Etiket: Eğitim

DEÜ’nün Geleneksel Tıp Merkezi Getat’tan ‘Merdiven Altı’ Uyarısı

Yetkili hekimlerce geleneksel tıbbi tanı ve tedavi yöntemleri sunan Dokuz Eylül Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETAT), bir yandan alana yönelik kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarını da sürdürüyor. İzmir genelinde yaklaşık 20 bin kişiye ulaşarak geleneksel tıbbı anlatacak olan GETAT, bilgilendirme seminerlerinin ilkini DEÜ Hemşirelik Fakültesi’nde gerçekleştirdi. ‘Merdiven altı’ diye tabir edilen geleneksel tıp yapılanmalarına karşı uyarılarda bulunan GETAT Müdürü Prof. Dr. Figen Coşkun, “GETAT olarak bu tür yapılanmaların önüne geçmek, halkımıza bu hizmeti modern tıp ile bir arada güvenilir şekilde sunmak için üç yıldır farklı disiplinlerde çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

Geleneksel tedavi yöntemlerini bilimle buluşturarak halk sağlığına önemli katkılar sunan Dokuz Eylül Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETAT), bir yandan alana yönelik farkındalık seminerleri ile kamuoyunu bilgilendirmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ)’nün Hemşirelik Fakültesi’ndeki bilgilendirme seminerlerinin ilkinde, geleneksel tıbba yönelik doğru bilinen yanlışları ve ilgili tedavi yöntemlerinin yetkili sağlık merkezlerinde sertifikalı hekimlerden alınmasının öneminden bahseden GETAT Müdürü Prof. Dr. Figen Coşkun, ‘merdiven altı’ diye tabir edilen geleneksel tıp yapılanmalarına karşı uyarılarda bulundu.

SERTİFİKALI HEKİM VURGUSU

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın girişimleriyle yaklaşık üç yıl önce kurulan ve önemli araştırma uygulamalarına öncülük ettiği çalışmalarla hızla gelişen GETAT’ın yeni ve alternatif bir tedavi merkezi olarak vatandaşlardan yoğun ilgi gördüğünü belirten GETAT Müdürü Prof. Dr. Figen Coşkun, “Günümüzde geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleri, merdiven altı diye tabir edilen sağlıksız ve riskli koşullarda uygulanabiliyor. Bu tür faaliyetlerin insan sağlığına yarardan çok zarar getirebileceği bilinmelidir. GETAT olarak bunların önüne geçmek, halkımıza bu hizmeti modern tıp ile bir araya getirerek güvenilir şekilde sunmak için yaklaşık üç yıldır farklı disiplinlerde çalışmalar yürütüyoruz. Bünyemizde görev alan sertifikalı hekimlerimize alanlarında yetkinlik kazandırmak da sorumluluklarımız arasında bulunuyor. Bu kapsamda da hekimlerimiz güncel olarak çeşitli eğitimlerden geçiyor” dedi.

20 BİN KİŞİYE ULAŞILACAK

Sertifikalı hekim yetiştiren GETAT, daha önce de Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) ile birlikte farklı sertifika programları düzenleyerek, hekimlerin bu alana yönelik uygulamaları etkin bir biçimde yerine getirmelerini sağlayacak eğitimler vermişti. Merkez kapsamındaki çalışmaların birey ve toplum sağlığına faydalı sonuçlar sağlayacak şekilde yürütüldüğünü vurgulayan Figen, “Kuruluşundan kısa süre sonra modern tıp uygulamalarını destekleyici çalışmaları ile bu alanda bir rehber görevi üstlenen GETAT’ın farklı kesimlere ve DEÜ mensuplarına yönelik bilgilendirme seminerleri, ilerleyen süreçte devam edecek. Bu kapsamda üç ay sürecek seminerlerimiz, öncelikle DEÜ kampüslerinde gerçekleşecek. Ardından İzmir Müftülüğü, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü gibi kurumların personeli de dahil olmak üzere kent genelinde yaklaşık 20 bin kişiye ulaşmayı, bu tedavi biçiminin ve sonuçlarının doğru kaynaklardan doğru bir biçimde aktarılmasını sağlamayı hedefliyoruz” bilgisini paylaştı.

GETAT bünyesinde uygulanan tedavi yöntemleri arasında, kupa-hacamat, larva, sülük, apiterapi, osteopati, ozon, proloterapi, mezoterapi, hipnoz, fitoterapi ve akapunktur gibi tedavi çeşitleri bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Otizmde erken başlayan eğitim bireyin yaşamına olumlu yansıyor

Otizmli bireylerin akranlarıyla çeşitli aktivitelere katılmaları teşvik edilmeli

Otizmde erken yaşta tanının bir an evvel eğitime başlanması için önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar öncelikle anne-babaların bilinçlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Ailelerin her otizmli bireyin kendine özgü farklılıkları olduğunu unutmadan buna tutum ve davranış sergilemeleri gerektiğini belirten Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, “Otizmli bireylerin yetkili kişiler tarafından desteklenerek çeşitli etkinlik ve aktivitelerle akranlarıyla iletişime geçmesi gerekir. Örneğin özel eğitim sürecine hâkim bir gölge öğretmen ile oyun gruplarına katılması otizmli bireyin bu programdan üst düzey verim almasına katkı sağlar.” önerisinde bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, otizmli çocukların sosyal hayata uyum sağlayabilmeleri için erken tanı ve eğitimin önemine dikkat çekti. Atahan, ailelere ve bakım verenlere de tavsiyelerde bulundu.

Erken tanı eğitimin etkilerini arttırabilir

Otizm spektrum bozukluğunun, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan, yaşam boyu süren, dil, sosyal ilişkiler, davranış ve bilişsel gelişmede gecikme ve sapma gibi özellikler gösteren nöro-gelişimsel bir bozukluk olduğunu belirten Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, “Otizmde erken yaşta tanı konması, bir an evvel eğitime başlanması ve etkilerinin yaşamlarına olumlu şekilde yansıması açısından önemli. Erken tanı sonrasında otizmli bireylerin sahip olduğu gelişimsel geriliklerine yönelik öncelikle anne-babalarının bilinçlendirilmesi ve dikkat edecekleri noktalar konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor.” dedi.

Eğitimin verimli olabilmesi için olumsuz etkiler minimum seviyeye indirilmeli

Özel eğitim programının, tanıyı koyan ekibin aileyi gerekli kurum ve kişilere yönlendirmesi ile başladığını belirten İrem Atahan, “Otizmli bireylerin gelişimi açısından bakım verenlerinin süreç içerisinde bilinçlenmesi önemli. Anne ve babaların her otizmli bireyin kendine özgü farklılıkları olduğunu unutmadan buna göre tutum ve davranış sergilemeleri gerekir. Tanı alan otizmli bireyin; sosyal hayata adaptasyonu ve nöro-gelişimi için aldığı eğitimlerden üst düzeyde verim alınabilmesi ve alınan eğitimde sonuçların sürdürülebilir olması için toplum içinde sosyalleşmesini engelleyen etkileri minimum seviyeye indirmek gerekir.” şeklinde konuştu.

Ailelerin eğitime dahil olması çok önemli

Otizmli bireylerin birbirlerinden farklı gelişim gösterdikleri için kişiye özel ‘Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı’ (BEP) hazırlanması gerektiğini aktaran Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, “BEP, bireyin, ailenin, öğretmenin gereksinimleri doğrultusunda hazırlanan destek eğitim hizmetlerini içerir. Bu aşamada ailenin de program sürecine dahil olması, eğitimde kullanılan yöntemleri öğrenmeleri ve bu programı bireyin gündelik hayatında da aktif bir şekilde kullanmalarını sağlaması gelişim döngüsü açısından çok önemli.” dedi.

Kişiye özel eğitim programları gelişimlerine katkı sağlayabilir

Otizmli bireylerin sınırlı ve yineleyici davranışlar gösterme, genellikle yalnız kalmayı tercih etme, göz teması kurmada güçlük çekme, bazı ses ve durumlara aşırı tepki gösterme, bir nesneye karşı aşırı bağlanma, konuşma ve iletişim kurma noktasında sıkıntılar yaşadıklarına dikkat çeken Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, sözlerine şöyle devam etti:

“Kişiye özel oluşturulmuş özel eğitim programları, ergoterapi ve duyu bütünleme çalışmaları, dil ve konuşma terapisi desteği bu durumların aşılması ve ilerleme gösterilmesi açından önemli. Bunların yanı sıra otizmli bireyler kaba motor ve ince motor becerilerinde de güçlük yaşayabilmekte, sıra dışı beden hareketleri gösterebilmekteler.  Motor becerilerinde ve beden hareketlerindeki bu güçlükler sebebiyle bireylerin sportif faaliyetlere yönlendirilmesi bireyin gelişimine katkı sağlayabilir.”

Sosyal davranışlarını geliştirmek için spor yapabilirler

Otizmli bireyler için yüzme, atletizm, bowling, bisiklete binmek gibi sportif faaliyetlerin uygun olabildiğini belirten Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, “Bisiklet denge ve koordinasyon becerisini geliştirir, yüzme tüm vücut koordinasyonunu kullanabilme ve rahatlatıcı özelliğinden dolayı fayda sağlar. Bireylerin sosyal becerileri ezbere ve mekanik olarak yaptığı da göz önünde bulundurulduğunda, sosyal hayata adaptasyonlarının daha rahat olması amacıyla ezber davranışların minimumda bulunduğu sportif faaliyetler, sosyal durumlara uygun şekilde davranışlarını uyarlayabilme becerilerinin de geliştirilmesinde bir araç olabiliyor.” önerilerinde bulundu.

Otizmli bireyler akranlarıyla iletişime geçmesi için teşvik edilmeli

Bireyin sosyal becerilerinin gelişiminde normal gelişim gösteren akranlarıyla bir arada oyunlar oynamasının önemine vurgu yapan Sosyal Hizmet Uzmanı İrem Atahan, “Otizmli bireyler çeşitli etkinlik ve aktiviteler esnasında akranlarıyla iletişime geçmesi için yetkili kişiler tarafından desteklenmeli ve teşvik edilmeli.” dedi.

Bireyin, akranlarıyla iletişime geçmesine ve modelleyerek sosyal becerileri öğrenmesine destek sağlayacak eğitimler bulunduğunu da belirten Atahan sözlerini şöyle tamamladı:

“Tersine kaynaştırma metodu uygulanan oyun gruplarına bireyi tanıyan ve onun özel eğitim sürecine hâkim bir gölge öğretmeni ile katılması otizmli bireyin bu programdan üst düzey verim almasına katkı sağlar. Gölge öğretmeni ile bireyin dışarıda da sosyal işlevselliğini arttırmak amacıyla çalışmalar yapması da mümkündür.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Kanserde Hücresel Tedaviler” Projesine Önemli Destek

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)  Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğünce Türkiye Ulusal Ajansı’na sunulan “Hücresel İmmünoterapi” Erasmus+  projesi yıllık 100 bin Euro hibe bütçesiyle desteklenmeye değer bulundu.

Yirmi üç başvuru arasından kabul edilen ilk 4 proje arasına girmeyi başaran proje kapsamında “Genetik Hastalıklar ve Kanserde Hücresel Tedaviler” başlığında beş yıl boyunca yapılacak araştırmalar ile sağlık alanında oldukça önemli sonuçlar elde edilmesi öngörüldüğü kaydedildi.

İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı, Hücre, Doku, Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Pirim, Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Öğr. Koray Çelik,  anabilim dalı öğretim üyelerinin koordinatör olarak yer aldığı Erasmus+ Konsorsiyumu projesine; Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Kars Kafkas Üniversitesinden araştırmacılar da katkı sunacak.

Çalışmaları Yakından Takip Edeceğiz

Proje ile ilgili bilgi veren İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Pirim, olumlu etkileriyle daha çok uygulanmaya başlayan bağışıklık sistemini harekete geçiren İmmünoterapi ve kanserde hücresel tedaviler başlıklarıyla Avrupa’daki araştırma merkezlerinde çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Prof. Dr. Pirim, “Proje kapsamında İKÇÜ ve konsorsiyum ortağı diğer kurumlarımızın Tıbbi Biyoloji ve Genetik ABD başta olmak üzere sağlık alanından yüzlerce öğrencimiz, öğrenim ve staj yapmak üzere; öğretim üyelerimiz ise ders verme ve eğitim alma amacıyla Avrupa ve Avrupa dışı ülkelerdeki üniversite ve araştırma merkezlerine gitme imkanı bulacak” dedi.  

Projelerin Somut Çıktıya Dönüşmesi Önemli

Tıbbi Biyoloji ve Genetik anabilim dalı olarak birçok nitelikli ve yenilikçi araştırma yürüttüklerini aktaran Prof. Dr. Pirim hâlihazırda sağlık alanında  uluslararası birçok saygın kurum ile iş birliklerinin devam ettiğinin altını çizdi. Gelinen noktada elde edilen proje kabullerinde Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik desteğin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Pirim, “Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik destek ile son 1 yıl içinde kabul edilen 2 projemiz için 1 milyon Euro’dan fazla bütçe elde edildi. Araştırmacıların büyük emeklerle yazdıkları projelerin somut çıktıya dönüşmesi oldukça önemli. Bu desteği sağlayarak yaptığımız çalışmaların önünü açan üniversitemize, Erasmus Kurum Koordinatörlüğümüze, sağlık alanında özellikle kanser tedavisi adına gecesini gündüzüne katan projeye katkı sunan tüm araştırmacılarımıza emeği geçen tüm öğretim elemanlarına teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

Proje Ekosisteminin Yaygınlaşması Adına

Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yıllık 100 bin Euro gibi ciddi bir destek gelmesinin önemli bir çıktı olduğunu aktaran Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay da projelerin yazılması kadar teknik analizlerinin de dikkatle ortaya konmasının önemli olduğunu belirtti.   Koordinatörlük olarak Erasmus süreç yönetimi ile ilgili öğretim üyelerine yönelik birçok eğitim düzenlendiğini ifade eden Bakay, “Proje hazırlamak isteyen tüm öğretim elemanlarımız ve idari personelimiz için teknik destek alt yapısının uygun kriterlerde sağlanması adına eğitim çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Üniversitemizin ulusal ve uluslararası başarısını üst noktalara taşımak proje ekosisteminin oluşturulması ve üniversitede proje yapma kültürünün geliştirilmesi ile hız kazanır. Erasmus Kurum Koordinatörlüğü olarak çalışmalarımızın başarıyla neticelenmesi bizler için olumlu bir geri dönüş. Halen sonuçlarının açıklanmasını beklediğimiz birçok projemiz var. Temennimiz hepsinin de olumlu sonuçlanmasıdır” dedi.

Uluslararasılaşmaya Katkı

Proje teknik danışmanlığını yürüten Erasmus Kurum Koordinatörlüğü sorumlusu Öğr. Koray Çelik de uluslararası ortaklarla yapılan iş birliklerinin artışı ile İKÇÜ’nün uluslararasılaşmasına da katkı sağlandığını vurguladı. Proje hazırlık, proje yönetimi ve proje uygulama aşamalarında sundukları desteğin altını çizen Çelik,  proje iş birliği ağı sayesinde kurulan etkileşim ile birlikte sayısal olarak daha fazla proje yürütme imkânı elde edildiğini ifade etti.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal NPİSTANBUL Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi kadrosuna alanında deneyimli uzmanlar katılmaya devam ediyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, NPİSTANBUL Hastanesi’nde göreve başladı.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi kadrosuna katıldı.

Op. Dr. Emre Ünal’ın uzmanlık alanları içerisinde beyin tümörleri, pediatrik tümörler, boyun fıtığı, beyin travmaları, karpal tünel sendromu, omurga tümörleri, kronik ağrılar, peroneal sinir tuzaklanması, trigerminal nevralji, omurga travmaları ve ameliyatsız bel fıtığı tedavisi bulunuyor. Epidural enjeksiyon, derin beyin stimülasyonu (beyin ve omurilik pili), vidasız omurga darlığı cerrahisi de Op. Dr. Emre Ünal’ın başarılı operasyonlar gerçekleştirdiği sağlık sorunları arasında yer alıyor.

Op. Dr. Emre Ünal kimdir?

Çok iyi derecede İngilizce dil bilgisi olan Op. Dr. Emre Ünal, Yeditepe Üniversitesi Fakültesinden 2005 yılında mezun oldu. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniğinde 2013 yılında uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra Devlet Hizmet Yükümlülüğü (Mecburi Hizmet) kapsamında 2 yıl Ağrı Devlet Hastanesi’nde görev yaptı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeni Acer Chromebook Spin 714, Çevre Dostu ve Dayanıklı Tasarımıyla Üretkenlik İçin Geliştirildi

Intel Evo onaylı ve performans odaklı 13. Nesil Intel® Core™ işlemciler ve Intel® vPro® ile donatılan Acer Chromebook Spin 714 ve Acer Chromebook Enterprise Spin 714 yüksek performans, hızlı şarj ve uzun pil ömrü sunuyor 

Acer yeni performans odaklı, üst düzey dönüştürülebilir Chromebook modelleri Acer Chromebook Spin 714 ve Acer Chromebook Enterprise Spin 714’ü tanıttı. Tüketicilerin, ailelerin ve işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak geliştirilen son Chromebook serisi, yeni 13. Nesil Intel® Core™ işlemciler, hızlı şarj özelliğine sahip 10 saatlik pil ömrü[1] ve yeni özelliklerle destekleniyor ve tamamen geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen çevre dostu ambalajlarda sunuluyor. 16:10 en boy oranına sahip 14 inç Chromebook ayrıca WUXGA ekranı[2], yüzde 100 sRGB kapsamı, dahili QHD 2K web kamerası ve DTS® Audio ile canlı görüntüler ve yüksek kaliteli video konferans imkanı sunuyor. Hibrit çalışanlar ve öğrenciler, esnek 360 derece dönüştürülebilir modu, hızlı şarj olan USI stylus kalemi ve askeri sınıf dayanıklılık standartlarına uygunluğu ile 2’si 1 arada Chromebook’tan günlük kullanımda maksimum düzeyde faydalanabiliyor. 

Acer Inc. Dizüstü Bilgisayarlar ve BT Ürünlerinden Sorumlu Genel Müdür James Lin, “Yeni Acer Chromebook Spin 714 ve Acer Chromebook Enterprise Spin 714, yöneticiler ve mobil profesyonellerin yanı sıra kodlama ve video düzenleme gibi daha gelişmiş uygulamalarla uğraşan tüketiciler ve öğrencilerin performansını ve üretkenliğini artıran üst düzey özelliklere sahip. Chromebook’ların QHD 2K web kamerası yüksek kaliteli konferans imkanı sağlarken, çevreye duyarlı özellikleri Acer’ın çevre üzerinde olumlu bir etki yaratma konusundaki kararlılığını destekliyor” dedi.

Üretkenliği Artıran Teknolojiler ve Sürükleyici Görseller 

Yeni Chromebook’lar, önceki nesle göre yüzde 10’a varan performans artışı[3] sağlamak için 13. Nesil Intel® Core™ i7[2] ‘ye kadar işlemciler içeriyor. Ayrıca, yüksek performans ve 10 saate kadar[1] pil ömrü sağlamak için Intel® Evo™ platform standartlarını karşılıyor. Özellikle uzun kullanım söz konusu olduğunda, pil yalnızca 30 dakika[1] boyunca hızlı şarj edilerek dört saate kadar kullanım olanağı sağlıyor. Acer Chromebook Enterprise Spin 714 ayrıca ek yönetilebilirlik ve güvenlik kontrollerinin gerekli olduğu işletmeler için Intel vPro® teknolojisini destekliyor.

WUXGA (1920×1200) ekrana sahip 14 inç dokunmatik ekranlı Chromebook, görselleri yüzde 100 sRGB renk aralığında canlı bir şekilde gösteriyor. İnce çerçevelerle çevrili canlı 16:10 ekran, lekelere ve kokuya neden olan bakterilere karşı direnç gösterirken çizilmelere karşı korumak için Antimikrobiyal Corning® Gorilla® Glass içeriyor[4]. İsteğe bağlı USI stylus kalem[2] 4.096 farklı basınç ve eğim hassasiyeti seviyesiyle[5] 2’si 1 arada Chromebook’un 360 derecelik menteşeleriyle etkinleştirilen dört moddan herhangi birinde ekranda çizim yaparken veya not alırken doğal bir his ve hassas dokunuşlar sağlıyor. 

QHD MIPI 2K Web Kamerası ve Kullanılabilirlik Özellikleriyle Konferans Görüşmelerini ve Dersleri Zenginleştiriyor

QHD 2K web kamerasına sahip ilk Acer Chromebook’lar olan bu yeni modeller, iş ve okul için birinci sınıf bir video konferans çözümü sunuyor. Yüksek çözünürlüklü görüntüler sağlamanın yanı sıra, 2K web kamerası, geçici gürültü azaltma teknolojisiyle düşük ışık koşullarında bile görüntünün yüksek kaliteli olmasını sağlıyor ve gizliliği korumak için fiziksel bir kapakla birlikte geliyor. Görseller, çift mikrofon ve DTS® Audio özellikli yukarı dönük çift hoparlör ve daha yüksek kaliteli, distorsiyonsuz ses ve daha derin bas sağlayan dahili akıllı amplifikatör ile tamamlanıyor. 

Chromebook’lar Wi-Fi 6E ve Bluetooth 5.2’nin yanı sıra HDMI ve iki Thunderbolt™ 4 bağlantı noktası dahil olmak üzere bir dizi bağlantı noktası aracılığıyla diğer cihazlara bağlanabiliyor. İsteğe bağlı parmak izi okuyucu sayesinde cihazların kilidi daha hızlı açılırken veriler de güvende kalıyor[2]. Ayrıca, arkadan aydınlatmalı klavye ve Corning® Gorilla® Glass dokunmatik yüzey birinci sınıf bir his sunarak kullanımı keyifli hale getiriyor.

Acer’ın Earthion Misyonunu Destekliyor

Acer’ın çevre üzerinde sürekli olumlu bir etki yaratma taahhüdü paralelinde, Acer Chromebook Spin 714 ve Acer Chromebook Enterprise Spin 714, şirketin Earthion misyonunu destekleyen çeşitli çevre dostu özelliklere ve EPEAT kaydına sahip[6]. Her iki ürün de tüketim sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) plastikler içeriyor ve ambalajları geri dönüştürülmüş kağıt, karton ve diğer doğal liflerden yapılmış kalıplanmış kağıt hamuru ambalajları dahil olmak üzere tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılıyor. Ayrıca, Acer Chromebook Spin 714 ve Acer Chromebook Enterprise Spin 714 enerji tasarruflu tasarımıyla Energy Star sertifikasına sahip. 

Buna ek olarak, Chromebook Spin 714’ün dayanıklı tasarımı cihazın daha uzun ömürlü olmasına katkıda bulunuyor. Üst düzey görünüm ve hissi korumak için Anodize edilmiş alüminyum kasaya sahip olan cihazlar, ABD MIL-STD 810H[7,8] standardına uygundur ve günlük aşınma ve yıpranmaya karşı dayanıklıdır, eziklere ve bükülmelere karşı dirençlidir ve kırılmaları ve korozyonu önler. 

ChromeOS ve Uygulama Desteği 

Yeni Acer Chromebook Spin 714 ve Acer Chromebook Enterprise Spin 714, ChromeOS’un hızlı önyükleme süreleri, kullanım kolaylığı ve gelişmiş güvenlik gibi yerleşik iş özelliklerinden yararlanıyor. Web tabanlı uygulamaları ve Google Play uygulamalarını destekleyerek kullanıcıların üretkenlik, eğitim, yaratıcılık, iş ve daha fazlası için ihtiyaç duydukları tüm uygulamalara erişmelerine olanak tanıyor. 

Acer Chromebook Kurumsal Cihazlar

Kurumsal kullanıcılar için Acer Chromebook Enterprise Spin 714, ChromeOS’un yerleşik iş özelliklerinin kullanılabilmesine olanak tanıyan Chrome Enterprise Upgrade’e erişim sağlıyor. BT departmanları, müdahalesiz kayıt sayesinde cihazları çalışanlara kolayca ulaştırabiliyor ve toplam sahip olma maliyetini azalırken cihazların sorunsuz bir şekilde yönetebiliyor ve güvenliğini sağlayabiliyor. Acer ChromeOS cihazlar ayrıca BT departmanlarını rutin idari süreçlerden kurtarıyor, iş birliğini kolaylaştırıyor ve bulut ortamında çalışan iş gücü için veri ve uygulamalara güvenli erişim sağlıyor.

Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik

Acer Chromebook Spin 714 (CP714-2W-56B2) Temmuz ayı itibariyle 999 Euro’dan başlayan fiyatlarla EMEA’da satışa sunulacak.

Özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirli pazarlarda bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen acer adresinden size en yakın Acer ofisi ile iletişime geçin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başarının Yolu Çok Kanallı Pazarlamadan Geçiyor

Tüketicilerin gelişen dijital kullanım alışkanlıkları markalar için omnichannel pazarlamayı zorunlu hale getiriyor

McKinsey&Company araştırmasına göre pandemi, tüm dünyada müşteri etkileşimlerinin dijitalleşmesini tam üç yıl hızlandırmıştı. Pandemi dönemi edinilen yeni dijital alışkanlıkları sürdüren geniş bir kitle için markalarla kendi istedikleri kanallardan iletişim kurmak büyük önem taşıyor. Globalde omnichannel pazarlama konusunda yirmi yıla yakındır hizmet sunan SmartMessage’ın CEO’su Oğuz Küçükbarak: “Çok kanallı pazarlama günümüzde ideal müşteri deneyimlerini oluşturmada en önemli faktör haline geldi. Markalar için başarının yolu her kanalda bulunmaktan ziyade kanallar arası bütüncül deneyimleri oluşturmaktan geçiyor” diyor.

 

Son kullanıcılar ile çeşitli kanallar üzerinden kurulan iletişimler özellikle dijital devrimden sonra çeşitlendi ve çok kanallı (omnichannel) yaklaşım ön plana çıktı. Önceleri ağırlıklı perakende dünyasında varlığını hissettiren bu strateji, özellikle dijital kanalların her sektörde yaygın bir şekilde kullanılması ile her endüstri için önemli bir başlık haline geldi. Günümüzde bir bankadan bir sosyal sorumluluk kuruluşuna, bir otomotiv firmasından bir eğitim kurumuna sayısız organizasyon, kitleleriyle en etkin iletişim için çok kanallı pazarlama stratejisini tercih ediyor.

 Konuyla ilgili Oğuz Küçükbarak, “Şu anda markaların son kullanıcılara dokunduğu kanallara baktığımızda zengin bir tablo karşımıza çıkıyor. E-posta, SMS/MMS, chatbot, push bildirimleri, sosyal medya, çağrı merkezi vb. dijital kanalları yanyana koyduğunuzda çok fazla noktadan iletişim söz konusu. Bu noktada iyi planlanmış ve kurgulanmış bir omnichannel pazarlama stratejisi olan kurumlar marka güvenirliği ve deneyim kalitesi açısından fark yaratıyor. Markaların kullandığı kanalları iyi yönetmesi yeterli olmuyor, müşteri profillerinin tekilleştirilerek deneyim bütünlüğünün sağlanması ve memnuniyeti artıran gerçek etmen olarak karşımıza çıkıyor” yorumunda bulunuyor.

Omnichannel pazarlama sadece dijitale etki etmiyor

Doğru uygulanan çok kanallı pazarlama stratejisi sadece dijital iletişimi değil fiziksel etkileşimi de pozitif yönde etkiliyor. Thinkwithgoogle’ın bir araştırmasına göre omnichannel strateji %80 oranında artımlı mağaza ziyaretine yol açıyor.  Pandemi döneminde iyice artan online alım fiziksel teslimat deneyim oranını Oğuz Küçükbarak şöyle yorumluyor: “Omnichannel stratejinin faydası sadece dijital kanallarda değil, fiziksel noktalarda da ön plana çıkıyor. Artık hayatımıza BOPIS yani online alışveriş yap teslimatı mağazada al gibi bir kavram da girdi. ResearchandMarkets.com’un öngörülerine göre 2027 itibariyle BOPIS pazarı globalde yıllık  yüzde 19.3 artış oranıyla 703.2 milyar dolarlık bir hacme ulaşacak. Bu pazarda da etkin olabilmenin yolu doğru omnichannel pazarlama stratejisinden geçiyor. Fiziksel dünya ile dijital dünya arasındaki iletişimlerin doğru kurgulanması, deneyimde oluşabilecek boşlukların önlenmesi ve merkeze tüketicinin alınması markaların üstünde durduğu noktalar arasında. Kurumlar artık müşterilerine her an ve noktada esneklik sağlamak durumunda. Tek bir kötü deneyimin bile müşteri tercihlerini değiştirdiği bir dönemdeyiz. Bu bağlamda tam anlamıyla son kullanıcıların isteklerine uyan iletişimlerin sürdürülmesi gerekiyor.”

Daha fazla kanal, daha fazla getiri ama…

Pazarlama teknolojileri dünyasında uzun yıllardır yapılan araştırmalarda üç veya daha fazla kanaldan kampanya sunan markaların tek kanal tercih edenlere göre daha yüksek müşteri etkileşimi ve satış hacmi yakaladığı ortaya koyuluyor. Yine de daha fazla kanalda yer almak başarı için yeterli bir unsur değil. Konuyla ilgili Oğuz Küçükbarak: “Değişik kanallar kullanarak müşteri sayısı ve satış hacmini yükseltmek güzel ama istikrarlı bir marka iletişimi ve kesintisiz deneyimler olmadan uzun vadede karlılık zorlaşıyor. Maliyet avantajı açısından var olan müşteriyi elde tutmanın yeni müşteri kazanımından daha avantajlı olduğu bir dönemdeyiz. Bunun yolu da iyi uygulama olan omnichannel stratejiden geçiyor. Müşterinizi daha iyi tanıyarak, onun istediği içerik ve kampanyaları yine onun istediği kanallardan sunarak sadakati artırma yönünde de avantaj sağlıyorsunuz. Kanallar arası kopuk iletişimlerle bunu başarmanız imkansız. Müşteri elde tutma ve hiper kişiselleştirilmiş deneyimler sunma adına çok kanallı pazarlama stratejileri önemini daha da artırarak sürdürüyor” diyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı