Bayburt’ta 75. Yıl Anaokulu’nda görevli öğretmen Hanife Akkuş’un, öğrenci velisi tarafından tehdit ve şiddete maruz kalması üzerine Eğitim Bir-Sen Bayburt Şubesi tepki gösterdi. Şube Başkanı Kenan Turan tarafından yapılan açıklamada, bu tür olayların eğitim camiasını derinden yaraladığı vurgulandı.
Turan, “Eğitimciye yapılan saldırı, topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Öğretmenlerimiz, geleceğimizi emanet ettiğimiz değerli insanlardır. Onlara yönelik şiddet olaylarının artması kabul edilemez. Bu durum, eğitim sistemimizin temelini sarsmaktadır.” dedi.
Eğitim Bir-Sen Bayburt Şubesi, yaşanan bu olayı kınayarak, tüm eğitim camiasını şiddete karşı durmaya davet etti. Şube Başkanı Turan, “Öğretmenlerimiz asla sahipsiz değildir. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli tüm yasal işlemlerin yapılması ve eğitim camiasında farkındalık oluşturulması gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Bayburt Şube Başkanı Kenan Turan’n yaptığı açıklamanın tamamı ise şöyle:
75. Yıl Anaokulu Öğretmeni Hanife Akkuş öğretmenimiz öğrenci velisi tarafından tehdit ve şiddete maruz kalması sebebiyle öğretmenimize ve meslektaşlarımıza destek olmak için yönetim kurulumuzla bu gün burada toplanmış bulunuyoruz.
75. Yıl Anaokulu’nda 06.10.2024 tarihinde anasınıfı öğrencileri arasında yaşanan bir olayın sonucunda öğrenci velisi tarafından öğretmene uygulanan tehdit ve şiddeti kınıyor, tehdit ve şiddetin doğru bir hak arama yolu olmadığını, hukuk devleti olan ülkemizde vatandaşların hak arama yollarının kanunla belirtildiğini ifade etmek istiyoruz.
Ülkemizde, geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, bizi derinden yaralamaktadır. Eğitimciye saldırı topluma ve toplumun geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Hayatlarını, çocuklarımızın daha iyi olmasına vakfeden eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının önü alınmazsa, gereken tedbirler ivedilikle hayata geçirilmezse, öğretmene iade-i itibarda bulunulmazsa, şiddet hastalığı bütün toplumu saracak, bu cennet vatan cinnet ülkesine dönüşecek, dolayısıyla yarınlarımız karanlık olacaktır.
Eğitimcilere yönelik her tehdit, aklımızı körleştirmekte, ruhumuzu karartmakta, benliğimizi esir almakta, irfanımızı yok etmektedir. Bu sebeple, cehalete dayanan şiddeti veya şiddete dayanan cehaleti bir an evvel ortadan kaldırmalıyız.
Öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye kadar herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız.
Öğretmenlerimizden öğrencilerimize, yöneticilerimizden velilerimize kadar bütün eğitim camiasını, millet temelinde geniş bir aile gibi düşünüyoruz. Bizim nazarımızda her üyesiyle saygıya değer bu ailenin hangi ferdine olursa olsun, yapılan tehdit ve saldırıyı kayıtsız şartsız kınıyoruz.
Şiddet, toplumsal bağlarımızı çürütüyor, geleceğimizi karartıyor. Toplumsal değerlerimiz erozyona uğruyor, insana saygı azalıyor, hürmet yerini şiddete bırakıyor. Karakter eğiticisi, ruh işçisi, geleceğimizin mimarı öğretmenlerimiz, ince bir sanatı icra ederken kaba bir muameleye maruz kalıyor. Aslında kaybettiğimiz, sevgimiz, saygımız, merhametimiz, şefkatimiz, vicdanımız, izanımızdır.
Eğitimciye saldıranlar bilmeliler ki onlar geleceklerini de yok ediyorlar. Bir eğitimciye saldırmak demek aynı zamanda bilime ve ülkenin geleceğine saldırmak demektir. Öğretmene uygulanan şiddetin temelinde öğretmene olan saygı ve sevginin azalmasının payı elbette çok büyüktür. Bu konuda yetkililere, velilere ve eğitim kurumlarına çok iş düşüyor. Herkes şunu bilmelidir ki öğretmen asla sahipsiz değildir.
Bütün gücümüzle arkadaşımızın yanında durup uğradığı tehdit ve şiddetin takipçisi olacağız.