İlim irfân yolun öğren, elinden tut kemâl ehlin
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Hak yol kapısında bekle, sükût ette sen kes dilin
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Tevhîd’e ver sen o özün, dost gösterir açar yüzün
Görür kalbinde gözün, aşkın şevki yakar özün
Hep eritir kirli buzun, dost dilinden gelür sözün
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Dostun dikeni de güldür, açar hârı tatlı cândır
Özün özde perde senin, yeter ki sen onu kaldır
Dünyâ posta gönül verme, yakar seni âteş nârdır
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Sabret gönül sabret korkma, dost âteşi yakmaz eller
Açsa yüzün görse özün, gözlerinden akar seller
Belâsı da tatlı gelür, cefâsından açar güller
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Mevlâ dostu pîr yüzünden, görünür hem cânân cânda
Her hâlini Mevlâ bilür, çıkma yoldan alur banda
Ümît kesme döndür yüzü, alur seni az bir ânda
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Her cânlıya hizmet edip, arasaydım rızâ Bârî
Bahçemdeki gülümden de, siler idi diken hâri
Olur idim dosta lâyık, görür idim cânda yâri
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Sözlerim hep nefsimedir, ümît kesmem nefsim kötü
Şeytân nefîs hiç durmadan, kalbe atar şerli putu
Gayret edip çalışıp da alamadım bir ey’ notu
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Ahmet seni gaflet sardı, yürümedin yolda düzgün
Korkma sakın pîrlerin var, yardım eder olma üzgün
Gönül gözün görse dostu, cânân cânda dostun her gün
Gönül bağla dost dost çağır, kapın açar dostun bir gün
Ahmet Battal