Celâlî çok sevdiği hanımının ölümü üzerine çok müteessir olmuş ve dillere destân şu mersiyesini söylemiştir:
Ev bark etmek için tenli mereği
Düzüp koşmak için tepir eleği
Şu gavdan yaptığın tecir tereği
Divân-ı Bâri’ye yâdigâr götür
Elinle ördüğün çöp çorabını
Kahân eylediğin kelem bağını
Gabal biçtiğimiz sap orağını
O ulu Tanrı’ya armağan götür
Yetim gömleğini diken iğneyi
Her gün yal verdiğin topal ineği
Ayran topladığın o ak küleği
Mahşer yığnağına sakla sar götür
Üç god arpa beş god çavdar ekerdik
Kesmük ekmeğine hasret çekerdik
Nâmertlere ağu merde şekerdik
Sözünü tekrar et iftihar götür
Ele kısmet balsa bize kısmet pay “taş”tı
Yokluktan derdimiz deriden aştı
Açlıkta uğraşmak hayli savaştı
Çektiğin mihnetten âh u zâr götür
Yetim bırakmıştın em*** vaktında
Gamınla kardeştik gençlik çağında
Bir bağ becertmedin vuslat hâlında
Gönül yaraların hep berât götür
De ki kâdir Mevlâ’m bize ilişme
Dünyâda sızlayan çıbanı deşme
Celâlî Baba’dan sorma söyleşme
Bu dertli çobandan bir selâm götür
Bayburtlu Celali