Bu yıl 23. sü düzenlenen Uluslararası Bayburt Dede Korkut Kültür ve Sanat Şölenlerinin 2. gününde akşam gerçekleştirilen etkinliklerin teması 15 Temmuz oldu.
Saat 20.30’da Taşköprü’den Saat Kule Meydanı’na kadar gerçekleştirilen şehitlere saygı yürüyüşü ile başlayan etkinlikler düzenlenen konser ve ilahi dinletileri ile devam etti. Agâh ve Hasan Sağındık’ın sahne aldığı etkinlikte Dünya Kur’an okuma yarışması 1. si Selman Okumuş tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Konuşması Dev Ekrandan İzlendi
Kur’an-ı Kerim tilavetin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yaptığı konuşmanın dev ekrandan izlenmesinin ardından protokol konuşmalarına geçildi. Protokol konuşmalarında sahneye çıkan Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş Bu toprakların vatan olması uğruna canlarını veren aziz şehitlerimizi ve gazilerimizin, hususiyle 15 Temmuz’daki şehit ve gazilerimizin manevi huzurlarında hürmetle eğiliyorum dedi.
Peygamber Ocağı Olarak Bildiğimiz O Mukaddes Ocağın Adını Kirlettiler
Konuşmasında Peygamber Ocağı olarak bildiğimiz o mukaddes ocağın adını kirleten, o alçak darbe girişiminde bulunanlara ithafen şairimizin dediği gibi bende diyorum ki, İmansız askerin, korkak paşanın / Bir boyuna bir de enine tükür. / Kaçarken vurulup yere düşenin / Bir leşine bir de kanına tükür. İfadelerine de yer veren Başkan Memiş şöyle devam etti:
Vatanımızı Bölmek İsteyenlere En Yücelerden Aldığımız Güç ve Cesaretle Karşı Koyacağız
“15 Temmuz bu aziz vatanı bölmek için, bu güzel ülkeyi parçalamak için, güçlenen hükümetimizi yok etmek için kolları Türkiye’mizde olan ama dışarıdaki emperyal güçlerden, düşman kuvvetlerden, karanlıklardan, şerden beslenenlerin Türkiye’deki uzantıları, FETÖ’nün elebaşçısı ve onların uşaklığını yapan ülkemizde alçak, hain bir darbe girişimi teşebbüsüdür. Bu anlamda 15 Temmuzları unutmayacağız, unutturmayacağız. O karanlıktan beslenenlere, o şerden beslenenlere en aydınlıktan aldığımız, en yücelerden aldığımız güç, cesaret ve ona olan imanımızla hep karşı koyacağız. Karşı koyacağız ki, bir daha bu aziz milletin ülkesini yurt yapma uğruna kanlarını seve seve veren aziz şehitlerimizin hatıralarına saygısızlık etmemiş olalım.”
Temmuz Ayları Türk Tarihi İçin İki Defa Önemlidir
“Temmuz ayları Türk tarihi için iki defa önemlidir: 20 Temmuz 1974; şairin ifadesiyle, Bu öyle bir iman öyle ihlas ki / Secde eder cümle canlı ve bitki / Bir temmuz akşamı Allah şahit ki / Şaha kalkmış vatan idi Mehmed’im. 20 Temmuz 1974’te şaha kalkan Mehmed, Kıbrıs’ın Türk yurdu olarak kalması için, Türk yurdu olarak yaşayabilmesi için canlarını, kanlarını verdi. 15 Temmuz 2016; Şaha kalkan Mehmed’in torunları tanklarıyla, tüfekleriyle alçakça milletimize saldırmaya kalkışanlara onların torunları olmanın gururuyla, onlara torun olmanın yakışırlılığıyla, onların üzerine sadece ve sadece ellerinde ayyıldızlı bayrak ve göğüslerindeki imanla giderek tanklarını da, toplarını da ve tüfeklerini de geri teptirdiler. Ve onlara, onların ağa babalarına, emperyal güçlere dediler ve öğrettiler ki, bir millet nasıl millet olurmuş görün işte. Bir vatan nasıl korunur görün işte.”
Dünya Tarihinde Eşine Rastlanmayan Bir Destan
“Çanakkale’de yok edemediniz, Milli Kurtuluş Savaşı’nda yok edemediniz. Başka bir şekliyle 15 Temmuz’da yapmaya kalktınız. Ama o aziz, o kahraman ecdadın torunları da 15 Temmuz’da kutsal direnişiyle, o dünya tarihinde eşine rastlanmayan, ilk defa olan bir direnişle Müslüman Türk milletinin şamarını 15 Temmuz’da bu paçavradan adamların yüzüne çaldı, yüzüne vurdu. Osmanlı’nın torunu olduğunu onlara bir kez daha gösterdi. Ve bugün de direnişimizi, kıyamımızı devam ettireceğiz. Devam ettirelim ki, bu alçaklar, bu şerden beslenenler, bu karanlık güçler ve onların ülkemizdeki uzantıları bu milletle bir daha oyun oynamasın. Bu millet bir daha 15 Temmuzları yaşamasında diye unutmayacağız unutturmayacağız.”
Unuttukları Şeyler Vardı
“O gün bu emperyal güçler, bu şer odakları, bu karanlıktan beslenenler bir şey unuttular; Onlar zannettiler ki bu milletin üstüne gidersek, 1980’de yaptığımız darbede şapkasını alıp kaçan başbakanla karşılaşacaklar. Ama onlar Anadolu’nun yağız delikanlısı, yüreği Anadolu kadar büyük olan Binali Yıldırım’ı unuttular. Yine onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğü söz konusu olunca siyasi bütün görüş farklılıklarını bir kenara koyup hükümetinin yanında olan, başbakanının yanında olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi unuttular. Ve o şerden beslenenler, bir sözüyle, bir sesiyle milleti meydanlara çağıran Cumhurbaşkanımızı, Başkumandanımızı unuttular. Ve onlar inandığı, güvendiği bu sese kulak verecek 70 milyon insanı unuttular. Ve onlar bu gençliğin bir işe yaramayacağını, bu gençlikten bir şey olmaz diyenlere inandıklarından bu alçak darbe girişimi sonunda yüzleri kara çıktı. Bu alçak darbe girişimi sonucu Akif’in ifadesiyle, “Âsım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek / İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek” dediği nesli unuttular.”
Bir Gençlik, Bir Gençlik, Bir Gençlik…
“Çanakkale’de çiğnetmedi, 15 Temmuz’da da çiğnetmedi, yarın da çiğnetmeyecek. Bu alçaklar, bu milleti tanımayanlar bu milletle hiç barışmamış olanlar, bu milletin değerlerine, bu milletin kültürüne yabancı olanlar bu gençliği Üstad Necip Fazıl’ın Gençliğe Hitabesi’nde dediği gibi, bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik… “zaman bendedir ve mekân bana emanettir! ” şuurunda bir gençlik… “kim var” diye sorulduğunda sağına ve soluna bakmadan “ben varım” diyebilecek iman dolu ve cesaret yüklü bir gençliği unuttular. Ve bu gençlik, bugün iş başındadır. Onların hiçe saydığı, yok saydığı bu gençlik, onların tanklarını, toplarını ve tüfeklerini onların başına geçirdi. Ve onlara Müslüman Türk milletinin tokadını bir daha vurdu. Öyle bir tokat vurdu ki, bu hainler bundan böyle bu tür girişimlerde bulunamayacaklar.”
İman Dolu Göğsüyle Meydanları Dolduran Gençliğe Borçluyuz
“Biz bugün burada rahat konuşabiliyorsak, Bayburt’umuda, aziz vatanımızın her yerinde rahatlıkla gezebiliyorsak işte bu o birilerinin hiçe saydığı ama göğsü iman dolu olan gençliğe; söz konusu vatan olduğunda, söz konusu bu milletin bölünmez bütünlüğü olduğunda bunun dışında kalan her şeyi teferruat kabul edip ayyıldızlı bayrağıyla, iman dolu göğsüyle meydanları dolduran gençliğe borçluyuz. Onun için bu gençliği görmezlikten gelmeyelim, bu gençliği yok saymayalım. 15 Temmuz’da Bayburt’ta, Bayburtlular da bir ve bütün olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın emrine ittiba ederek bu meydanları doldurdu. Hatta Sayın cumhurbaşkanımızın emrinden önce bu meydanlara göğsündeki imanla, yüreğindeki cesaretle ve bileğindeki kuvvetle akın etti.”
O Gün Bayburt Bütün Siyasi Farklılıklarını Bir Kenara Bıraktı
“Ve o gün Bayburt bütün siyasi farklılıklarını bir kenara bırakarak bu meydanları dolduruyorken içlerinde sadece bir ses vardı; Ayyıldızlı bayrağımızla bu milleti bölmeye çalışanlara, bu millete darbe yapmaya kalkışanlara AK Partili olarak, MHP’li olarak, CHP’li olarak, SP’li olarak, BBP’li olarak bu meydanı sadece ve sadece vatanı koruma adına, milletin yanında olma adına meydanı doldurdu. Ve bu meydanlardan birlik ve beraberlik içinde o şer odaklarının temsilcilerine bir şey söyledik; Ey kahpeler, ey şerden beslenenler, ey hak yol üzerine oturup halktan beslenen papaz ve papazın Türkiye’deki emirerleri madem ki biz Bayburt’luyuz, bu paçavradan adamları, bu çapulcuları istemezük. Bu milleti böldürmezük. Bu hükümeti yok ettürmezük. Şükürler olsun Allah’ım, teşekkürler Bayburtlum.”
Bayburt Olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın Yanındayız
“Sayın Cumhurbaşkanımıza bu meydandan şahsım ve Bayburtlular adına söylüyorum ki; Sayın Cumhurbaşkanım o alçaklar bu milletin birliğine, bu milletin dirliğine, bu vatanın bütünlüğüne kastedenler duysunlar ki, Bayburt olarak yine sizin bir sözünüzle sizin bir işaretinizle meydanları dolduracak, havaalanlarını dolduracak, siyasi hiçbir düşünceye bakmaksızın Bayburt olarak senin yanındayız.”
Dua Şiiri
Konuşmasının sonunda Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiirini seslendiren Başkan Memiş, “Bu vesileyle bu alanı dolduran bütün hemşehrilerime, bütün misafirlerime sonsuz teşekkürler ediyorum. Şehitlerimizi ve ahrete intikal etmiş gazilerimizi minnetle anıyorum. Rabbim bizleri o şehitlere layık eylesin. Allah yar ve yardımcımız olsun” ifadelerini sözlerine ekledi.
Gecenin Finalini Hasan Sağındık Yaptı
Protokol konuşmalarının ardından konser programı devam ederken gecenin finalinde sanatçı Agah ve Hasan Sağındık seslendirdikleri birbirinden güzel kahramanlık türküleriyle kulakların pasını sildi. Gece Vali Pehlivan ve Başkan Memiş’in sanatçılara günün anısına plaket takdim etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hain darbe kalkışmasında bombalanan TBMM ‘de düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini anma programında yaptığı konuşmanın dev ekranda izlenmesinin ardından sona erdi.
Akşam namazıyla başlayıp sabah namazına kadar süren 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkiliğine Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Belediye Başkanı Mete Memiş, 22. ve 23. Dönem Bayburt Milletvekili ve Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Fetani Battal, Garnizon Komutanı Tank Albay Davut Balibaşa, İl Jandarma Komutanı Jan. Alb. İbrahim Ayhan Vural, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İl Genel Meclisi Başkanı Yusuf Elçi, kurum müdürleri, siyasi parti ile STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.