Bayburt Üniversitesi KYK yurtlarında misafir edilen depremzede aileleri sanatla buluşturdu.
Sanat ve Tasarım Fakültesi, Kadın ve Aile Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Çağdaş Sanatlar Öğrenci Topluluğunun ortaklaşa düzenlediği etkinlikler dizisi, Bayburt Üniversitesi akademik ve idari personelinin yanı sıra KYK yurtlarında misafir edilen depremzede aileleri sanatla buluşturdu.
Kültür Merkezinde düzenlenen etkinlikler dizisi kapsamında ilk olarak Sanat ve Tasarım Fakültesi ile Çağdaş Sanat Öğrenci Topluluğu ortaklığında Yıl Sonu Resim Sergisinin açılışı gerçekleşti. Resim Bölümü öğrencileri ile topluluk öğrencilerinin eserlerinin beğeniye sunulduğu sergide, çağdaş sanat akımlarının temsil edildiği çok sayıda resim yer aldı. Farklı yöntem ve tekniklerle yapılan resimleri dikkatle inceleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan, öğrencilerle sanatsal yaklaşımları üzerine sohbet etti. Sanatın birleştirici ve onarıcı gücüne atıf yapan Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahir Kadakal ise, “Sanat, insanın kendisini, sorunlarını, sınırlarını ve zamanını aşmasının bir yolu olduğu için aşkınlık kavramı ile anılır. Bizleri ayıran onlarca farklılığa sahip olsak da sanatın tüm duygularda bizi ortak kıldığı bir ana tanıklık ediyoruz. Çünkü her duygunun bir karşılık bulduğu bu güzide eserler, en neticesinde insanın hikayesine odaklanıyor ve bizleri insanlık paydasında bütünlüyor.” dedi. Sergi için küratör Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Tümer Çelik ile Doç. Dr. Mahir Bayram’a teşekkür eden Prof. Dr. Kadakal, öğrencilerin sanatçı kişiliğinin olgunlaşmaya başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Sergi sonrasında Kadın ve Aile Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinasyonunda düzenlenen “Aileler Sanatla Buluşuyor” etkinlik dizisine geçildi ve bir rekreasyon zamanı olarak sanatın temel uygulamaları üzerine atölye çalışmaları gerçekleşti. Etkinliğin amacı üzerine açıklama yapan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Huriye Kadakal, “Doğrudan depremzede ailelerimize yönelik etkinlikleri bir adım ileriye taşıyarak artık toplumsal entegrasyon ve kaynaşma safhasına geçtik. Toplumla yeniden bütünleşmenin en önemli dayanağı olan aileyi merkeze alan bu etkinlik sayesinde, hem depremin örselediği ilişkileri telafi etmeyi hem de aileler için alternatif serbest zaman etkinlikleri farkındalığı oluşturmayı amaçlıyoruz. Serbest zamanın belirli tüketim alışkanlıklarına bağımlı hale gelmesini eleştirmek ve yeni üretim etkinlikleri tasarlamak için bugün ailece yapılabilecek sanat etkinliklerini uygulamalarıyla öğrendik. Umarım sanatın bireysel ve kolektif yönü, ailelerimizin kültürün tüketildiği etkinlikler yerine kültürün üretildiği etkinliklere yönelimini saptayacaktır.” ifadelerini kullandı.
