Bayburt Üniversitesi 22. İlahiyat Fakültesi Dekanları Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. 70’i aşkın ilahiyat fakültesi dekanının katıldığı toplantı Bayburt Üniversitesi Yeni Kampüs Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Toplantının ilk günü açılış konuşmaları ve “Nasıl Bir İlahiyatçı Hedefliyoruz?” paneli ile sona ererken ikinci gün ilahiyat fakültelerinin sorunları masaya yatırıldı.
İkinci gün yapılan müzakerelerden önce bir konuşma yapan Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İlahiyat fakülteleri ve imam-hatipler meselesinin Türkiye’de hiç bitmediğin belirterek, “Bizzat işin içerisinde bir sağa bir sola savrulduk, döndük, dolaştık. Zaman oldu ki aynı fakültede üç farklı programla okuyan arkadaşlarımız oldu. Bir istikrarsızlıktır aldı başını gidiyor. Türkiye’de artık çözüm sürecinden bahsediliyor. Yılların biriktirmiş olduğu problemler bile çözülüyor iken ilahiyatlarla ilgili problemlerin de artık çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Arzumuz bu toplantıda ittifakla bazı kararların alınmasıdır. Bizler de ilahiyatçı rektörler olarak YÖK’te, başka yerlerde konuya sahip çıkarız. ‘İlahiyatları istediğimiz tipte ilahiyatçı yetiştirebileceğimiz bir hale getirmemiz lazım’ diye ümit ediyorum “dedi.
Toplantının birinci oturumunun sonunda toplantıya katılan 70’i aşkın ilahiyat fakültesi dekanı, yaptıkları ortak açıklamayla Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik tartışmaları değerlendirdi.
Dekanlar adına basın açıklamasını okuyan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, Diyanet İşleri Başkanlığının, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana toplumun dini konularda güven duyduğu en üst kurum olduğundan şüphe bulunmadığını ifade etti.
Günümüzde dini söylem ve yaklaşımlarda, ideolojik nedenlerle İslam dinini terörle özdeşleştiren örgütlerin uç ve tek doğrucu bakış açılarını, küresel anlamda yaygınlaştırdıklarına dikkati çeken Köse, “Böyle bir dönemde, farklı yapı ve düşüncelerin varlığına saygı ve hizmet üzerine yapılanan Diyanet İşleri Başkanlığının uluslararası arenadaki önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hatta Müslümanların tarihi süreklilik içerisinde oluşmuş ortak kabulleri çerçevesine oturan din yorumlarına hizmet veren Diyanet İşleri Başkanlığı toplum nezdinde nihai başvuru mercii olan bir kurum haline gelmiştir. Ancak İslam coğrafyasının kaos ve buhran içerisinde bulunduğu günümüzde, birlik ve beraberliğimizin teminatı, uluslararası alanda da dini itidal ve orta yolun temsilcisi, saygın anayasal bir kurumumuz olan Diyanet İşleri Başkanlığının, zaman zaman politik söylem ve vaatlere konu edilmesinden kaygı duymaktayız ”dedi.
Köse, “Sonuç olarak Diyanet İşleri Başkanlığının magazinel bir dil ile yıpratılmasının, hatta kapatılması vaadiyle politik malzeme yapılmasının toplumumuz nezdinde kaygı ve endişelere yol açtığını müşahede etmekteyiz. Bu nedenle toplumumuzun söz sahibi olan bütün kesimlerini, sorumlu davranmaya ve söylemlerinde daha dikkatli olmaya davet ediyoruz ”diye konuştu
Toplantı sonunda 2016 Mayıs ayında 23. İlahiyat Fakülteleri Dekanları Toplantısı’nın Mardin’de yapılmasına karar verildi.