1. Bayburt Manşet
  2. Bayburt Haberleri
  3. 104. Yıl Coşkusu Alanlara Sığmadı

104. Yıl Coşkusu Alanlara Sığmadı

104. Yıl Coşkusu Alanlara Sığmadı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bayburt’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 104. yıl dönümü törenlerle kutlandı.

Kutlama törenleri ilk olarak Vali Cüneyt Epcim, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci ve Garnizon Komutanı Topçu Albay Zekeriya Tosun tarafından alandaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması sonrasında törene katılanlarca Saygı Duruşu’nda bulunulup İstiklal Marşı okunmasıyla başladı.

Saray Bahçesi’ndeki törenin ardından Cumhuriyet Caddesi üzerinde kutlamalar için hazırlanan alana geçildi.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği 21 Şubat Kurtuluş günü kutlamaları Saygı Duruşu’nda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Genel Kurmay Başkanı Org. Yaşar Güler, Bayburt Milletvekili Fetani Battal ile devlet protokolünün kutlama telgrafları okundu.

Telgrafların okunmasının ardından burada konuşan Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci sözlerine ünlü Şair Yahya Akengin’in Durudur ömrü, ben nicedir seldeyim /Bir Bayburt şubatında Zihni dilinden /Ağıtlar üstüne kurtuluş türküsü/ Sarmış vadileri karlı belleri/ Çoruh, Kop Dağının yokuş türküsü/ Edirne’den Ardahan’a gezdik ezelden /Cümle şadırvanlardan süzülen/Bir Selçuklu güneşinde ısındık/ Destan okuyup yedi iklimden/ Bir siperde bir Allah’a bir Vatan’a sığındık dizeleri ile başladı.

Vatandaşların Kurtuluş Bayramını kutlayan Başkan Pekmezci, “Asırlar boyunca hür ve bağımsız yaşamış bir milletin mensupları olarak, dün Rusların işgal ettiği bu vatan topraklarında arkasından Ermenilerin yaptığı zulmü yıllar sonra bile gelecek kuşaklara aktarmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Biz Bayburtlular olarak yüzyıllardır üzerinde var olduğumuz bu cennet vatanda ay yıldızlı bayrak altında yaşamanın mutluluğuyla her zaman vatan ve millet duygusunu öne çıkarmış bu konuda her zaman örnek davranışlar sergilemişiz. 15 Şubat 1916’da Erzurum işgal edildikten sonra Rusların hedefi Karadeniz üzerinden haziran başlarında İstanbul’da olmaktır.  Ancak Erzurum –Trabzon arasında geçilmesi gereken 2600-3000 metre yükseklikte Kop Dağları vardır.  Ruslar Kop Dağlarına 6 Mart 1916 tarihinde ulaşırlar. Ancak hiç düşünmedikleri bir savunma ile karşılaşırlar. Kop Dağlarında askerimiz ve Bayburt halkı 5.5 aya yakın bir süre destan yazmıştır.  Kop Savunması’ndaki şanlı direniş dünya harp tarihine en önemli savunma savaşlarından biri olarak adını altın harflerle yazdırmış,  1.Dünya harbinin seyrini değiştirmiş Rusların tüm planlarını sekteye uğratmış, hayallerini yerle yeksan etmiş ve savaşın uzamasıyla Ekim 1917’de Bolşevik ihtilali olmuş Çarlık rejimi değişmiştir.” İfadelerini kullandı.

Türk ordusu ve Bayburtluların Kop Dağlarında 2. Plevne Destanı’nı yazdığını söyleyen Başkan Pekmezci, “Plevne’de dillere destan bir savunma gerçekleştiren Plevne Müdafii Gazi Osman Paşa’nın, cesaretine sahiptik. Bu millet 250 bin evladını şehit verme pahasına Çanakkale’yi düşmana nasıl dar ettiyse,  Kop Dağlarını da Rus güçlerine dar etmiştir. Unutmayalım ki, Garpta Çanakkale, Şarkta Kop Cephesi 1. Dünya savaşını derinden etkilemiştir.   

Kop dağlarındaki çarpışmalar devam ederken, Kop Dağlarını geçemeyen düşman Kop-Soğanlı hattındaki İspir Boğazına saldırmış ve Kop dağı arkadan çevrilerek susmak zorunda kalmıştır.  Bugün Kop dağı hürriyetini kaybeden bir milletin, acılarla dolu hayatını, kahramanlığını ve nihayet hatırasını anlatmaktadır.

Kop dağlarındaki emsalsiz direnişe rağmen Bayburt 16 Temmuz 1916’da Ruslar tarafından işgal edilmiş bu işgal 1 yıl 7 ay 5 gün sürmüştür. Bu işgalle birlikte birçok Bayburtlu Anadolu’nun daha iç bölgelerine, Tokat, Çorum, Kayseri ve Sivas gibi şehirlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Osmanlı Devleti’nde Millet-i Sadıka olarak tabir edilen Ermeniler Ruslar çekildikten sonra Bayburt’ta her türlü zulmü yapmışlar çeşitli vaatlerle topladıkları halkı Taş Mağazalara doldurarak yakmışlardır. Bugün burada şanlı zaferimizin 104. Yılını kutlarken Yukarı Kırzı Köyümüzde bedenlerini kirletmemek için kendilerini kör kuyulara hiç düşünmeden atan iffet abidesi ninelerimizin ve Taş mağazalarda diri diri yakılarak katledilen şehitlerimizin Cennetteki köşklerinden bizleri gururla izlediklerini biliyor onları manen yanımızda hissediyoruz. Geçmişin acılarını unutmamak adına hemen yanıbaşımızda, meydan köprüsünü geçince az ileride bir caddemiz var. İsmi Unutulmaz Caddesi. Bu caddenin isminin Unutulmaz Caddesi olmasının bir nedeni var. İsmi Unutulmaz konmuş ki 104 yıl önce bu cennet vatanın nadide bir köşesi olan Bayburt’da Ermeniler tarafından Taş Mağazalara doldurularak yakılan ve katledilen aziz şehitlerimizin neler çektiğini unutmayalım. Gelecek kuşaklara aktaralım.” dedi

Ermenilerin ele geçirdikleri pek çok şehirde bu zulümleri gerçekleştirdiğini vurgulayan Pekmezci şöyle devam etti: “Bu şehirlerarasında Erzurum, Erzincan, Kars, Van, Bitlis ve daha pek çok ilimizi sayabiliriz.  İşin ilginç yanı bu katliamları yapanlar, tarihleri zulüm, kan ve gözyaşı ile dolu olanların bizleri sözde ermeni soykırımı ile suçlamalarıdır. Oysaki bu insanlık dışı uygulamaları kimin yaptığına tarihte, millette, Allah’ta şahittir. Tabi tarihin hiçbir devresinde esaret altında yaşamayı kabul etmemiş bir milletin evlatlarına bu durum zor gelecekti. Dumlupınar’da, Sakarya’da olduğu gibi kan vererek, can vererek 21 Şubat 1918’de kahraman Türk askeri ve Bayburt halkı destansı bir mücadele ile Bayburt’u ermeni mezaliminden kurtarmış ve bu acı günler sona ermiştir. 19 Şubat Cumartesi günü Kop Dağlarında aziz şehitlerimize saygımızı göstermek için gerçekleştirdiğimiz Şühedaya Saygı yürüyüşüne vatandaşlarımızın gösterdiği ilgi Bayburtluların dün olduğu gibi bugün de “Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır.” düsturuyla hareket ettiklerinin en büyük göstergesidir.  Bu durum ecdadımızın dün kanlarıyla, canlarıyla verdikleri destansı vatan mücadelesinin bir tezahürüdür. Ve buradan Bayburtlular olarak tüm dünyaya haykırıyoruz. Asırlar geçse de, devirler değişse de, zaman değişikliklere gebe ilerlese de fıtrat değişir sanmayın bu kan yine o kandır. Bizlerin bu şanlı tarihimizden çıkaracağı ders, şartlar ve olursa olsun verilen bu destansı mücadeleleri unutmadan, ecdadımızın bizlere emaneti olan bu topraklara sahip çıkmaktır. Bu vesile ile Kurtuluş günümüzün 104. yıl dönümünde, Türkiyemizin ve dünyanın her yerinde yaşayan tüm Bayburtluların kurtuluş bayramını en içten dileklerimle kutluyor, bu topraklar için can veren, kan veren aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”

Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşma yapan Üsteğmen Mert Can Sezgin ise Bayburt Türklerin Anadolu’da ilk yerleştiği yerlerden biri olduğu belirterek, “ Bu sebeple 1054 yılından beri çeşitli savaşlara tanık olmuş, ülkenin bütünlüğünü savunmak için birçok savaşta evlatlarını feda etmiştir. Ruslar Kafkasya’yı aşıp Erzurum’u işgal etmiştir. Amaçları transit yolu üzerinde bulunan Bayburt’u ele geçirmekti. Ancak Bayburtlular ile birlikte bir avuç Türk askeri düşmana Kop Dağlarını çevirmesine rağmen 6 ay gibi bir süre adım bile attırmayarak bu dağlarda çarpışmışlardır. Bu çarpışmalar sırasında Türk kuvvetleri 90 bin şehit vermiş, düşman ise 170 bin zayiat vermiştir. Bu nedenlerden ötürü Milli Kahraman Mareşal Fevzi Çakmak savaş anlarında Kop Savunması için “İkinci Plevne” diyerek tarihe mal etmiştir.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Mahmut Kemal Yanbey İlkokulu Öğrencisi İremsu Berker, ve 15 Temmuz İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Ahsen Ergül tarafından şiirler okundu.

Tören Ermeni mezalimi ve şehrin Türk birliklerince düşman işgalinden kurtarılışını konu edinen ve oldukça heyecanlı anlara sahne olan gösterilerle devam etti.  Kurtuluş gününü canlandıran oyuncuların etkili performansları izleyenleri savaş günlerine götürdü.  Canlandırmanın ardından Türk milisleri ve Türk ordusunun şehre girmesiyle camilerden salalar yükseldi.   İstiklal Marşı’nın okunması sonrası Günün Kahramanı şehrin anahtarını Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci’ye takdim etti. Başkan Pekmezci ise günü kahramanına altın kemer taktı. Daha sonra Vali Epcim ve Garnizon Komutanı Tosun’a Türk Bayrağı takdim edildi.

Halk oyunları ekiplerinin gösterileri ve tören geçişinin ardından kutlamalar sona erdi.

Törene Vali Cüneyt Epcim, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Garnizon Komutanı Topçu Albay Zekeriya Tosun, Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ,  Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mutlu Türkmen, Bayburt Barosu Başkanı Serkan Pekmezci, Vali Yardımcıları Göksel Yüksel ve Ahmet Yıldız, Belediye Eski Başkanı Mete Memiş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Ramazan Yiğit, İl Emniyet Müdürü Ayhan Bodur, İl Genel Meclis Başkanı Bülent Yardımcı, Ak parti Bayburt İl Başkanı Hacı Ali Polat, Milliyetçi Hareket Partisi Bayburt İl Başkanı Bekir Kasap, DSİ Trabzon Bölge Müdürü Cengiz Han Kılıçaslan, kamu kurum ve kuruluşlarının amirleri, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri,  sivil toplum kuruluşu yöneticileri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

FOTO GALERİ