BAYDER Kültür Sohbetlerinin konuğu olan şair Baki Tosun şiir tadında bir sunum gerçekleştirdi.
Bayburt Tarih-Kültür ve Edebiyat Derneği’nin haftalık gerçekleştirdiği Kültür Sohbetleri programının bu haftaki konuğu şair Baki Tosun oldu.
İstanbul’da yaşayan Bayburtlu şair Baki Tosun, BAYDER Kültür Sohbetleri’nde şiir hayatını anlattı, şiirlerinden örnekler sundu.
Çocukluk ve gençlik yıllarının Zahit Mahallesinde geçtiğini belirten Tosun, 28 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Özlemini sineye çektiği memleketi Bayburt’ta olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Tosun, “İnsan bu toprakta doğup, bu toprakta büyüyünce; buradan ayrılsa bile bütün hatıraları, bütün öyküsü bu topraklarda kalıyor. Yani İstanbul’da olsan bile oradaki yaşanmışlıklara dair anlatacağımız pek bir şey olmuyor.” dedi.
Edebiyata ilgisinin öğrencilik yıllarında başladığını söyleyen şair Baki Tosun, gençlik hevesi ve öğretmenlerinin yönlendirmesiyle çokça kitap okumaya çalıştığından, edebiyata dair dergileri ve edebiyat dünyasında eser vermiş değerleri araştırdığından da bahsetti.
Otuz yıl sonra tekrar şiirle buluştu
Gençlik şiirlerinden sonra otuz yıl boyunca hiçbir şey yazmadığını dile getiren Tosun, “Duygularımız vardı tabi ki ama o şehrin (İstanbul) hengamesinde yazamadık. Sonra sosyal medyada arkadaşlarımızı gördük. Arkadaşlarımızın paylaşımlarına baktık. Bizim topraklarımızın kendine has bir özelliği vardır; yazıya dökemesek de şiir haline getiremesek de duyguları, gönül dünyası çok zengin insanlarız. Arkadaşlarımızın sosyal medyada oluşan o sohbet ortamlarında birbirlerini taşladıkları, hicvettikleri paylaşımlara biz de ‘muhabbete dahil olalım’ diye dörtlükler yazmaya başladık.
Sosyal medyada atışma ve şiir paylaşımları yapan Dursun Bayrak (Agâhi) ve Ahmet Akkoyun (Makberi) arkadaşlarımın ille de yazmam doğrultusunda teşvikleriyle şiire kaldığımız yerden otuz yıl sonra devam ettik.” dedi.
Fırat (Kızıltuğ) abi bizim için ayrı bir fırsat oldu
Şiirlerini, yaşanmışlıklar üzerinden doğa, sevgi, sevda, gurbet ve hüzün konularında şairlik iddiası olmadan amatör olarak yazdığını söyleyen Tosun, “Fırat (Kızıltuğ) abi de bizim için ayrı bir fırsat oldu. Türk musikisinde bir ekol olan Fırat abiyi Türk Edebiyat Vakfı’nda verdiği seminerlerden tanıma şansımız oldu. Orada onun anılarını anekdotlarını dinledik. O da sağ olsun bize değer verdi. Bayburtlu olmamız da onun gözünde bizi değerli kıldı.” dedi
Bir şehrin hafızası olmalı
Bayburt’un sözlü mirasına da değinen Şair Baki Tosun, “İnsanlar kuşak kuşak geliyor, ölüyor ve gidiyor. Bizim edebiyatımız da sözlü bir edebiyat. Yani şiire dayalı… romanımızdan çok daha güçlü. Celaliler, Hicraniler sosyal yapımızı, kültürümüzü, sevincimizi, üzüntümüzü hep sözlü olarak dile getirmiş. Kuşaklar da birbirine aktarmış. Şimdi büyümeyle, şehirleşmeyle o sözlü kültür aktarımı da bir yerde yozlaşıyor ve yok oluyor. Sonuç itibariyle de bunların kayıt altına alınması lazım. Bir şehrin hafızası olmalı. BAYDER’in bu yöndeki çalışmalarını ve kayıtlarını değerli buluyorum.” ifadelerine yer vererek sunumunun son bölümünde şiirlerinden örnekler sundu.
Şair Baki Tosun’a ait seslendirmesini yaptığımız çıkıp gelsen ne olur şiirini ayrıca dinleyebilirsiniz.