

Eş zamanlı gerçekleştirilen ve sürdürülebilir mobiliteyi desteklemek adına en yaratıcı çözümleri ve en yeni trendleri bir araya getirme mottosuyla düzenlenen NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi hakkında da bilgi veren Gürel şöyle devam etti: “Sektörün uluslararası katılımcılı en büyük fuar ve zirvesi olmayı amaçlayan NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’nde 70’in üzerinde katılımcı firma yer alırken, Zirve kapsamında gerçekleşecek 20’den fazla oturumda, 50’yi aşkın elektrikli araç sektörünün lider ve uzman isimleri konuşmacı olarak yer alacak ve deneyimlerini katılımcı ve ziyaretçiler ile paylaşacak. E-mobilite’nin yanı sıra şarj istasyon teknolojileri konusunda da lider firmaları ve yetkililerini ağırlayacağız.  Ayrıca dünyanın önde gelen elektrikli araç üretim firmalarını ilk kez Türkiye’de bu fuarda görme imkanımız olacak. Otomobil sektörünün başarılı kadın temsilcileri de konferansımızda yer alarak yeni nesillere esin kaynağı olacak.

 

 

Uluslararası Enerji Piyasası İstanbul’da Buluşacak

Fuarların ve zirvenin uluslararası enerji piyasasını buluşturan ortak bir platform olmasını hedeflediklerini ifade eden GENSED Başkanı Halil Demirdağ, “Yeşil ve dijital dönüşümü hem ülkemiz hem de sektörümüz için fırsat olarak görüyoruz. Üyelerimiz geniş katılımla eş zamanlı düzenlenen Solar+Storage NX Fuarı ile NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’ne katılacaklar. Hem iç piyasa hem de uluslararası pazarlar için firmalarımıza önemli işbirlikleri ve fırsatlar sunulacak. Zirve ve konferansları da sektörün geleceğine dair gelişmeleri gündeme taşıması açısından çok önemli buluyoruz.” dedi.

 

GES’de 6, RES’de 2,5 kat Büyüme Öngörülüyor

Ülkemizin 2035 Ulusal Enerji Planı’na göre; GES Kurulu gücünün 53.000 MWe, RES Kurulu gücünün ise 30.000 MWe olmasının hedeflendiğine dikkat çeken Demirdağ, “Buna göre GES’de önümüzdeki 12 sene içinde yaklaşık 6 kat, RES de yaklaşık 2,5 kat  büyüme öngörülüyor. Yenilenebilir enerji, dijitalizasyon ve EV ile büyüyeceğiz, artık bu belli. Ekonomimizi de yeşil enerji ve enerjideki dönüşüm odaklı büyüme stratejileri ile yeniden yapılandıracağız, istihdam artışlarını teknoloji ile sürdürülebilir kılacağız. Sektör olarak bu konuda öncülük yapıyoruz ve dönüşümün odağında yer alıyoruz; üzerimize düşeni yapmaya da hazırız.” şeklinde konuştu. Demirdağ, artık gemi taşımacıları, havayolu gibi korunan sektörler ile  konut ve işyeri ısıtmasında oluşan CO2 emisyonu hesaplanıp, emisyon salınım bedeli talep edilecek. Emisyon salınımı ticareti yaptırımları ardından yeşil enerji ile taşıma ve ısınma kavramları gündemi daha çok meşgul edecek.

 

2035 Yılına Kadar Ülkemizin En Az 35 GWh’lık Şebeke Depolama Tesisine İhtiyacı Var

GENSED Asbaşkanı Tolga Murat Özdemir ise enerji depolama anlamında sektörde önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekti. Türkiye’nin yenilenebilir enerjide çok büyük potansiyele sahip olduğunu belirten Özdemir, sektörün tek güneş enerjisi ve enerji depolama fuarını düzenlemelerinin altında bu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi olduğunun altını çizdi. Özdemir, “Enerji Depolama yatırımı yapıldığı takdirde eğer yanında GES veya RES yatırımı da yapmak isterseniz Lisans alma işleminde yarışma olmadan devletimiz büyük kolaylık sağlıyor. Şu ana kadar 250 GW’ı aşkın depolamalı GES ve RES başvurusu yapıldı. Hatta birkaç hafta evvel EPDK 744 MW’lık ilk parti ve hemen sonrasında 650 MW’lık ikinci parti ön lisans almaya hak kazanan projeleri açıkladı.  2035 yılına kadar ülkemizin en az 35 GWh’lık şebeke depolama tesisine ihtiyacı var. Enerji depolama şebekemizin daha stabil dolayısıyla sürdürülebilirliğini sağlamasının yanında; GES’lerin ve RES’lerin de gelişimini desteklediği için karbon ayak izimizi azaltacak. Örneğin, doğaya en çok zarar veren fosil yakıt kullanımını azaltacak elektrikli araçlarımızı, Elektrikli Araç Şarj istasyonlarında depolamanın sağladığı ekstra güç ile çok daha hızlı şarj edebileceğiz. Aynı şekilde ev sahipleri GES ile depolama entegrasyonu sayesinde kesintisiz enerjiye kavuşacaklar. Yeşil Mutabakat ile ileride fosil yakıtlı dizel jeneratörler tarihe kavuşacak ve yerini yeşil enerjiden şarj edilebilen batarya grupları alacak. Enerji depolama şebekenin stabilitesi sağlar. GES ve RES’ler için sürdürülebilir gelişiminin garantisi enerji depolamadır. GES’ler gecede üretim yapıyorlar. Enerji depolama sayesinde ‘Güneşimiz hiç batmayacak’. Tüm gelişmelerle birlikte, depolama hayatımızı ve dünyamızı daha iyi kılacak. GES’ler gece, RES’ler ise rüzgar esmeden de elektrik üretebilecek. Enerjide oyunun kuralları yeniden belirlenirken, gelecekte enerji alanındaki yatırımlarda, Güneş ve Enerji Depolama teknolojileri birinci sırada yer alacak.” dedi.

2030’da Türkiye Yollarında Yaklaşık 1 Milyon Elektrikli Otomobil Seyredecek

NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’nin Yerli ve Yabancı Elektrikli Araç Üreticileri, Tedarikçileri ve Şarj markalarının buluşma adresi olacağını ifade eden TEHAD Başkanı Berkan Bayram ise “Türkiye; elektrikli ulaşım, şarj ağı, batarya ve bağlı teknolojiler bakımından 5 Milyar {{tooLongContent}}#39;lık iş hacmi üretebilecek potansiyele sahip. 2030 yılına geldiğimizde Türkiye yollarında yaklaşık 1 Milyon elektrikli otomobil ve 250 bin adetlik şarj ağı oluşacaktır. Bu gelişimin ülkemiz istihdam sürecine katkısının ise, yeni iş sahibi 1,5 Milyon kişi olacağını tahmin ediyoruz.” dedi. Elektrikli şarj istasyonları konusunda da bilgi veren Bayram, “Türkiye’de şu ana kadar 126 firma şarj ağı lisansı aldı. Lisans şartları gereği bu firmaların 6 aylık süre içerisinde en az 50 adetlik şarj ünitesi kurma zorunluluğu bulunuyor. Diğer taraftan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın açmış olduğu Destek Paketi’nden yararlanan firmalarında 1572 adet, en az 120kW ve üstü güçte şarj ünitesi kurulumları devam ediyor. Ülkemizde şu anda halka açık toplamda 6500 adet şarj ünitesi bulunuyor. Lisanslı – lisanssız toplam şarj ünitesi sayısı ise 20 bin adete ulaşmış durumda. “ diye konuştu. 

 

Dünya Elektrikli ve Hibrit Pazar 20 Milyon Araca Ulaştı

Dünya rakamlarına da dikkat çeken TEHAD Başkanı Berkan Bayram, dünya elektrikli ve hibrid araç pazarının yaklaşık 20 Milyon adete ulaştığını  belirtti ve oran olarak elektrikli araçların toplam pazarda en yüksek olduğu ilk 3 ülkenin yüzde 86 ile Norveç, yüzde 43 ile İsveç ve yüzde 30 ile Hollanda olduğunu ifade etti. Bayram, NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’nin geleceğin iş modellerine, yenilenebilir enerjide değişen yatırımcı ve ihtiyaç profillerine yenilikçi bakış açıları sunarak; Türk enerji sektörünün geleceğine katma değer sağlamayı hedeflediğini ifade etti. Bayram fuarların tüm sektör paydaşlarının hem ticaret ağlarını genişletmesini; hem de ülkemizin yeşil dönüşüm kapsamında iklim değişikliği ile mücadelesinde önemli rol oynayacağını söyledi.

 

İklim Krizine Yönelik Çözüm Önerileri Solar+Storage NX Konferanslarında Konuşulacak 

Fuara paralel olarak organize edilecek uluslararası teknik ve stratejik konferanslarda, 30’u aşkın konuda Türkiye ve dünyadan uzman isimler güncel konular ve teknolojik gelişmeler hakkında bilgi birikimlerini dinleyicilerle paylaşacak. C-seviye bilgilendirme ve network platformuna dönüşecek Solar+Storage NX Konferanslarında, iklim değişikliğiyle küresel mücadelede güneş enerjisi ve depolama teknolojilerinin önemi tüm detaylarıyla ele alınırken, enerji talebindeki hızlı artışa çözüm olacak temiz ve yenilenebilir diğer enerji kaynaklarındaki gelişmeler ve fırsatlar masaya yatırılacak. Ayrıca, emisyon envanterinin daha sağlıklı olarak hazırlanması ve iklim değişikliği politikalarını tüm paydaşların işbirliği ile geliştirilmesi noktasında gerekli altyapının oluşturulmasına ortam sağlayacak. solar+HUB, storage+HUB, decarb+HUB, business+HUB ve digi+HUB olmak üzere beş ana başlık üzerinden belirlenen teknik konferans konuları, güneş enerjisi ve depolama kullanımına teşvik ederken yaygınlaştırıcı faaliyetlerin gündeme taşınmasını sağlayacak.

 

E Mobilite Çözümleri Nextgen E-Mobility + Charge Zirvesi’yle Gündeme Taşınacak

NextGen E-Mobility + Charge Zirvesi’nde ise, elektrikli araç şarj teknojileri için finans, altyapı, işlerlik ve yatırım getirisi konularına odaklanırken, bütün ticari ve devlet kuruluşları için gerçek çözümler, tasarruf yöntemleri ve altyapı teknolojisindeki tüm yenilikler gündeme getirilecek. Ele alınacak bazı başlıklar ise şöyle: Mobilitenin Dinamikleri, Yeni Teknolojiler: Endüstri 4.0 / Nesnelerin İnterneti, Akıllı Şehirler ve Akıllı Mobilite, Toplu Taşımada Akıllı Araç Çözümleri, Elektrikli Araç Teknolojileri, Yıkıcı Yenilikler, Ulaşımda Etkinlik ve Paylaşım Ekonomisi, Karbon Yakalama, Yaratıcı Kentsel Mobilite Çözümleri, Sürdürülebilir Şehirlerin Finanse Edilmesi, Elektrikli Taşımacılık, Endüstriyel Çözümler: Yeni Nesil e-Pil / e-Motor, Otonom ve Birleşik Araç Teknolojileri , Kentsel Toplu Taşımada Gelecek Vizyonu, Otomotiv Teknolojilerinin Şekillendirdiği Mobilite ve Sürdürülebilir İş Modelleri için Yaratıcılık / Dijital Dönüşüm. 

 

Solar+Storage NX Fuarı ve NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi, 31 Ağustos – 2 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul’da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaret edilebilecek. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AYEDAŞ Anadolu Yakası’nı Bakım ve Yatırımlarıyla Aydınlattı

Sektöre öncü teknolojileri ve insan odaklı çalışma anlayışıyla hareket eden AYEDAŞ, kesintisiz elektrik dağıtımı kapsamında 2023 yılının ilk 3 ayında bakım, onarım ve yatırım hizmetlerini hız kesmeden sürdürdü.

Elektrik dağıtımını dijitalleşme odaklı projeler ve yatırımlar ile gerçekleştiren AYEDAŞ, yılın ilk 3 ayında müşteri ve çözüm odaklı yaklaşımı sayesinde başarılı çalışmalara imza attı. 

AYEDAŞ, hizmet verdiği 8.082 trafo ve 34.478 kilometre hat uzunluğunda sürdürülebilir ve kesintisiz enerji sağlanabilmesi amacıyla bakım, yenileme ve yatırım çalışmalarını sürdürdü. 

Daha aydınlık bir kent için Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar’da 7.491 aydınlatma armatürünün bakımını gerçekleştiren AYEDAŞ ekipleri, yine adı geçen ilçelerde 1.868 pano ile 35 trafo ve 670 dağıtım merkezinin bakımını tamamladı. Ayrıca kentte 322 Km’lik hattın bakımını gerçekleştirdi.

Söz konusu bakım, onarım ve yatırım rakamları ile AYEDAŞ 2023 yılının ilk 3 ayında koymuş olduğu hedefleri başarıyla gerçekleştirdi.

AYEDAŞ, sektörün değişen dinamiklerine odaklanarak faaliyetlerini insan, çözüm ve inovasyon odağında sürdürmeye devam ediyor. Hizmet verdiği 3 milyondan fazla müşterisine daha iyi hizmet vermek amacıyla toplam 61 kilometrelik yeni kablo döşeyen AYEDAŞ ekipleri 230 yeni aydınlatma armatürünün montajını da tamamladı. Ayrıca yeni 50 elektrik panosu ile 11 trafo merkezi montajı da tamamlandı.

Müşteri odaklı yaklaşımla 7/24 hizmet sunan AYEDAŞ, ayedas, Ayedaş 186 Mobil Uygulaması, 0(216) 186 00 00 numaralı WhatsApp İhbar Hattı ve 186 numaralı Müşteri Hattı’ndan tüm müşterilerinin soru ve sorunlarını dinleyerek çözüm bulmaya devam ediyor. 

Enerjisa Dağıtım Şirketleri’nin Başkent EDAŞ ve Toroslar EDAŞ ile birlikte elektrik dağıtımındaki 3 şirketinden biri olan Ayedaş’ın İstanbul Anadolu Yakası’nda bakım ve yatırım çalışmaları hız kesmeden sürecek. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TÜİK: Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 78,3 yıl oldu

Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan “doğuşta beklenen yaşam süresi” Türkiye’de 2017-2019 döneminde 78,6 yıl iken 2018-2020 döneminde 78,3 yıl oldu.

Kadınların erkeklerden 5,5 yıl daha uzun yaşadığı görüldü

Türkiye’de 2017-2019 döneminde erkeklerde 75,9 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2018-2020 döneminde 75,6 yıl, kadınlarda ise 81,3 yıl iken 81,1 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıldır.

Beklenen yaşam süresi 15 yaşındaki kişiler için 64,3 yıl oldu

Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,3 yıl oldu. Erkekler için bu süre 61,6 yıl iken kadınlarda 67,1 yıl oldu.

Beklenen yaşam süresi 30 yaşındaki kişiler için 49,7 yıl oldu

Ülkemizde, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 49,7 yıl oldu. Erkekler için bu süre 47,2 yıl iken kadınlarda 52,3 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,1 yıldır.

Beklenen yaşam süresi 50 yaşındaki kişiler için 30,5 yıl oldu

Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,5 yıl oldu. Erkekler için bu süre 28,2 yıl iken kadınlarda 32,9 yıl oldu.

Kadınlarda 65 yaşta beklenen yaşam süresinin erkeklerden 3,5 yıl daha fazla olduğu görüldü

Türkiye’de 2018-2020 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,8 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,9 yıl iken kadınlarda 19,4 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,5 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir.

Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il Gümüşhane oldu

Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 80,8 yıl ile Gümüşhane oldu. Gümüşhane’yi, 80,7 yıl ile Muğla, 80,3 yıl ile Tunceli ve Trabzon takip etti. Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 76,4 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Ağrı izledi.

Erkeklerde en uzun yaşam süresine sahip il Gümüşhane oldu

 Erkeklerde doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 78,1 yıl ile Gümüşhane oldu. Gümüşhane’yi 77,7 yıl ile Muğla ve 77,3 yıl ile Antalya izledi. Erkeklerde beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 73,5 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 73,8 yıl ile Gaziantep ve 74,1 yıl ile Ağrı takip etti.

Kadınlarda en uzun yaşam süresine sahip il Tunceli oldu

 Kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 84,1 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi 84 yıl ile Muğla ve 83,8 yıl ile Trabzon izledi. Kadınlarda beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 78,8 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 79 yıl ile Gaziantep ve 79,3 yıl ile Van takip etti.

İstanbul’da doğuşta beklenen yaşam süresi 79,1 yıl oldu

En fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen yaşam süresinde 79,1 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,2 yıl iken, kadınlarda 82 yıl oldu.

Ankara’da doğuşta beklenen yaşam süresi 79,3 yıl oldu

Doğuşta beklenen yaşam süresinde Ankara da 79,3 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu değer, erkeklerde 76,5 yıl iken kadınlarda 82 yıl oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Penta Teknoloji xFusion’ın yetkili dağıtıcısı oldu

Türkiye’nin lider teknoloji dağıtıcısı Penta Teknoloji, dünya sunucu sektörünün en yenilikçi markalarından xFusion’ın dağıtımını üstlenerek ürün yelpazesini genişletti. 

Penta Teknoloji, ürün ve hizmet portföyünü dünyanın en büyük teknoloji markalarıyla genişletmeye devam ediyor. 40’ın üzerinde teknoloji markasını, 9 bini aşkın iş ortağı ile Türkiye’ye sunan Penta Teknoloji, son olarak dünyanın önemli sunucu üreticilerinden xFusion’ın yetkili dağıtıcısı oldu. Bu adımla Intel sunucu pazarındaki payını daha da büyüten Penta Teknoloji, xFusion aracılığıyla iş ortaklarına ve kullanıcılara enerji tasarruflu bilgi işlem ağ çözümleri ve yüksek seviyede güvenli veri depolama imkanı sağlayacak. Dünyanın önde gelen dijital altyapı ve hizmet sağlayıcıları arasında yer alan xFusion, Fortune Global 500 listesinde yer alan 211 şirket tarafından tercih ediliyor. Marka, 130 ülke ve bölgede telekom, finans, internet sektörlerine, kamu kuruluşlarına ve özel şirketlere hizmet veriyor. 

Fatih Erünsal: “Veriyi güvenli depolama ihtiyacı giderek artıyor” 

xFusion ile gerçekleşen iş birliğinin pek çok sektöre yeni bir soluk getireceğini belirten Penta Teknoloji Genel Müdürü Fatih Erünsal, şunları söyledi: “Bugün tüm sektörlerde ve hizmet alanlarında, sürdürülebilirliği sağlamak için temel ihtiyaçlarımızın başında teknoloji geliyor. Holdinglerden küçük ölçekli işletmelere kadar tüm firmalar, sürdürülebilirliğin dijitalleşme ile mümkün olduğunun farkındalar ve bu noktada güvenlik ve altyapı yatırımlarını artırıyorlar. Mobilitenin her geçen gün önemini artırdığı bu dönemde gerek şirketler gerek çalışanlar için işlerini uzaktan yürütürken hızlı erişim kadar, veriyi güvenli depolama ihtiyacı da büyük önem arz ediyor. Bu ihtiyaca bağlı olarak da sunucular, kurumsal hayatın vazgeçilmez unsurları arasına girdi. Kurumsal alanda firmaların ihtiyaçları doğrultusunda xFusion ile ürün yelpazemizi genişletmekten mutluyuz. xFusion’ın yüksek kaliteli ürünleri ve yenilikçi bakış açısıyla sunucu pazarına yeni bir soluk getireceğini öngörüyoruz. İş ortaklarımızın da xFusion’ın sunduğu avantajlarla ürün portföylerini genişletmelerine ve daha fazla kullanıcıya ulaşmalarına katkı sağlayacağız.” 

xFusion Avrasya CEO’su Liu Yu: “Türkiye’deki büyüme hedeflerimize Penta Teknoloji rehberlik edecek”

XFusion Avrasya CEO’su Liu Yu ise Penta Teknoloji ile gerçekleştirdikleri anlaşmanın önemini şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye pazarına açılma hedefiyle 2022’de ilk adımlarımızı atarak İstanbul ve Ankara’daki ofislerimizi açtık. Geleceğe yönelik gelişme hedefimiz doğrultusunda Penta Teknoloji ile bizim için büyük önem taşıyan dağıtıcılık anlaşmasını imzalamaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye’deki kullanıcılara yüksek kaliteli akıllı bilgi işlem ürünlerini, çözümlerini ve hizmetlerini Penta Teknoloji ile birlikte sunmaya hazırız.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MediaMarkt Türkiye CEO’su Faruk Kocabaş: “Elektronik Perakendeciliğinde Deneyim Şampiyonu Olacağız”

Avrupa’nın 1 numarası MediaMarkt, Türkiye’deki liderliğini sürdürürken yeni hedefini Deneyim Şampiyonluğu olarak belirledi.

 

Geniş ürün yelpazesiyle teknoloji severlere konforlu alışverişin keyfini sunan Avrupa’nın 1 numaralı ve Türkiye’nin lider elektronik perakendecisi MediaMarkt, 2022 mali yılı sonuçlarını açıkladı. MediaMarktSaturn Perakende Grubu’nun 2022 mali yılı cirosu 21,8 Milyar Euro olarak gerçekleşirken, yine aynı dönemde yapılan faaliyetler sonrasında elde edilen FVÖK 197 Milyon Euro olarak açıklandı. MediaMarkt Türkiye ise MediaMarktSaturn Perakende Grubu içerisinde en hızlı büyüme gösteren ülke oldu.

 

Türkiye pazarına girdiği ilk günden itibaren büyümesini sürdüren MediaMarkt, bugün 29 ilde 91 mağazada 230 bin metrekarenin üzerinde bir alanda hizmet veriyor ve Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi konumunda. Yatırımlarına hız kesmeden devam ederek geçtiğimiz günlerde Ankara’da Panora AVM içerisinde Türkiye’deki 91. mağazasının açılışını gerçekleştiren MediaMarkt, önümüzdeki 3 aylık dönemde Alanya, Antalya ve Isparta’da mağazalar açacak. 

 

Her geçen yıl istihdama katkı sağlamaya devam eden MediaMarkt Türkiye, 2021 yılında 2.495 olan çalışan sayısını bir sonraki sene 3.006’ya çıkarırken, 2022 yılı Ekim ayından bugüne kadar olan sürede %10’luk bir artış ile istihdam ettiği kişi sayısını 3.315’e çıkardı. 

 

Yeni Hedef Deneyim Şampiyonu Olmak

2022 yılında global stratejisinde tüketici elektroniği perakendeciliğinden, deneyim elektroniği perakendeciliğine yöneldiklerini söyleyen MediaMarkt Türkiye CEO’su Faruk Kocabaş, konuyla ilgili şunları söyledi: 

“Deneyim Şampiyonluğu yol haritamızı 4 ana başlık altında şekillendirdik. Bütünleşik kanal yaklaşımıyla, mağazalarımızda ve tüm dijital platformlarda sunduğumuz Alışveriş Deneyimi; sağladığımız servis ve hizmetlerde Kullanım Deneyimi; işini seven uzman çalışanlarımız için Çalışan Deneyimi; sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak Sosyal & Çevresel Etki Deneyimi. Hedefimiz bu alanların tamamında ilk tercih edilen deneyim elektroniği perakendecisi olmak.”

 

“Alışveriş Deneyimini müşterilerimize hem mağazamızda hem de satın alma sonrasında en iyi şekilde yaşatıyoruz. 55 mağazamızda MediaMarkt Barista köşemiz bulunuyor. Mağazamızda alışverişe gelen müşterilerimiz, kahve makinesi satın almadan önce, diledikleri kahve makinesinde yapılmış kahveleri deneyimleyebiliyor veya ikram kahvelerin tadına bakabiliyorlar. Bu deneyim sayesinde müşterilerimiz satın almadan önce ürünün performansından emin olabiliyorlar. Bizi tercih eden müşterilerimize sunduğumuz ürün sevkiyat deneyiminin de en üst düzeyde olmasına önem veriyoruz. Zamanında teslimat performansımızda %99 oranında başarı elde ettik. 81 ilde kapıdan iade alımı hizmetimiz bulunuyor. Küçük ürün gruplarında saatli teslimat gerçekleştiriyoruz. Geri dönüştürülebilir materyalden kargo kutuları kullanımıyla ambalaj atıklarını azaltmayı ve atık kaynaklı karbon ayak izimizi önümüzdeki 2 yıl içinde %25 azaltmayı planlıyoruz.”

 

“Kullanım Deneyiminde ürün yaşam döngüsü boyunca sunduğumuz hizmetler ile tüketicinin ürünleri en iyi şekilde deneyimlemesini sağlıyoruz. Ürünün satın alındığı andan, tüm kullanım süresi boyunca üründen en yüksek verimin alınabilmesi için çok çeşitli satış sonrası hizmetler sunuyoruz. Müşterimiz ürününü yenilemek istediğinde, eskiyi ver yeniyi al dediğimiz geri alım olanağı sunarak, ürün yaşam döngüsünü uzatıyor; müşterimize mükemmel bir kullanım deneyimi sağlamaya devam ederken, aynı zamanda atık oranını azaltarak çevreye de katkı sağlıyoruz. Ayrıca Türkiye’de bir ilk olarak telefon kategorisinde müşterimizin ürünü arızalandığında tamiri yapılana kadar ikame ürün verebiliyoruz ve ikame ürün gamımızı da genişletmek için çalışıyoruz.”

 

Faruk Kocabaş, açıklamalarına şöyle devam etti: “Çalışan Deneyimini en üst noktaya taşımak için çalışanlarımızı teknoloji ile donatıyoruz, eğitim ve gelişimlerine yatırım yapıyoruz. 3.315 çalışanımıza sağladığımız mobil cihazlarla, teknolojideki uzmanlığımızı tüm altyapılarımıza da yansıtarak güçlendiriyoruz. Canlı ve interaktif tedarikçi ürün eğitimleri ve kategori bazlı eğitimler veriyoruz. Her çeyrekte en az 40 eğitimimiz oluyor. Top Employer Enstitüsü tarafından ‘En İyi İşverenler’den biri seçildik. Düzenli aralıklarla memnuniyet ölçümü yapıyoruz. Çalışanlarımızın %88’i “MediaMarkt’ta çalışmaktan gurur duyuyorum” ifadesini kullanıyor.

 

Sürdürülebilir bir gelecek için “Daha İyiye”

MediaMarkt Türkiye Sosyal & Çevresel Etki Deneyimi kapsamında “Daha İyiye” vizyonuyla dünyayı daha sürdürülebilir kılmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede ülkemizi daha fazla ağaçlandırmak için TEMA Vakfı aracılığı ile Gaziantep Çınarlı ağaçlandırma sahasında 10.000 fidanlık bir Hatıra Ormanı oluşturan MediaMarkt, alışveriş sonrası kendilerine e-posta ile iletilen memnuniyet anketini doldurarak MediaMarkt Hatıra Ormanı’nın oluşturulmasına katkıda bulunan müşterileriyle birlikte, sürdürülebilir bir geleceğe adım atmayı destekliyor.

 

MediaMarkt “Eğitimle Daha İyiye” Projesiyle deprem bölgesindeki 12 bin çocuğun umudu olacak

MediaMarkt Türkiye, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek deprem felaketinden etkilenen bölgelere uzun vadede katkıda bulunabilecek sürdürülebilir çalışmalara odaklanıyor. Deprem bölgesine yardım amacıyla açıkladığı 2 Milyon Euro’luk bağış fonu kapsamında MediaMarkt, gençlerin eğitim hayatına devam edebilmelerine destek olmak için Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile önemli bir projeye imza attı. MediaMarkt “Eğitimle Daha İyiye” projesi kapsamında 3 adet donanımlı TEGV Ateşböceği eğitim tırı oluşturarak, deprem bölgesine gönderecek. Eylül ayında başlayacak ve 3 yıl devam edecek bu proje kapsamında, ikinci ve sekizinci sınıf aralığındaki 12 bin çocuğun umudu olmak hedefleniyor ve deprem bölgesindeki çocukların eğitimine yönelik çalışmalara devam edileceği belirtiliyor.

 

Türkiye’nin 100. yılında deneyim odaklı yepyeni bir mağazacılık konsepti: MediaMarkt Lighthouse 

MediaMarkt Türkiye, perakendecilik anlayışını değiştirecek yepyeni bir konsept ile ilk Lighthouse mağazasını Ekim ayında İstanbul Marmara Park’ta açacağını duyurdu. Markaların ve Teknolojinin Evi olarak konumlandırılan bu yeni konsept mağazanın odak noktasına müşteri deneyimini alarak farklılaşacaklarını söyleyen MediaMarkt Türkiye CEO’su Faruk Kocabaş, Lighthouse mağazada, alanında yetkin uzmanlarla müşterilere en son teknolojileri göstermeyi, üstün müşteri hizmeti sunmayı ve benzersiz bir deneyim yaşatmayı hedefledikleri söyledi. Bu mağazada teknolojiyi tüketicilerle buluşturan Deneyim Alanları ve markaların en son yeniliklerini sundukları Butikler, Servis & Müşteri Hizmetlerine özel alanlar ve müşterilerin daha keyifli vakit geçirebilmeleri için özel bir kafeterya olacak.

 

Rakamlarla MediaMarkt

MediaMarktSaturn Perakende Grubu, Avrupa’da 13 ülkede, 1.000’den fazla mağazasında 45 binden fazla ürün çeşidiyle tüketicilerle buluşuyor.

Mağazalarda temas edilen müşteri sayısı ise 2.5 milyardan fazla

50 bini aşkın çalışanı bulunan MediaMarktSaturn Perakende Grubu’nun 2022 mali yılı cirosu 21,8 Milyar Euro

Yapılan faaliyetler sonrasında elde edilen FVÖK 197 Milyon Euro

MediaMarkt Türkiye’nin 29 ilde 91 mağazası ve toplamda 230 bin metrekareyi aşan alanı var.

3.315 kişiye istihdam sağlanıyor.

Yılda 300 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırlıyor.

Sadakat programı MediaMarkt CLUB’ın üye sayısı 4.5 milyona ulaştı.

Google’ın Türkiye’nin En Büyük Perakendecilerini dahil ettiği Bütünleşik Kanal Araştırmasında Deneyim 1.’si seçildi.

Enerji tüketimi kaynaklı karbon ayak izini önümüzdeki 5 yıl içerisinde %20 azaltmayı planlıyor.

100’den fazla çevre dostu ürün adedini 2023 yılı sonuna kadar 2 katına çıkarmayı hedefliyor.

Atık kaynaklı karbon ayak izini önümüzdeki 2 yıl içinde %25 azaltmayı amaçlıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IATA, Hava Kargodaki Üç Önceliği Açıkladı: Sürdürülebilirlik, Dijitalleşme ve Güvenlik

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), zorlu bir operasyon ortamında hava kargo endüstrisinin ivmesini sürdürmesini sağlamak için üç önceliğin altını çizdi. İstanbul’da süren 16. Dünya Kargo Sempozyumu’nda (WCS) belirlenen öncelikler şöyle:

• Sürdürülebilirlik

• Dijitalleşme

• Emniyet

IATA’nın Küresel Kargo Başkanı Brendan Sullivan şunları söyledi:  “Hava kargo sektörü, pandemiye ilk girdiğinde olduğundan farklı bir sektör. Gelirler, salgın öncesine göre daha yüksek. Verimler daha yüksek. Dünya tedarik zincirlerinin ne kadar kritik olduğunu öğrendi. Ve hava kargosunun havayollarının kâr hanesine katkısı her zamankinden daha belirgin. Yine de, iş döngüsü ve küresel olaylarla hâlâ bağlantılıyız. Dolayısıyla, Ukrayna’daki savaş, faiz oranları, döviz kurları ve istihdam artışı gibi kritik ekonomik faktörlerin nerede olduğu konusundaki belirsizlik, bugün endüstri için gerçek olan endişelerdir. Mevcut durumda ilerlerken, hava kargonun öncelikleri değişmedi, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve güvenliğe odaklanmaya devam etmemiz gerekiyor”

Sürdürülebilirlik 

Sürdürülebilirlik kritik bir öncelik Geçen Ekim ayında, 41. ICAO Meclisinde hükümetler, endüstrinin 2021’de kabul ettiği taahhüdüne uygun olarak, 2050’ye kadar net sıfır karbon emisyonuna ilişkin Uzun Vadeli Arzu Edilen Hedefi (LTAG) kabul etti. Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) bu hedefe ulaşmak için kritik öneme sahip, karbon azaltımının %65’i SAF’tan gelecek, ancak üretim seviyeleri zorlu olmaya devam ediyor. Bu noktada, IATA, üretim için hükümet teşvikleri çağrısında bulundu.

Sullivan bu konuda ise “SAF üretiliyor. Ve her bir damla kullanılıyor. Sorun, miktarların küçük olmasıdır. Çözüm, devlet politikası teşvikleridir. Üretimi teşvik ederek, 2030 yılına kadar 30 milyar litre SAF’nin kullanılabilir olduğunu görebiliriz. Bu, olmamız gereken yerden hâlâ çok uzak olacak. Ancak bu, uygun fiyatlarla bol miktarda SAF miktarına yönelik net sıfır hedefimize yönelik açık bir devrilme noktası olacaktır” dedi.

IATA, endüstrinin enerji geçişini desteklemek için çalıştığı diğer üç alanı da şöyle özetledi:

• Doğru ve standartlaştırılmış emisyon hesaplama metodolojisinin geliştirilmesi ve operasyonlardan kaynaklanan emisyonları hesaplamak için kesin bir araç olan CO2 Connect for Cargo’nun bu yılın sonlarında kullanıma sunulması yoluyla etkin karbon hesaplamalarını ve dengelemeyi desteklemek.

• IATA Çevresel Değerlendirmesini (IEnvA) havalimanlarına, kargo taşıma tesislerine, nakliye komisyoncularına ve rampa işleyicilerine genişletmek, sektörün ticari başarıyı artırmasına, sürdürülebilirlik eylemlerimize güven oluşturmasına ve sektörü olumlu yönde etkilemesine olanak tanır.

• Havayolları için ESG Metrics Guidance ile dolaşımdaki birçok metodolojiyi ortadan kaldırmak için çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ile ilgili metrikler geliştirmek.

Dijitalleşme 

Hava kargonun verimliliğini sürekli iyileştirmesi gerekiyor. En büyük potansiyele sahip alan dijitalleşme. IATA bu noktada ise üç hedef belirledi:

• Ocak 2026’ya kadar ONE Record’un %100 havayolu kapasitesi. Bu girişim, nakliye belgeleri için kullanılan birçok veri standardını her sevkiyat için tek bir kayıtla değiştirecektir. Kargo Hizmetleri Konferansı, Pazar günü 1 Ocak 2026’ya kadar %100 havayolu kabiliyetine ulaşmak istediği konusunda anlaştı ve Kargo Danışma Konseyi bu vizyonu destekliyor.

• Küresel tedarik zincirini desteklemek için dijital standartların uygulanmasını sağlamak. Dünya genelinde sevk edilen zamana ve sıcaklığa duyarlı malların koşullarının kalitesini ve doğruluğunu izlemek için kullanılan izleme cihazları – IATA Etkileşimli Kargo yönergeleri – ile ilgili kılavuza son şekli verilmiştir.

• Giderek dijitalleşen gümrük, ticaretin kolaylaştırılması ve diğer devlet süreçlerine uyum ve destek sağlamak. Dijitalleşme, ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesinde, sınırlardaki operasyonel engellerin azaltılmasında ve mal akışının güvenli bir şekilde yönetilmesinde önemli bir rol oynuyor.

Güvenlik

Sürdürülebilirlik ve verimliliğin yanında güvenlik de var. Hava kargo gündeminde lityum piller hakim olmaya devam ediyor. Çok şey yapıldı. Ama dürüst olmak gerekirse, bu hala yeterli değil.

IATA, hava kargosu için üç güvenlik önceliği de belirledi:

• Sahte nakliyecileri durdurmak, Sivil havacılık yetkilileri, kargo veya posta gönderilerinde lityum pil beyan etmeyen nakliyecilere karşı güçlü önlemler almalıdır.

• Lityum pil içeren yangına dayanıklı hava taşıtı konteynırları için bir test standardının geliştirilmesinin hızlandırılması.

• 1 Ocak 2025’ten itibaren yürürlüğe giren tüm lityum pille çalışan araçları tanımlayan tek standardın hükümetler tarafından tanınmasının sağlanması.

Hava Kargonun Değeri

Sullivan son olarak “Hava kargo kritik öneme sahip bir sektör. Dünyadaki insanlar için daha iyi bir gelecek inşa etmeye yardımcı olur. hayat kurtaran, ihtiyacı olanlara yardım ve yardım sağlayan bir endüstridir. Sektör, Suriye ve Türkiye’deki depremlerden etkilenenlere destek için seferber oldu. Sullivan, hava kargosunun ihtiyaç sahiplerine destek sağlamanın güvenilir ve verimli bir yolu olmaya devam etmesini sağlamak için birlikte çalışmak, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerimizi güçlendirmek ve ekonomilerimizin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak çok önemlidir” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı