1. Bayburt Manşet
  2. Efsaneler
  3. İstanbul Efsaneleri

İstanbul Efsaneleri

İstanbul iline ait birçok Efsane mevcuttur, bu efsanelerden bazıları: İstanbul’un Kuruluşu Efsanesi, İstanbul’un Altındaki Tüneller Efsanesi, Kız Kulesi Efsanesi, Süleymaniye Camii Efsanesi, Ayasofya Efsanesi.

İstanbul Efsaneleri
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul iline ait birçok Efsane mevcuttur, bu efsanelerden bazıları: İstanbul’un Kuruluşu Efsanesi, İstanbul’un Altındaki Tüneller Efsanesi, Kız Kulesi Efsanesi, Süleymaniye Camii Efsanesi, Ayasofya Efsanesi.

İstanbul’un Kuruluşu Efsanesi

Efsaneye göre Koressa’nın oğlu Yunanistan’ın Megara kentinden genç Byzas yandaşlarıyla birlikte bölgedeki baskılardan kurtulmak yeni bir kent kurmak ve özgürlüğünü ilan etmek için yola çıkar.

Delfoi kentindeki herşey bilen bir kahine şehri nereye kuracağını danışır. Kahin “Kentini kuracağın yer körler ülkesinin tam karşısında olacak.” kehanetinde bulunur. Byzas yola çıkar, ama tüm çabasına rağman körler ülkesi diye bir yer bulamaz.

Sonunda mola verdikleri bir deniz kıyısında karşı sahile bakar ve düşünür: “Bu insanlar kör mü burası varken orada oturulur mu?” Kahinin sözleri aklına gelir ve şehri bulunduğu yerde kuramya karar verir. Karşı kıyıda yer alan şehir “Khalkedonia” yani bugünkü Kadıköy’dür

Temelleri Sarayburnu sırtlarında atılan kente kurucusunun adı olan Byzas’tan dolayı “Byzas’ın kenti” anlamında “Byzantion” denmiştir.

İstanbul’un Altındaki Tüneller Efsanesi

Efsaneye göre İstanbul şehrinin altının birbirlerine bağlı tünellerle kaplı olduğu, bu dehlizlere Yerebatan Sarayı’daki gizli bir bölmeden erişilebildiği ve Marmara Denizi’nin altından da devam eden bu tünellerin Kınalıada’ya kadar uzandığına inanılıyor.

Tünellerin Kapalı çarşının da altında geçtiğine inanılan efsaneye göre, çarşının gizli tutulan bir yerinden de bu dehlizlere girmek mümkün. Geçidin bulunduğu bölgede yemek takımı üzerinde çalışan gümüş kaplama atölyelerinin bulunduğu, çalışanlara ise işe başladıkları gün söz konusu dehlizlerden kimseye bahsetmemeleri için Kuran-ı Kerim’e el bastırıldığı iddia ediliyor.

Kız Kulesi Efsanesi

Efsaneye göre kralın birine kahinler tarafından çok sevdiği kızı onsekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Herşeyden çok sevdiğini kızını korumak isteyen kral bunun üzerine denizin ortasındaki kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir. Kızından uzak olmak onu üzer ama kızının güvenliği için buna katlanır.

Ama kız on sekiz yaşına girdiğinde kehanet gerçek olur ve kuleye gönderilen yiyeceklerin arasındaki üzüm sepetinden çıkan bir yılan prensesi zehirler ve ölümüne sebep olur.

Süleymaniye Camii Efsanesi

Mimar Sinan, Süleymaniye Külliyesi’nin temelini attıktan sonra, temelin oturması ve sağlamlaşması için tüm inşaat çalışmalarını durdurmuş ve bir yıl kadar beklemiştir. İnşaatın durduğu haberini alan ve Safevi şahı Tahmasb, kendine rakip gördüğü Kanuni Sultan Süleyman’ı utandırmak istemiş ve padişaha inşaat tamamlanabilsin diye bir sandık dolusu hazine göndermiştir.

Ancak efsaneye göre, şahın bu yaptığına çok sinirlenen Sultan Süleyman, Mimar Sinan’a gereğinin yapılmasını buyurmuş ve Mimar Sinan’da gönderilen bu hazineyi, Safevi elçisinin gözü önünde, bir toz haline getirterek Süleymaniye’nin inşaat harcına katmış.

Ayasofya Efsanesi

İnşası sırasında kubbesine kadar tamamlanan Ayasofya’nın kubbesinin yerleştirilmesi sırasında ayrılan paranın bitmesi üzerine imparator Iustinianos’un yanına gelen bir genç adamın, imparatordan verebildiği kadar katır vermesini istediği anlatılan efsane, şöyle devam ediyor:

“Genç adamın, bu katırları altınla yükleyip kendisine getireceğini söylemesi üzerine imparator buna inanmaz. Ertesi gün tekrar gelen genç, imparatora neden katırları vermediğini sorar. Bunun üzerine Iustinianos, Şu delikanlının istediği katırları verelim, bakalım ne olacak’ der.

Katırları alan genç, şehir dışına çıkarak oradaki gizli bir sarayın hazinesinden aldığı altınları katırlara yükleyerek imparatora getirir. Ama imparatorun bu olayı anlatması üzerine tılsım bozulur ve bir melek olan genç ve altınlar yok olur.”