Bu memleketin dört bir yanı manevi kalkanlarla korunuyor dersek yeridir. Bu manevi kalkanlar o kadar çok ki… Gerek Bayburt’un içerisinde gerek civarında gerekse köylerinde… Adeta bu memlekete kol kanat germişlerdir.
Tesbit edebildiğim karayla;
Erenli (Duduzar tepesinde) Üç Hisarlı kale karşısında sahabe-i kiram Abdulvehhab gazi türbesi. Erenli (Duduzar) köyü mahalle içinde Abdulvehhab gazinin halefi, tabiin seyid Battal Gazi makamı. Erenli (Duduzar) Abdalvahhab gazi türbesinin yanında tabiinden Bey Böğrek (Bamsibey) ile yedi adet sahabe-i kiram, birde Erenli (Duduzar) Tekçiçek tepesinde Ahlât şahı Burhanettin veli mevcuttur.
Seydi Yakup köyünde sahabe-i kiram Eyüp sultan soyundan Yakup bin Ensari türbesi.
Kavacık köyünde sahabe-i kiram Abdullah el Seyyiei Halil Hz. Türbesi.
Çayırözü köyünde sahabe-i kiram Seydi Halim bin Hatip Hz. Türbesi.
Karşıgeçit köyünde sahabe-i kiramlardan Zeyd bin Harise ile Zeyd bin Sabit. Ayrıca dokuz adet sahabe-i kiram.
Kavacık köyünde sahabe-i kiram Abdullah el seyyid Halil Hz. Türbesi.
Şehit Osman türbesi ve civarında ise beş adet sahabe yatıyor.
Masat köyünde Dede Korkut Hz’leri Türbesi ve Dede Korkut türbesinin yanında Kazan Han veli ve Maksut Efe türbeleri.
Yerlice köyünde sahabe-i kiram Üzeyir ile beş adet yatır.
Polatlar köyünde yediler.
Iğdır köyünde veli Salih Hz.
Balca köyünde Hz. Ali’nin oğlu Muhammet Hanefi Hz. Türbesi.
Merkez Ulu cami önünde, Kırk çeşmeler yanında Şeyhuniyye Meşihat Sadi Şeria el kebir-i Hz. Türbesi
Aydıntepe’ye bağlı Aşağı Kırzı köyünde M.Muhammed Ekmelüdün Baberti (Bayburt) Hz’leri türbesi. (Mevlana Hz’lerinin öğretmen arkadaşı.)
Aydıntepe Alaca köyünde Karaburga Hz. türbesi.
Bayburt merkez İmaret tepesinde Şeyhuniye meşihat Necmettin’i kileni Ekberi Hz. türbesi. Bayburt Merkezi İmaret tepesinde Müsennifati kiram Evliya Çelebi Ali. Bayburt merkezi İmaret tepesinde veli Veysel gavsi Necip Hz’leri türbesi. Bayburt merkezi İmaret tepesinde Şair Zihni türbesi vardır. Bunların haricinde;
Veli Şaban mahallesinde Şaban veli Hz’leri türbesi.
Üç hisarlı sur altında (Bayburt Kalesi) evladı nebevi danişmendi Efruddin Hükümdar Hz.leri türbesi. Üç hisarlı sur altında (Bayburt kalesi) Müsannifati kiram Ali Efe (lakabıyla Alho Baba) Hz ile Mine hatun türbesi. Üç hisarlı sur altında (Bayburt Kalesi) Karamanoğlu Pir Ahmet Hz. türbesi.
Uzun gazi mahallesinde müsennifati kiramdan evladı nebevi Şehit Ali Hz. türbesi.
Tuzcuzade mahallesinde Ahmed-i Zencani-i Hz türbesi. Tuzcuzade mahallesinde Abdul Hamit Han’ın damadı Ali Efendi Hz. türbesi. Tuzcuzade mahallesinde (Galer mevkiinde) Arap Baba Hz. türbesi.
Şeyhhayran mahallesinde müsennifati kiram Hayran veli Hz. türbesi.
Oruçbeyli köyünde veli İrşadi Baba Hz’leri, veli Ağlar Baba Hz’leri ve veli Ahmet Baba Hz’leri.
Kaleardı mahallesinde seyit sadetı kiram zevi ihtiram Çağırtkan Hz’leri türbesi. Kaleardı mahallesinde Veli Ahmet Efendi Hz.’leri türbesi. Kaleardı mahallesinde Veli Şaban Hz’leri türbesi. Kaleardı mahallesinde veli Mehmet Naim Efendi Hz’leri türbesi.
Gökçedere beldesinde Akkoyunlu Fahrettin kutluğa beyi türbesi.
Cayıryolu beldesinde Akkoyunlu sancaktar beyi Uzun Hasan türbesi. Cayır yolu beldesinde şair Hacı Hoca Efendi türbesi.
Akşar beldesinde Oslu Osman Hz’leri türbesi.
Kop köyünde veli Ahmet Hz’leri türbesi.
Zahit mahallesinde Zahidi Ceylan-i Hz. türbesi. Zahit mahallesinde sultan Fahri Hz’leri türbesi. Zahit mahallesinde Veli Hasan Efendi Hz’leri türbesi.
Ozonsu köyünde Şair Celali veli türbesi
Gümüşsu köyünde (Kitap-Siz) veli Mustafa Hz’leri türbesi. Aker zade Ahmet Efendi ile Kumbasarzade Fahreddin Efendi.
Saruhan köyünde Hasan Hüseyin Dile Balta. Saruhan köyünde Güllü hatun.
Merkez Ulu Camii yanında Horasan-ı, Meşaik-i İzamdan Haydar Han (Hakan-i) Hz’leri türbesi. Ben saymadan yoruldum artık. Sanki bu memleket üzerinde kol kanat germiş gibiler.
Evet, Bayburt ilimizde evliyayı kiram gerçekten çoktur ama öneminin gerektiği kadar bilinmediği kanatindeyim. Belki ne önemi vardır diyenleriniz olacaktır. Veya onlar eskilerde kaldı…
Şimdiyse tek temennim bu türbeleri ayakta tutmak. Çünkü, şimdiki gençler bu türbelerin anlamını bilmiyorlar. Buna çok üzülüyorum, hepsinin bir anlamı var. Onlar bizim kimliğimiz. Yüz yıllardan günümüze gelen bizim köklerimiz.
Bence bütün zatların değerini bilmek gerek. Onlar, Allah dostları… Hepsinin bir hayat hikâyesi var.
Mesela Ahmed-i Zencani: Bildiğim kadarını sizlere ifade edeyim. Halk arasında “Kümbet” diye isimlendirilen bu yapı ilimiz Cumhuriyet İlkokulu karşısındadır. Yapının Ahilerden Ahmet-i Zencaniye ait olduğu bilinmektedir. Ahmet-i Zencani; İlhanlı hükümdarı Olcayto Hüdâbende Han zamanında, Emir Mahmut tarafından yaptırılan Mahmudiye ve Celaleddin Hoca Yakut tarafından yaptırılan Yakutiye Medresesinde çalışmış, ilim ve kültür hareketlerinde şöhret bulmuş bir şahıstır. Yapının H.1200 tarihli onarım kitabesi vardır. Sekiz kenarlı bir poligon durumunda olan kümbetin içinde kare şeklinde bir mezar odası mevcut olup, çatısı piramit şeklinde yapılmıştır. Türbenin 1315-1325 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır.
Birde Bey Böyrek’ in hayatını kısaca şöyle anlatıyım. Bayburt’un iki km. doğusunda bulunan Erenli köyünün batısında, şehirden bakıldığında görülen bir tepe üzerindeki yapı, Dede Korkut Hikâyelerinde geçen en önemli kişilerden biri olan Bey Böyrek’e aittir. Halk arasında ziyaret olarak da bilinen bu mezar ve sonradan ilave edilen dikdörtgen şeklinde bir taş binadan oluşmaktadır. İnsanlara birçok nasihatte bulunmuştur.
Dede Korkutun da hayatını kısaca şöyle anlatayım. İlimizin güney doğusunda merkeze bağlı 39 km. mesafedeki Masat köyünün hemen çıkışında yapılış şekli ve mimari tarzı ile çok eskilere uzanan ve halk arasında Ali Baba diye geçen türbe Ali Baba (Büyük Baba) anlamında kullanılan ve bütün Türk dünyasını yakından ilgilendiren, Dede Korkut’a ait olduğu söylenen türbedir. Türbenin üzerinde eski Türkçe 718 rakamı görülmektedir. Yapılış şekli ve kullanılan malzeme bakımından adı geçen kişiye aittir. Anıt türbe Orhan Şair Gökyay’ın 1986 basımı Dede Korkut Hikâyeleri Kitabında resimli olarak yer almaktadır.
Sünür’lü kutlu bey ise; Akkoyunlu devletinin kurucularından Turalı Beyoğlu Kutlu Bey’e ait olan bu türbe kendisi tarafından yaptırılan caminin 30 M. doğusunda bulunmaktadır. Türbede kendisinin ve ailesinin mezarları bulunmaktadır. Türbenin özellikle Şah Tahmasp’ın bu bölgeye yaptığı tahribatlar nedeni ile bir bölümü yıkılması kitabelerin tahrip oluşu sebebi ile yapılış tarihi hakkında bir bilgi mevcut değildir. Ancak Kutlu Bey’in 1389 yılında öldüğü bilindiğine göre türbenin bu yılda yapıldığı sanılmaktadır. Yine bu türbede bulunan bir başka kitabe 1659/1660 M. (H. 1070) yılında onarım gördüğü sanılmaktadır. Çok fazla bilgim yok, bu kadarını biliyorum.
Bayburt Tarih ve Kültür Şehri olmasının yanı sıra tarihe mal olan, manevi değer sahibi kişilerinde yaşadığı bir belde olduğunu unutmamak gerekir. Birçoğunun ismi ve tarihi bilgileri günümüzde bilinse de, ziyaret şeklinde olupda ismi hala bilinmeyen geçmişe ait mezar ve türbelerin olduğunu kabul etmek gerekir.
Mesela birtanesinin şöyle bir özelliği varmış; çocuklardan huysuz olanlarının tedavi edildiği ‘Huykesene Türbesi.’
Şu anda bu yatır; Tuzcuzade mahallesi İmaret Tepesi civarında bulunan ve eskiden günümüze kadar gelen “Huy kesen” ismiyle bilinen türbede bulunmaktadır. Haziresinin içerisinde birkaç tane de kimlere ait olduğu bilinmeyen mezarlar bulunuyor.
Mahalleli, eskiden yaramaz ve huysuz olan çocuklarının boynuna “kem” takar ve cuma günleri cuma salasından önce üç kez türbenin etrafında dolandırırlarmış. Söylentilere göre de çocukların huysuzlukları düzelirmiş. Tabii ki birçok zatımızın kendine has güzellikleri varmış. Bunları anlatmakla olmuyor. Yaşamak lazım diye düşünüyorum.
Ayrıca Bayburt’ta ki bu güzellikleri korumak gerek, onlara saygı duymamız lazım. Benim belediye başkanımızdan ve Vakıflar Genel Müdürlüğünden ricam bu türbeleri iyi ve güzel bir şekilde korumalarını istiyorum ve tarihçeleri, bilgilendirme panolarının konulmasını istiyorum. Bunlara zara gelmesini istemeyiz. Bizlerden sonra çocuklarımızın da bunları bilmesi gerekir. Bir deyimle mevzuyu kapatmak istiyorum. Hani ne derler; ‘ sakla samanı gelir zamanı.’ Bizler ise sözü gelecek nesillere bırakalım ki, bizim türbelerimizin onlar için ne kadar değerli olduğunu yaşayarak anlasınlar.